Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

07.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı. Zaman zaman dayanamayıp kitabı kendimden uzaklaştırdım. Yeniden başlarken yüreğim ağzımdaydı. Kitaptaki acı, öfke, çaresizlik öylesine yoğun, öylesine sarsıcıydı ki, kimi yerde kitabın yazarı Aygün Kevrina gibi bağırarak ağladım, kimi yerde bir hemcinsimin yaşadığı çaresizlik nedeniyle öfkelendim ve sonunda “İyi ki bu kitap yazılmış” diye buruk bir sevinç duydum.

Kitap, Deniz Gezmiş’le Aygün Kevrina’nın 68’li yıllarda yaşadığı bir aşkı, başkaldırıyı, hepimizin üniversitelerin koridorlarında, kantinlerinde, sokaklarda “TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE!” diye haykırdığı zamanları anlatıyor. Ama öylesine sırlar açığa çıkıyor ki, öyle acılar çekilmiş ve yaşanmış ki derin bir iç çekiyorsunuz. Ve kahramanlardan biri gözümüz, ciğerimiz Deniz Gezmiş. Onun parkasını gördüğünde bayılan bir kadın var bu kitapta. Ve benim de aklıma çalışıp parasını biriktiren, aynı parkadan alıp sırtına geçirince sevinçten dellenmiş Karadenizli gencecik bir çocuk düşüyor. Elinde oyuncaklarla Suruç’a gitmişti. Katliamda öldü.

Şimdi derin bir soluk alıp kitaba devam edelim: Kızla oğlan tanışır. Tanışma da tuhaftır. Üniversitenin bahçesinde yaman bir kız, kendinden habersiz çekilen bir fotoğrafını fotoğrafçıdan sert bir sesle ister. Fotoğraf çeken vermek istemez ve birden bir el, fotoğrafçının elinden fotoğrafı alıp kıza uzatır. Fotoğrafı alan uzun boylu, karayağız bir delikanlıdır. Ve aşk başlar. Yıllar sonra bu fotoğraf idam edilen Deniz Gezmiş’in eşyaları arasından bulunur ve yakınları tarafından kıza verilir.

Deniz Gezmiş polisin kendisini takip ettiğini düşünerek bu aşkı gizlemek ister. Aşk Kadıköy Göztepe’deki kızın teyzesinin oturduğu köşkün (bu köşk şimdi Oyuncak Müzesi’dir) çevresinde gelişir. El ele tutuşup güneşin batışını izlerken Deniz durmadan hikâyeler anlatır ve kıza hep “balım” diyerek ülkenin geleceğini nasıl değiştireceklerinden söz eder. Kız Kayseri’de büyümüş bir bürokratın kızıdır, utangaçtır ama yüreklidir de. O sırada üniversite önünde FKF’li (Fikir Kulüpleri Federasyonu) gençlerin yaptığı açlık grevine katılır. Yönetici Veysi Sarısözen kıza özellikle dik dik bakar. Belki de kızla Deniz’in ilişkisinden haberi vardır ve Deniz DEVGENÇ’in lideridir. Aralarında devrimin nasıl yapılacağına dair görüş ayrılıkları vardır. Kız açlık grevinin ikinci günü dışarıdaki çadırdan gelen Deniz’in sesini duyar ama Deniz, kızın yanına gelmez. Kız grev bitiminde sadece süt içmesi gerektiğinden güvenli bir eve götürülür. Kız, evin yan odasından Deniz’in sesini duyar gene o görünmeden kızın uyumasına bekler. Şimdi acılara hazırlıklı olun. Bu ilişki iki yıl sürer ve Deniz, kızı annesinden ister. Bir işe girmiştir, kız da çalışabilir ve birlikte bir yuva kurabilirler, devrimi gerçekleştirmek için her adımında birlikte yürüyebilirler! Aile, kızı vermiştir. İşlemler başlayacaktır ve ansızın kız kendini bir işkencehanede bulur. Sürekli işkence görmektedir. Ve mükemmel Türkçe konuşan bir yabancı ondan Deniz’le ilişkisine devam etmesini, Deniz’in ne tür eylemler yapmak istediğini öğrenmesini ve kendisine iletmesini ister. Kızın mükemmel bir hayatı olacaktır. Kızın tek bir yanıtı vardır: HAYIR!

Genç kız, yazarımız işkenceler nedeniyle günlerce tedavi görmek zorunda kalır, ruhu sanki ölmüştür ve artık onun için ölümle yaşam iç içe geçmiştir. Artık ona “balım” diye seslenen, şefkatle kucaklayan, sürekli korumaya çalışan o deli fişek delikanlıyı görmemek zorundadır. Dostlarım ben burada susuyorum. Bundan sonrasını anlatamam, yazarın dağlara karşı uluyarak ağlamasını, ona seslenmesini, zaman zaman uçurumların eteklerine gitmesini, dalgalı denizde anafora sürüklenmek için yaptığı çabaları ben anlatamam. Hele de Kayseri’de Deniz’i başka bir yere taşımak isteyenler ondan yardım isteyince, kılık değiştirip hamile bir köylü kadını olarak arabada Deniz’le karşılaşmasını ve sessizce taş kesilmesini anlatamam.

Benim de bugünlerde, dağlara çıkıp haykırasım var!

İlgili Konular: #Kitap

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025