Vahşetin korkunç sularında
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Vahşetin korkunç sularında

14.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim. Resimler ortaçağdan günümüze insanoğlunun kötülük dolu tarihini anlatıyor. Bir resmin önünde duralım, bu resimde bir insan var, kafası bir kafesin içinde, kafesin diğer tarafında gene hapsedilmiş kocaman aç bir fare duruyor, adam konuşmazsa farenin kafesi açılacak! Devam ediyoruz bir adamı kocaman bir tekerleğe bağlamışlar, tekerlek döndükçe adamın uzuvları kopuyor. Arkanızda da ipe geçirilmiş kesik başlar sallanıyor. Hemen çıkmak istiyorsunuz, gökyüzüne bakmak ve haykırmak istiyorsunuz.

Avrupa müzelerinde özellikle de ünlü ressamların yaptıkları vahşeti anlatan yüzlerce resim var. Canınızı fazla sıkmadan günümüzde hem de ülkemizde gerçekleşen bir vahşet olayından söz etmek istiyorum. Çünkü artık vahşetin doruklarına ulaşmış bu olay sürekli kafamı kurcalıyor. Bu vahşeti hiçbir biçimde kendime açıklayamıyorum. Hep birlikte unutmadık ama yeniden hatırlayalım. Bir oğul yaşlı babasını da ikna ederek kendisinden boşanmak isteyen eşini, kollarından bacaklarından tutup babasının önüne atıyor ve baba bir ayindeymişçesine gelinini bıçaklıyor, bıçaklıyor... Ve bu bıçaklanmayı, babasının annesini sımsıkı tutmasını izleyen bir kız çocuğu var. Bir ressam bu vahşeti tuvale geçiremez, hatta bir korku filmi yönetmeninin böyle bir sahneyi çekebileceğini düşünmüyorum.

Şimdi bu baba oğul tutuklandı. Burada kadın cinayetlerinde sürekli suçlu için hafifletici sebepler ileri süren, hâkim indirimini anında fütursuzca uygulayan, savcı ve hâkimlere şöyle seslenmek istiyorum: Sayın filan demeyeceğim, savcı, hâkim bey birincisi bu cinayet küçük bir kızın hayatını altüst etmiştir. Çünkü ona hayatı boyunca unutamayacağı bir işkence sahnesi izletilmiştir. Kısaca baba-oğul sadece bir kadın cinayeti işlememiş küçük bir kız çocuğa gerçek anlamda işkence etmişlerdir. Yani suç ikiye katlanmıştır. Kişiye isteği dışında işkence seyrettirmek! Bunun için mahkeme devam ederken öyle hafifletici sebeplere başvurmayın dürüst olun. Davanın tanığının da mağdur olduğunu unutmayın!

Şimdi gelelim şu güzel ülkemizde yazılan, çizilen yüzlerce imdat çağrısı yapılan ve hiç bitmeyen kadın cinayetlerine. Kadın cinayetlerini çok genç yaşlarda yitirdiğimiz değerli yazar Bekir Yıldız’ın hikâyelerinden öğrenmiştim. Özellikle berdel ve töre cinayetlerini. O zamanlar çok geçtim zamanlar geçti, teknoloji gelişti ve biz kadın cinayetlerinin ülkenin her yerinde, her mezrasında, her köyünde, her ilçesinde, her kentinde yaşandığını öğrendik. Ve cinayetlerin sayıları son yıllarda o kadar çoğaldı ki bildiklerimizle günde üç taneyi buldu. Ve artık büyük çoğunluğu bıçakla işleniyor pek çoğunun sebebi de kadının boşanmak istemesi. İşte size tam bir sosyolojik inceleme konusu. Acaba erkeklere boşanmak neden bu kadar zül geliyor, kadının eve kapanmasını, üç çocuk yapmasını öneren politik söylemlerin bu durumun oluşmasında nasıl etkili oluyor? Ülkemizi illaki Afganistan yapmaya çalışanların, şeriat gelsin diye çığlık atanların hiç mi suçu yok! Ayrıca Esra Erol’dan öğreniyoruz, kaynanasına, yengesine sarkan erkek milleti, karısının kendisini boşamasından sonraki birlikte olacağı erkekleri düşünüp kıskançlık krizine mi giriyor? Ya da ne bileyim ben “Erkek adam öldürür!” diye yazgıları mı var?

Hamiş: Dostlarım biliyorsunuz ben vahşi doğa belgesellerine çok düşkünüm. Çünkü varoluşumuz hakkında çok şey öğreniyorum. Örneğin balinaların dişileri doğurdukları yavruları erkek balinalardan korumak için binlerce kilometre sırtlarında taşıyıp güvenli bölgelere götürüyorlar. Nedeni erkek balinalar yavruyu öldürüp dişi balinayla çiftleşmek istedikleri için. Ayılarda da durum aynı, acaba diyorum erkek genlerinde bir tuhaflık mı? 

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025