Şerden hayır doğdu! Zafer daha da güzel oldu!

Şerden hayır doğdu! Zafer daha da güzel oldu!

27.06.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Yaşadığımız coşku için İmamoğlu dışında teşekkür etmemiz gereken kalabalık bir kesim var. 31 Mart’ta kaybettikten sonra durumu kabullenmeyen Binali Yıldırım ve hatta Tayyip Erdoğan’ı uydurma gerekçelerle yeniden seçime yollayan, İBB bağımlısı, rant-çıkar ve bankamatik çevreleri! Kimi dev kimi günlük paralara fit olmuş çeşitli şişkinlikte cüzdana sahip ekonomik parazitler. Onların açgözlülüğü sayesinde, İmamoğlu İstanbul’da bugüne kadar halktan görülmemiş bir teveccüh ile koltuğuna oturuyor! Teşekkürler sevgili yandaşlar! İyi ki RTE üzerinde o dayanılmaz baskıyı kurdunuz da, bugün bu büyük zaferin istemeden de olsa mimarı oldunuz! Liderlerinin “merak etmeyin yüzde 100 kazanırız” diye aklına giren bu aklı evveller, eminim şimdi Erdoğan’ın hışmına uğramamak için kaçacak delik arıyorlar! 13 bin oy farkla doymadıkları için, İmamoğlu önlerine 806 bin farkı altın tepside sundu! Nasıl yanıyorum o gece sonuçlar açıklanırken yandaş kanallara bakmadığım için, onların ağzını bıçak açmayan hallerini canlı görebilmek için şimdi neler vermezdim. Daha sonra farklı kanallarda duruma bir izahat getirebilmeyi denerken kaç takla attıklarını gülümseyerek seyrettim.
Bakın bu seçim tekrarını başaran (!) yandaş baskıları sayesinde neler oldu? İstanbul’da kaybedenin sürekli düşük farkı hatırlatıp borusunu öttürebileceği karşı-iddialı ortam gitti, yerine halkın prensi olmuş çok farklı kesimlerin güvenini kazanmış güçlü Başkan geldi. Onlar kendi sonlarını hazırlamışken, bizlere de “demek ki her şerde gerçekten bir hayır varmış” diyerek şaşırmak kaldı! Kadıköy’den Beylikdüzü’ne, Sarıyer’den Sultangazi’ye, Beşiktaş’tan Bakırköy’e her yer muhteşem bir kutlama festivaline dönüştü: Konvoylar, sokaklarda dans edenler, slogan atanlar, meşale yakanlar hepsi vardı ama -belki tek tük birkaç arıza dışında- kurşun atan yoktu! O kadar da kültür farkı olsun! Sonuçta elinde içeceklerle şarkılar söyleyerek o büyük rahatlamayı nihayet yaşayabilen insanlarımız, yıllardır içinde yaşattıkları bu baskı ve hakaret ortamında çölde suya ulaşmış gibiydiler! Değerli tiyatrocumuz Enis Fosforoğlu’nun hiç olmazsa iki gün daha fazla aramızda kalıp duygularıyla bu sevince ortak olabilmesini isterdim. Değerli çocukları, bu düşünceleri paylaştılar onun huzurunda. Yakın geçmişte kaybettiğimiz onca arkadaşımız ve Gezi’de hayatını kaybeden gençler de geldi aklıma... Onların da bu heyecanı kana kana içebilmelerini isterdim! Ben Beşiktaş’ta, ailem, ilçe örgütü ve Piramid ekibi ile beraber bu unutulmaz geceyi, her zerresinin tadına vararak yaşadım. O gün oracıkta yeniden doğmuş gibi eğlenen ve slogan atan, heykellere tırmanan gençler, sanki Gezi’nin iktidara gelmesini kutluyorlardı!

