Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Cerahatin içinde yüzüyoruz...

21.08.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım! Zaten bombaların her gün kadınları ve çocukları yok ettiği zalim dünyada, Diyanet’in insafsız hutbeleri, iktidarın rakip belediye başkanlarına cezaevlerini reva görmesi veya onları “transfer etmesi”, ağır hastaları “çok sağlıklısın” diyerek içerde tutması, sahte diplomaların, sahte barış söylemlerinin, hukuksuzluğun, rüşvetin, orman yangınlarıyla mutfak yangınlarının yarıştığı ortamda, biz fanilerin yapabildiği tek şey, bu atık dolu okyanusun içinde batmadan yüzmeye çalışmak! 

NASIL BİR “DEVLET KURUMU” BU?(!)

Geçen hafta, kadın haklarının korunması açısından Diyanet’in haddini fazlasıyla aşan şekilde buyurduğu fetvalara karşı bu makamın başkanına bir açık mektup yazmıştım. Hem genel gidişat yörüngesinin bozukluğu hem anayasayı, vatandaşlık ve kadın haklarını hiçe sayarak kadınları hedef gösteren ve hatta “onların kıyafetine karışmayanların vebal altına gireceğini” söyleyerek toplumu kışkırtan açıklamalara dikkat çekmiş ve inandığım ikazlar yapmıştım. Aradan yalnız bir gün geçti, bu sefer, kadınların eşit miras hakkına yönelik bir hutbe çıkardı ve kadınların “Allah’ın takdir ettiği hakka razı olması” talep edildi! Bu sefer bütün medya ve birçok sivil toplum örgütü haklı olarak eşzamanlı tepki verdi. Diyanet’in hangi rahatlıkla Anayasa’nın temel maddelerini hiçe sayabildiğini ve nasıl hiçbir savcının buna dur demediğini anlamam mümkün değil. Bu ülkenin kadınları zaten sokakta her türlü sapkının ağır taciz ve tehditleri ile yaşarken, Türkiye’de yılda sözde şüpheli ölümlerle beraber 700’ü aşkın kadın en yakınları tarafından öldürülürken, herhalde bir de devletin kurduğu kurumlarca tehdit edilmeyecekler, değil mi?

İSRAİL ARTIK BİR TERÖR DEVLETİ…

Maalesef her taraftan kuşatılmış vaziyetteyiz. Rusya’nın Ukrayna’da başlattığı savaş 3,5 yıldır sürüyor. İsrail’in Gazze’de giriştiği açık katliam ve soykırım ise 1 yılı aştı. İsrail’in dünyaya yaşattığı utanç BM’nin önümüzdeki 50 yıl utançtan gözlerini yerden kaldıramadan yaşaması için bir gerekçe. Gerçi aynı BM, Amerika’nın Irak’ta 22 yıl önce yaptığı katliama ne tepki verdi ki? Koca koca adamlar barıştan, yardımlardan, savaştan, tehditten, atom bombasından, açlıktan ve olmayan insanlıklarından söz ediyorlar, öte yandan doğu ve güney ülkelerinde insanlar ölmeye, çocuklarını, sevdiklerini, evlerini, gözlerini, her şeylerini son sürat kaybetmeye devam ediyorlar… Gerçekten de medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar! Kim aksini söylüyorsa, bilin ki fazlasıyla deve kuşu rolüne soyunmuş… İsrail, geçmişin büyük mağduru, soykırıma uğramış, toprağını ve kendini koruma savaşı veren bir ülke olmaktan çıkmış, maalesef Atlantik ötesi dayısına güvenerek dünyaya bela saçan insafsız-soykırımcı- işkenceci bir haydut terör devletine dönüşmüş. Düşündükçe insanlığımdan utanıyorum. Yüreği bizim kadar yanan, bu felaketlere karşı haykıran, başta ülkemizde olduğu gibi, sayısız Musevi ve İsrailli de var; onlara büyük saygı duyuyorum. Bunun yanında bir şeyler yapmak istermiş gibi davranıp elini masaya vurmaktan çekinen bütün ülke liderlerine ve diplomatlara da yazıklar olsun diyorum!

AYDIN’DA ARTIK BAŞKAN SOKAĞA ÇIKIP GEZEMEZ!

