Tiyatronun Büyülü Işığıydı
Ülkü Tamer
Son Köşe Yazıları

Tiyatronun Büyülü Işığıydı

18.08.2012 03:26
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Bir devi daha uğurladık. Karşılaştığınızda o gülüşüyle yüreğinizdeki bütün bulutları dağıtan dostu. Kâmran Yüceyle, Pekcan Koşarla, Emrullahla tiyatronun kulisinde duk oynarken küçücük loş odaya ışıklar saçan sevgili Müşfik Kenteri.

\n

Öğrencilik yıllarımda Devlet Tiyatrosunda ablası Yıldızla Çöl Faresinde oynarken seyretmiştim onu. İkisinin de oyunundan büyülenmiştim. Biri çıkıp da ileride onunla değil dost olacağımı, çevirilerimi oynayacağını bile söylese inanamazdım. O kadar ulaşılmaz gelmişti bana.

\n

Ama iki kardeşi de yakından tanıma olanağını buldum. Sahnede ne kadar erişilmezlerse, özel yaşamlarında o kadar yakındılar.

\n

Van Gogh, Sevmek İsterdim Babamı, Üç Kızkardeş, Noel Babayı Kim Öldürdü gibi çevirilerimi oynadı Müşfik. Hiçbirini unutamam. Hele sonuncuyu hiç unutamam.

\n

***

\n

Tiyatronun sorumluluğunu yüklendiği yıldı. Noel Babayı Kim Öldürdüyü sahneye koymaya karar verdi. Çevirisini ben yapacaktım. Yarın provalara başlıyoruz dedi.

\n

Nasıl olur? dedim. Çeviriye başlamadım bile.

\n

Yaparsın, yaparsın dedi. Tiyatrodaki odasına kapattı beni. Çeviriyi bitirmeden çıkmak yok. Kapıyı kilitledi.

\n

Önümde Erika daktilom, başladım çalışmaya. Emrullah arada bir çay getiriyor. Ben can havliyle didiniyorum. Gece yarısı oldu, kapı açıldı. “Bugünlük yeter. Yarın sabah erken gel.

\n

Ertesi gün 10da tiyatrodayım. Oyuncular da gelmiş. Yine kapatıldım odaya. Çay üstüne çay, sigara üstüne sigara Üç-beş sayfa çevirince Emrullah geliyor, biten bölümleri alıp yukarıya, sahneye götürüyor, provaya yetiştiriyor.

\n

Dört günde bitirdim çeviriyi. Noktayı koyunca fırladım odadan. Müşfik dedim, bana bir de tek perdelik oyun ver. Hızımı aldım. Bari onu da çıkarayım aradan.

\n

***

\n

Sanatçılığı konusunda ne söylenebilir?.. Batıda yaşasaydı oyunculuk dalında ne kadar ödül varsa hepsini toplamıştı. Hangi oyunundan söz edeyim?.. Hele bir Hamlet oynamıştı, unutmam mümkün değil. Kimlerden, kimlerden seyrettim HamletiLaurence Olivierden, Maurice Evansdan Kenneth Branagha kadar Abartmadan söylüyorum, hiçbiri Müşfikin eline su dökemezdi.

\n

***

\n

Nice anılarım var Müşfikle ilgili. Bu köşe değil, bu gazete yetmez. En iyisi bir maç anısını aktarıp gülümseyerek anayım onu.

\n

Bir öğleden sonra tiyatroda oturmuş çene çalıyorduk. Müşfikle Pekcanın canı maça gitmek istedi. Galatasaray oynuyordu Ali Sami Yende. Yürüyün dedim. Bilet nereden bulacağız? dedi Pekcan. Siz karışmayın orasına dedim.

\n

Atladık arabaya, doğru Mecidiyeköy.

\n

L Tribününün kapısında duran Ejder Beyi tanıyordum. Bir selam, içeri aldı bizi. Oturduk. Müşfikin gözü yandaki Şeref Tribününe ilişti. Yahu dedi, orası daha güzelmiş.

