Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

17.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk. Yahu ne biçim bir ülkede yaşıyoruz! Her gün farklı yerlerde gökyüzünü kızıla boyayan yangın felaketlerine, günaşırı ölüm emri verilen asker ölümlerine, bir ertesi gün çeşitli kurumlarda ve üniversitelerde başlayıp ülkeyi sarsan diploma-unvan sahtekârlıklarına, sıradanlaşan kadın ve çocuk işçi ölümlerine gözümüzü açıyoruz. Bu arada Türkiş Mandela ve artık neyin kurucu başkanıysa Öcalan’ı Meclis’e getirmek için, yetkisiz bir komisyon ha babam çalışıyor. Ve emir büyük yerden “Oturun oturduğunuz yerde, on yıl sonra neler olup bittiği öğreneceksiniz”! Bu arada ben Ruhi Su’nun sesinden o muhteşem türküyü dinliyorum: “Çanakkale içinde vurdular beni, ölmeden mezara koydular beni.” Ne acı ki bir asır önce “Çanakkale geçilmez!” diye haykırarak yırtık pabuçlarıyla siperlerden fırlayan, düşmana ölümüne saldıran atalarımızın mezarları da artık uluslararası maden şirketlerinin işgali altında!

Yani dostlarım yılana bile sarılmaya vaktimiz kalmadı bir de başımıza Aydın’ın CHP’den iki dönem milletvekili, üç dönem de Aydın kentinin belediye başkanı olmuş Özlem Çerçioğlu çıktı. Kadın yıllarca topuklu efe olarak meydanlarda zeybek oynamış. Alkışlıyorum muhteşem bir başarı ama bu başarının ardında sanırım üstü örtülü bir şeyler var. Belediye çalışanları ve kente yapılan bazı usulsüz işlerin mağdurları şikâyetlerini CHP üst yönetimine ilettikleri halde parti hiçbir araştırma, soruşturma yapmadan onu son seçimde de aday göstermiş. Üstelik Aydın’ın topuklu efesi hakkında yazar arkadaşımız Ergun Poyraz “Kırık Topuklu Kirli Kontes”, adlı bir kitap yazmış. Böyle bir kitabı yazmak bu ülkede cesaret ister. Parti de hiç olmazsa görevli üç kişinin kitabı incelenmesi gerekmez miydi?

Neyse yazımıza devam edelim, bir zamanlar çalıştığım bir projede Berlin Belediye başkanıyla tanıştım. Psikoloji okumuş orta halli bir ailenin küçük kızıydı. Yaptığı işlerden o kadar etkilenmiştim ki, vallahi billahi “Ben belediye Başkanı olmalıyım” diye dostlar arasında isteğimi dile getirmiştim. Neyse ki beni seven dostlarım yardımıma yetiştiler. “Kızım hayal kurmayı ne zaman bırakacaksın, sen kim belediye başkanı olmak kim? Sen bir Cumhuriyet bürokratı babanın, ilk kez ‘Engelliler de bizim çocuklarımızdır’ diye haykıran, harekete geçen bir annenin kızısın! Ne aşiretten geliyorsun ne baban zengin, üstelik darbelerde başın beladan kurtulmamış, bu rüyayı unut.”

Neyse unuttum ama bugün topuklu efenin AKP’ye geçtiğini görünce “vay” dedim, “Ben hâlâ 1968 yılında kalmışım”. Topuklu efe zengin yere gelin gitmiş, ilk milletvekili olduğu seçimde aday sırası dörtmüş ama kayınpeder bağış yapmış eh sıra da öne alınmış. Gerçekten AKP ve akıl verenleri oyunu iyi oynuyorlar. Bence kadını “Seni de içeri tıkarız” diye tehdit filan etmediler. CHP merkezine gönderilen olumsuz dosyalardan elbette onların da haberleri vardı. Bir algı yaratmak istiyorlardı zaten bu algıyı epeydir sürdürüyorlardı. “CHP’li siyasetçiler de temiz değildir.” Şimdi bu kadının istifası sadece AKP’nin başlattığı algı operasyonuna yardım ediyor. Ve ülkemim vatansever, fedakâr insanlarını daha çok umutsuzluğa, daha çok çaresizliğe sürüklemiyor mu?

Belli ki umudun yeniden insanları sarması için CHP’nin radikal yöntemler uygulaması gerekiyor, örneğin milletvekilleri arasında 4 dönem 6 dönem milletvekili olanlar var yuh artık! İtirafçılara hiç değinmiyorum, yaşadıklarımız bize gösterdi ki ekipler seçilirken özellikle ideolojik işbirliğine ihtiyaç var, dostlarını yarı yolda ekenlere değil.

Ve CHP bilimsel yaklaşımı pek sevmiyor. Bunu nereden anlıyoruz, örneğin CHP miting yapıyor, yapsınlar ama bu mitinglerde laiklik konusunda taviz vermeyeceklerini sadece söylüyorlar peki bunları hayata geçirmek için neler yapacaklar? Artık taviz ve korkaklık zamanı geçti. Yetti artık bu ülkenin Diyanet Başkanlığı tarafından üç bakanlığın bütçesiyle yönetilmesi! Ayrıca tek adam rejiminden nasıl kurtulacağız, ufukta seçim pek gözükmüyor, başka çıkış yolları bulunmalı. Emeklilerin, işçilerin yaşam koşulları nasıl değiştirilecek? Neden CHP’nin her konuda düzenlenmiş çalışma raporları yok!

Olmalı, çünkü artık sözcükler yetmiyor.

Yazarın Son Yazıları

Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025
Ne oldu barış mı gelecek?

Ne oldu barış mı gelecek?

Devamını Oku
02.03.2025