Evet, her zerremizle balçık bir okyanusun ortasında debelenip batmamaya çalışıyoruz. Demokrasinin artık bu ülkede sembolik olarak bile bir anlamı kaldı mı, siz bana söyleyin! Halkın iradesi, seçtikleri belediye başkanlarının makamlarına ve özgürlüklerine el konulmasıyla gasp ediliyor. Dünyanın en hümanist insanlarından biri olan Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, tutuklanan 16. CHP’li belediye başkanı olarak cezaevine girdi. Daha doğrusu benim kullandığım deyimle, demokrasi nöbetine alındı. 

Silivri operasyonları yetmiyor artık; bir de belediye başkanlarını bürokratlarıyla birlikte transfer etme furyası başladı. Gazetelerde okuduğunuz gibi “Topuklu Efe, topuklayıp AKP’ye kaçtı”. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bu tavrı siyasi yankesicilik, kapkaççılık olarak tanımladı. Aksini söyleyenin bunu kanıtlaması gerekecek! “Oyum nereye gitti” diye meydanları dolduran Aydınlıların yaydıkları tepkiler çerçevesinde Çerçioğlu’na sormak isterim: Artık “AKP çatısı altında ve cumhurbaşkanının himayesinde” siyaset yaparak hem hukuken hem de maddi olarak rahata ermişken, geceleri nasıl uyuyor? Aydın’da gezip insanlarla rahatça sohbet edebilecek mi? Yoksa artık belediye binasında tecrit altında mı yaşayacak? Aniden bonkörce akıtılan iktidar nimetlerini tepe tepe kullanmak nasıl bir duygu?  

ETRAFIMIZDA HER ŞEY YÜZ KIZARTICI!

Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık “yaşam hakkımı istiyorum” diye haykırıyor, adalet arıyor. Türkiye’nin hiçbir zaman hazmetmeyeceği sahne, Çalık’ın hastaneden annesine gösterilmeden resmen kaçırılırcasına cezaevine götürülmesi oldu. Neyi kanıtlamaya çalışıyorlar? “Annelerin duygularının bile bizim için bir önemi yoktur” tavrıyla ne kadar acımasız olduklarını mı?

Diploma borsası işportaya düştü, 3 saatte mühendislik diplomanızı alabiliyormuşsunuz! Onlarca insanın gerçek diplomalarını yetkisiz kurumların toplantılarında iptal edenler, bu yaşanan rezaletlere ne diyorlar belli değil! Sanki Levent Kırca yeniden aramıza katılıp gidişat hakkında taze skeçler yazmış gibi ama maalesef bütün bunlar ülkenin gerçekleri… 

Ekonomi tam bir çöküş içerisinde… İster genç ister emekli ister memur, dar gelirli, işçi olun, herkes canlı kalma savaşında! Enflasyon, bırakın Türk lirasını ezmeyi, fiyatları dolara karşı bile en az iki ile çarptı! Bu yaz, koca ülkede kaç kişi kiraz yiyebildi?

Her gün, her ilden farklı hayvan katliamları, kadın ölümleri, çocuk ölümleri, işçi ölümleri haberleri üstümüze yağıyor. Ormanlarımız cayır cayır yanıyor, bütün hayvanlarla birlikte… İnsanlarımız yuvalarını, tarlalarını, işlerini, sevdiklerini kaybediyorlar. Sonra da gözlerimizi yuvalarından çıkartan ihbar haberleriyle karşı karşıya kalıyoruz: “Çanakkale ve Kaz Dağları’nda çıkan büyük orman yangınlarının haritaları ile önceden maden arama ve işletme ruhsatı verilen bölgeler ile birebir örtüşüyor.” Bakanlık bu durumu yalanladı, ama sunulan haritalara da nasıl inanmayalım, orasını bilemedim. 

Bugün okuduklarınız, mütevazi bir köşe yazısına son birkaç haftadan sığanlar. Bizim kaderimiz, böyle bir dünyada, böyle bir dönemde, böyle bir ülkede hak hukuk adalet aramakla geçiyor. Sanki evren cerahat dolu koca bir balçık oldu ve bizler ise içinde kımıldayarak canlı kalmaya çalışıyoruz…

“Her şey insan için” diyerek kendimizi ayakta tutup, mücadeleye devam ediyoruz… 

 

 

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025