\n

Şımarıklık işte. Gelin dedim, oraya gidelim. L Tribününden çıktık. Şeref Tribününün kapısındaki görevli, Ooo, buyrun Müşfik Bey, buyrun Pekcan Bey dedi, içeri buyur etti bizi.

\n

Koltuklarımıza kurulunca, Müşfik, Kim bu adam? dedi. Bizi tanıyor.

\n

Başladım gülmeye.

\n

Adam, Kent Oyuncularının kapısında da görevliydi çünkü. Müşfik, kendi tiyatrolarındaki belediye memurunu tanımamıştı. Haksız da sayılmazdı. Tiyatroya girip çıkarken arkadaki kulis kapısını kullanıyorlardı çünkü, adamla hiç karşılaşmamıştı ki.

\n

***

\n

Müşfik profesyonel olarak 1955te adım atmış sahneye. 57 yıl önce. Bu 57 yıl boyunca hiç bırakmadı oyunculuğu. Düşünürken bile ürperiyorum. Değil tiyatro oyunculuğunu, 57 yıl boyunca tiyatro seyirciliğini bile sürdürebilen kaç kişi var acaba?

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Notlar...

Devamını Oku
05.01.2013
Yoksul Köylü

Devamını Oku
29.12.2012
Hep Andığımız Memet Fuat

Devamını Oku
22.12.2012
Mücap-Adile- Selim

Devamını Oku
15.12.2012
Bir Tiyatro Anısı

Devamını Oku
08.12.2012
Doğru Bir Seçim

Devamını Oku
24.11.2012
Yeni Bir Kitaplık

Devamını Oku
17.11.2012
AST Yarım Yüzyılı Devirdi

Devamını Oku
10.11.2012
Sağım Solum Şair

Devamını Oku
03.11.2012
Bir Bayram Anısı

Devamını Oku
27.10.2012
Anılar: Adnan Özyalçıner

Devamını Oku
20.10.2012
Şen Olasın Halep Şehri

Devamını Oku
06.10.2012
Yaşasın Kurşunkalem!

Devamını Oku
29.09.2012
Sıfırcı Hoca'nın Sazenuşhan'ı

Devamını Oku
22.09.2012
Önce Dilinizi Öğrenin

Devamını Oku
15.09.2012
'Güneşin ve Ateşin Tadı'

Devamını Oku
08.09.2012
Genç Yazarlara

Devamını Oku
01.09.2012
Antep

Devamını Oku
25.08.2012
Tiyatronun Büyülü Işığıydı

Devamını Oku
18.08.2012
Kitabevi-Okur DeğilKitapçı-Okur İlişkisi

Devamını Oku
11.08.2012
Arif Güzel'leri Yaşatmalıyız

Devamını Oku
04.08.2012
Frankfurt Hazırlıkları Başladı

Devamını Oku
28.07.2012
Güle Güle Dodo

Devamını Oku
21.07.2012
Hiç Ödün Vermedi

Devamını Oku
14.07.2012
Vüs'at O. Bener...

Devamını Oku
07.07.2012
Peride Celâl (30.06.2012)

Devamını Oku
30.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler - 2

Devamını Oku
23.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler

Devamını Oku
16.06.2012
Tiyatroya Destek

Devamını Oku
09.06.2012
Üç Ölüm

Devamını Oku
02.06.2012
Gece Kimin Sahibi?

Devamını Oku
26.05.2012
Öğretmen (19.05.2012)

Devamını Oku
19.05.2012
Altunizade Maçları

Devamını Oku
12.05.2012
Sanat Yaşamın Bir Parçası Olmalı

Devamını Oku
05.05.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
Hakkı Telif Beyefendi Nerede?

Devamını Oku
07.04.2012
Ortalık Barbara Cartland'lardan Geçilmiyor

Devamını Oku
31.03.2012
Baskının Yaratıcısı ve Uygulayıcısıydı

Devamını Oku
17.03.2012
Gazanfer Özcan'ı Gülümseyerek Anmak

Devamını Oku
18.02.2012