Bu gaflarla AKP’den kaçış hızlanabilir
Gezi mi dedik? Binlerce yıl ağır hapisle yargılanan Mücella Yapıcı veya Osman Kavala’ya sorun! Bundan daha saçma bir zamanlama olabilir mi? O harika seçim sonuçlarının açıklanmasından 12 saat sonra Gezi davası başladı Silivri’de... Aynen Ergenekon ve Balyoz davaları gibi, insanların hazmedemediği bir dava bu. Gezi olayının bir patronu, bir tetikleyicisi olduğuna inanmam mümkün değil. Bir de Gezi ile ilişkilendirilmek istenen terör örgütlerine bakıyorum da, PES diyorum: Mesela ben, FETÖ’cülerin ve medyalarının Gezi’deki gençlere ne kadar karşı olduklarını her gün sokakta da gazetelerinde de gördüm. HDP’li gençlerin bile olaya önceleri mesafeli baktıklarını, o özgür havaya gıpta etseler bile üst akıllarıyla istişareler yapmadan topa girmediklerini görüyordum. O günlerde Tayyip Erdoğan’ın en sert rakibi olan Bahçeli’nin gençlerinin çoğu da, onun komutuyla Gezi’den uzak duruyorlardı. Geziciler, hem her yaştan, hem de özgürlükle bezenmiş, her frekanstan gençlerdi. Aralarında Atatürkçüler, sosyalistler, liberaller, anti-kapitalist Müslümanlar, bağımsız milliyetçiler, ateistler, apolitikler, rockçılar, ne ararsanız vardı! İşte İmamoğlu da “O” gençlerin arasından geliyordu. Nasıl sevinmeyeceklerdi ki?
Başka bir soru da, FETÖ ile AKP döneminde yaşamımıza sızan bu fantastik kurgularla delil üretimi ve tehdit boyutunu aşan ağır ceza talepleri, bu ülkeye huzur getirmiyor. Ancak ayrıştırma-kin-kavga ve kimsenin normal bir vatandaş bile olamadığı bir buzul ortamı getiriyor. Şimdi Türk siyasetinde kucaklayıcı sevgi dolu kimliğiyle, yapıcı söylemleriyle '62ir İmamoğlu rüzgârı, İstanbul üzerinden Trakya’ya, Karadeniz’e, Ege’ye, Anadolu’ya ve hatta Güneydoğu’ya yayılıyor. AKP ve Tayyip Erdoğan, artık izledikleri bu korku salma ve tehdit siyasetleri ile giderek halktan uzaklaştıklarını görecekler mi, yoksa halkın beyni ile alay eden davalar tipolojisini sürdürüp, seçimi zorla tekrar ettirirken içine düştükleri hatanın benzerine imza atacaklar mı? Aslında belki farkında olmadan paniğe kapılan AKP, kitapta yazan tüm hataları üst üste yaptı! Sanki sihirli bir değnek o farkın milyona doğru açılması için akıllarını esir almıştı. Aylarca bekadan bahsettikten sonra, Öcalan’dan koparılan bir “tarafsız kalın” çağrısını Kürt seçmenlere heyecanla aktarmak gibi bir hamleyi medyaya yayacak kadar yörüngesini kaybetmişti iktidar. Aynen Karadenizlilere “Pontus” diyerek akıllarına göre hakaret etmenin onlara puan kazandıracağını sandıkları gibi... AKP, artık kavganın değil, huzurun yükseldiğini okuyamıyor hâlâ...
Ekonomik krize doğru dalış yaparken, durumu algılayamadığını gördüğümüz iktidar, bu mantıkdışı gerilim arayışlarını sürdürürse bakın ne olur: Halk, bezginliğinin ötesinde, bu sefer belki AKP’den ayrılacak Ali Babacan ekibi veya Davutoğlu ekibinin yarattıkları yeni bir merkez sağ çekim alanına da kapılabilecek ve AKP’nin düşüşü hızlanacak!
Bence sevgili İmamoğlu göreve gelir gelmez ilk iş olarak “Binali Yıldırım’dan başkası ile çalışmayız” diye belediyenin önünde tempo tutan ekibi derhal görevden uzaklaştırmalı. “Partizanlık yapmayacağız” demek, partizanlığın çok daha ötesinde kin dolu bir ayrımcılığa imza atanlara hoşgörüyle bakmak olamaz.
CHP hakkında söylenecek başka şeyler de var. Kılıçdaroğlu’nun halkın gözünden uzak sayılabilir bir yerlerde götürdüğü yüksek performans... Onu burada aktarmaya yer kalmadı, sabredin.  

Yazarın Son Yazıları

Hangi hatalar zinciri bu uçurumu hazırladı?

İnsanlarımız şaşkın.

Devamını Oku
11.12.2025
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025