Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Vüs'at O. Bener...
Bu yaz nedense hep eski kitaplara yönelir oldum. Geçen hafta sözünü ettiğim Peride Celal’in Üç Yirmidört Saat’inden sonra Vüs’at O. Bener’in Kapan ile Dost kitaplarını okudum. Aslında ikisini de geçen ay okumayı düşünüyordum. Yedi yıl önce haziran ayında yitirmiştik onu. Kendimce anmak istemiştim Vüs’at’ı.
\nOkuduğum ilk satırından bu yana beni hiç hayal kırıklığına uğratmamış bir yazardı o. Dost’un yayımlanışını hatırlıyorum. Yepyeni, ama usta mı usta bir yazarın kaleminden çıkmış, abartılmamış hüzünlerle örülü sıcacık bir kitaptı. (Yayınevi yöneticiliğim sırasında, yayımlamak istediğim ilk kitaplardan biriydi, Onat Kutlar’ın İshak’ıyla birlikte. Baskısı çoktan tükenmişti. Yıllardır ortalarda yoktu. Bener’e yazıp yeni baskısını yapmayı önerdim. “Peki” dediğinde duyduğum sevinci unutamam.)
\nİkinci kitabı Yaşamasız da Dost’un çizgisindeydi.
\nSonra uzun süre soluğu çıkmadı Bener’in. Yazmadı. Ya da yayımlamadı. Ihlamur Ağacı oyunu dışında. Derken bir oyun daha: İpin Ucu. Bunları yine yıllar sonra Buzul Çağının Virüsü romanı izledi. Neyse, onun arkasından kendini çok özletmeden yeni yeni kitaplar çıkardı: Siyah-Beyaz, Mızıkalı Yürüyüş, Kara Tren, Bay Muammer Sahtegi’nin Notları... Araya bir de Manzumeler adlı şiir kitabı sıkıştırdı.
\n***
\nSözgelimi, bir Orhan Kemal gibi kolay ulaşılan bir yazar değildi Bener. Anlatımın sınırlarını keşfe çıkmıştı sanki. Anlatacaklarını şiirsellikle, özgün imgelerle dile getirmeye çalışıyordu. Bunu söz oyunlarıyla değil, yalın bir dille başarıyordu; “konuşur gibi”.
\nNe diyordu Bilge Karasu:
\n“Bu ‘konuşur gibi’ yazılmış metin ancak okunduğunda, bir şekil sürekliliği ile birlikte bir de anlam sürekliliği kazanır.”
\nBener hep gerçeğin peşindeydi. Onu görünürde değil, insanın derinliklerinde aradı. Bu arayışını temelde klasik öykü kalıplarını koruyarak ama ona “yenilikler” katarak gerçekleştirdi.
\n***
\nVüs’at O. Bener’den okuduğum son kitap, onun da son kitabı olan Kapan’dı. Bir solukta okunacak (81 sayfa) 21 kısa öyküden oluşuyordu.
\nBir yaşamdan çizgilerdi bunlar. Alışılmış öykü çerçevesinin içinde yer almıyordu belki. Ama hepsi düpedüz öyküydü. Nice yazar, ikişer üçer sayfalık bu “anlatı”ların her birinden sayfalar dolusu destanlar yaratırdı. Ama Bener, alıştığımız ekonomisi, seçiciliği, yalınlığı içindeydi hep... Laf ebeliği denen illete öylesine yabancıydı ki.
\nBu yüzden etkiliydi, vurucuydu.
\n***
\nKitaplarını Türkçeye çevirdiğim Edita Morris’e bir gün dili neden isteyerek bozduğunu sormuştum. Vietnam’a Sevgiler bir Japonun, Nasıl mısın, İyi misin bir Jamaikalının ağzından bozuk İngilizceyle yazılmıştı.
\nEdita, “Romanlarımda birtakım acı gerçekleri anlatmaya çalışıyorum” demişti. “Onları böyle doğal-komik bir biçimde aktarırsam o acıyı daha vurucu bir biçimde ortaya çıkardığıma inanıyorum.”
\nKapan’ı okurken Edita’nın sözleri gelmişti aklıma.
\nBener, kitaba adını veren öyküsünün bir yerinde “... duygu, acınası zavallı” diyordu. “Yenilmeye layık! Deşmeyegör, altı korkunç yüzsüz.”
\nOysa bütün öyküler duygu yüklüydü.
\nSözgelimi, babasıyla annesinin ölümlerini anlattığı “Ya Herru Ya Merru” ile “Uyumak”. Bunları “acınası zavallı” kılmayan, Bener’in ustalığıydı. Ölümü değil, olağan, sıradan bir şeyi anlatıyordu sanki. Trajediyi gündelik bir olaya dönüştürüyordu.
\nBu da Edita Morris’in bir başka biçimde başardığı gibi acıyı yoğunlaştırıyordu.
\nYukarıda hep “öykü” dedim ya, galiba değil. Şiir bunlar. Acının, mutsuzluğun, umutsuzluğun şiiri.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
En Çok Okunan Haberler
- Op. Dr. Dericioğlu başında poşetle ölü bulundu
- 500 bin TL'nin aylık getirisi belli oldu
- Suriyeliler memleketine gidiyor
- Yaş sınırlaması Meclis’te
- Marmaray'da seferler durduruldu!
- Suriye'de herkesin konuştuğu ölüm listesi
- Apple'dan 'şifre' talebine yanıt!
- Erdoğan'dan işgale 'isimsiz' tepki
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- Suriye'nin yeni başbakanından ilk açıklama