Kraldan çok kralcılar
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Kraldan çok kralcılar

02.11.2025 04:30
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir. Bunlar çocukluk travmalarının intikamını almak, kişisel kıskançlıklarını (aslında sınıfsal kinlerini) göstermek için can atarlar. Külçe altınları kucaklamayı özlemle beklerler. Herhangi bir mevkiye gelmek (bu tuvalet bekçiliği de olabilir, bir holdingin CEO’su da) onlar için acayip bir tutkudur. Bu nedenden kimileri türlü dalavereler çevirip kralın yakın çevresinde olmayı başarırlar. Kralın ruhu bile duymadan kendi kişisel tatminlerine ulaşabilmek için her türlü aşağılık işi çevirirler. Bazıları ülkelerinin zenginliklerine göz diken başka ülkelerin çıkarları için çalışırlar, bazıları daha küçük menfaatler uğruna her türlü yasayı çiğner, ceplerini doldururlar. Bazıları da adam öldürmek, evleri ve ormanları yakmak, haraç almak gibi işlerden kendilerini sorumlu tutarlar. Kimileri de üç maymunu oynamayı tercih ederler.

Bütün bunlar olurken kral ne yapıyordur? Kralların çoğu taht tutkularından dolayı ileri yaşlardadır. Çevresindeki kraldan çok kralcı olanlar ona öyle bir mutlu, öyle bir başarılı ülke tablosu sunarlar ki bazı durumlardan şüphelense de “Ne yapıyorlarsa vatan için yapıyorlar” diyerek kendini kandırır ve dünyanın en başarılı kralı olduğuna inanır. Ama tüm mutluluk tablolarına rağmen öldürülme korkusu içinde yaşarlar. Bunun için ondan önce yemeğini tadanlar bulunur, saray mutfaklarında her gün denetim yapılır. Çocuklarının kapılarında her gün en az otuz nöbetçi çevreyi kollar. Hatta bazılarının ünlü Kolombiyalı yazar Garcia Marquez’in “Başkan Babamızın Sonbaharı” kitabında anlattığı gibi en az altı dublörleri vardır. Her dublör farklı mekânlarda kralın yerine boy gösterir.

Şimdi ben bunları neden yazdım. Efendim Hacettepe Üniversitesi’nde ellerinde palalar yüzlerinde kar maskeleriyle gelecekleri için, özgürlük için, yoksullar için, adalet için haykıran öğrencilere saldıran kraldan çok kralcıları görünce yazmak zorunda kaldım. Ben en çok ellerinde palalar olanlardan korkarım. Aklıma bir belgeselde izlediğim bir gecede yarım milyon solcunun öldürüldüğü palalı Endonezya katliamı gelir. Hatta belgeselde bir kraldan çok kralcı, 17 kişiyi palayla öldürmüş bir adam, filmini çekenlere palanın nasıl kullanıldığını gösteriyordu. Gözlerinde vahşi bir ışık.

Paladan korkarım dedim ya, hiç unutmam 15 Temmuz 2016 gecesi yakınımdaki camiden sürekli sela okunuyordu ve nereden çıktığını bilmediğim insanlar “Ya Allah Bismillah!” diye bağırıyorlardı. Aklıma gene Endonezya katliamı gelmişti. Çevrede solcu olduğum bilinirdi korkuyla inanılmaz ağır bir dolabı kapıya dayamayı başarmıştım. Ama ertesi gün dolabı bir santim bile kımıldatamadım, kapıcı eve komşunun penceresinden girerek beni kurtardı.

Elleri palalı, yüzleri maskeli gençlerin sürekli polis güçleri tarafından korunan Hacettepe’ye girmesine kim izin verdi, rektörlük mü? Polisler mi? Yoksa farklı bir güç mü? Herkesin malumu ülkemiz hem coğrafi açıdan hem de yerüstü ve yeraltı zenginlikleri nedeniyle emperyalist ülkelerin yıllardır göz diktiği bir ülke. Yıllardır bu ülkeyi parçalara ayırıp her bir parçayı birileri kapmak istiyor. Neredeyse elli yıldır öyle planlı hareket ediyorlar ki biz de şaşıp şaşıp duruyoruz. PKK, Alevi-Sünni çatışmaları boşuna mı yapıldı? Bizim krallara hep akıl verdiler, Menderes döneminde “Bırakın tren yollarını, karayolları yapın” dediler. Ecevit’in buyurdukları tütün yasasına karşı çıktığı ve habersiz Kıbrıs Türklerini korumaya gittiği için belirsizlik için başı epey ağrımıştı. Özal’a emir verdiler her şeyi özelleştirdi. Özellikle İngilizler tıpkı Suriye’de yaptıkları gibi tarikatları desteklediler ve geldi AKP, her şeyi yabancılara sattı. Ülkemizde yabancı olduk. Şimdi de bir iç savaş mı isteniyor, kardeş kardeşi vursun mu isteniyor? Bu palalar boşuna değil.

Bu bizde olmaz diyebilirsiniz ama herkese Avrupa’nın göbeğinde yıllarca süren Yugoslavya savaşını hatırlatırım. Ne oldu o güzel yurt parçalara ayrıldı ve her bir parçasını emperyalist devletler kaptı. Aklımda hep polis tarafından coplanan bir kız öğrencinin sımsıkı tuttuğu bir pankart var, “Polis beyler bize vurmayın içimizde kızınız da olabilir.”

Hamiş: Sevgili okurlarım geçen pazar yazımda imece grubunun değerlendirdiği dört sayfalık kitap listesinin başına bir merhum sözcüğü girmiş. Özür diliyorum.

İlgili Konular: #Kraliçe #Kral

Yazarın Son Yazıları

Hereke yolunda

Sevgili okurlarım sevdiğim tahta heykeller diyarı Değirmendere’ye taşındığımdan beri dostlarım, okurlarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar.

Devamını Oku
14.12.2025
Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025