Biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Biri yer biri bakar kıyamet bundan kopar!

26.05.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Yani inadına mı yapıyorsunuz, bilmiyorum Meclis Başkanı Mustafa Şentop Meclis’in şeref holünde eski ve yeni milletvekillerini toplayıp iftar yapıyor. En az yirmi kişinin oturduğu yuvarlak masalarda, iftariyelikler, şerbetler, ardın­dan ara sıcaklar, ardından et ya da balık, ana ye­mek, ardından tatlı, ardından Türk kahvesi, çay.
Afiyet olsun gözümüz yok ama gönlümüz rahat değil. Çünkü tam şuramda, kalbim sıkışıyor ve mendil satan iki küçük çocuğun, nasıl olmuşsa olmuş, alanın yan tarafındaki korkulukların yanına gelmiş, iftariyeliklere, kızarmış ete, mis gibi pas­tırmalı böreklere yutkunarak bakışını görüyorum. Yahu siz nesiniz? Meclis başkanı, sonuçta kendi kesenizden değil, okul, fabrika, yurt yapılması için bizim vergilerimizle biriken devlet bütçesinden bu hovardalığı yapıyorsunuz. Evet, hovardasınız ama bu hovardalığı benim paramla yapıyorsunuz. Bir söz vardır halk arasında neyse söylemeyeceğim, anlayan anlar. Siz de anlarsınız. Yurttaşlarının oruç açacak dört tane zeytin ve bir pideyi almakta zor­landığı bir ülkede nedir bu kendine bonkörlük!
Tek eksiğiniz misafirlere “diş parası olarak yarım al­tın” vermemişsiniz. Ayıp etmişsiniz, belki de Saray’ın sahibi bu konuda size bir uyarı yapmıştır: “Diş parası sadece benim davetlerimde verilebilir” diye.
Fakat bu hovardalığı yaparken, belli ki, dikkatiniz dağılmış, çünkü hiçbir aklı başında iktidar yolsuz­lukların tek tek açıklandığı bu zamanda böyle ho­vardalıklar yapmamalıdır. Çünkü biri yer biri bakar, kıyamet bundan kopar!
Sizi muhteşem iftarınızla bırakıp, bir kadın olarak, bir anne olarak yüreğimi sıkıştıran başka konulara geçelim. İktidar eliyle bireysel silahlanmanın teşvik edildiği bu zamanda, nisan ayı içinde, yani 30 gün­de tam 34 kadın öldürülmüş. Öldürülen kadınların 7 tanesi devletten korunmalarını talep etmiş. Bu korunma meselesinde de bir tuhaflık var, biraz bun­dan söz etmek istiyorum. Koruma verilen kadınlar, korumanın yemek ve yol parasını karşılamak zorun­daymışlar. Yani kadın zaten mağdur, çok parası da yok ama emir büyük yerden; vereceksin! Kadınları sevmediğiniz öylesine belli ki, ne söyleyeceğimi bilemiyorum. Zaten bu korumalar da kadını koruya­mıyor. Silahını, bıçağını çeken karısını, sevgilisini öl­dürüyor ve dünyanın hiçbir yerinde rastlanmayacak savunmalar yapıyorlar: “Sevdiğim için öldürdüm”, “Benimle yeniden birlikte olmadığı için öldürdüm”, “Onuruma dokundu öldürdüm”, “Şeytana uydum öldürdüm”. Say saya bildiğin kadar, mazeretten bol ne var. Peki ya hâkimler, şimdi şu hâkim indirimden söz etmenin tam zamanı. Türk Ceza Kanunu’nda insan öldürmenin cezası belli. Amma velakin işte tam burada hâkimler tarafından uygulanan bir iyi hal indirimi söz konusu. Hâkimler de bu indirimleri bol keseden uyguluyorlar. Memlekette kadın öldür­mek neredeyse suç değil, çocuklara tecavüz etmek suç değil, yolsuzluk yapmak suç değil ama bu yazı­da olduğu gibi gerçekleri söylemek suç!
Vallahi doğru konuşuyorum, bir örnek, birileri oturmuş benim yazılarımı gözden geçirmiş ve dört yıl önce Cizre’de bir sağlıkçının keskin nişancı ta­rafından vurulduğunu anlattığım bir yazımı bulup, “Terör örgütü propagandası yapmak”, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” iddiasıyla beni basın savcılığına ihbar etmiş. Tabii hemen soruşturmaya çağrıldım. Paşa paşa gittim bakalım ne olacak?
Şimdi Meclis Başkanı, sayın hâkimler bana kızabilirler, kızsınlar da! Bu arada bir arkadaşım önemli bir kitaptan söz etti, Amerikalı bir yazarın, Prof. Martha Stout’nun “Yanı Başınızdaki Sos­yopat” adlı bu kitabında dünyada oldukça önemli bir miktar insanın doğuştan sosyopat (anti-sosyal kişilik bozukluğu) olduğundan söz ediyor. Sosyo­patlar (genetik olarak) insana ait en önemli şeyden, duygudan yoksun olarak doğuyorlarmış. Asla acı duymuyorlarmış, merhamet onlardan çok uzakmış, asla üzülmüyorlar, asla paylaşma duyguları yok ve sevmeyi bilmiyorlar. Bu ara bu konuda epey mal­zeme biriktirdim, basit bir örnek, intihar etmek için apartmanın damına çıkan bir insana “atla, atla” diye bağırmak ve alkış tutmak bir sosyopat davranışıy­mış. Çok örnek var ama yazmıyorum, çünkü birileri durup dururken gocunabilir. Şimdilik kısadan hisse.
 

Yazarın Son Yazıları

Hereke yolunda

Sevgili okurlarım sevdiğim tahta heykeller diyarı Değirmendere’ye taşındığımdan beri dostlarım, okurlarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar.

Devamını Oku
14.12.2025
Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025