Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

18.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

DEĞER MİYDİ, KEMAL BEY?

O meşhur 15 Eylül Pazartesi günü, Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi kararını açıklayana kadar ne medyaya ne sayın Özgür Özel’e yanıt vermemek için ortadan yok olan Kemal Bey’e bir çift sözüm var:

Sayın Kılıçdaroğlu, halkımız balık hafızalıdır derler ama her konuda değil! Emin olun, aradan 30 yıl geçse de CHP’ye ve demokrat yurttaşlara yaşattıklarınızı hiç kimse unutmayacak. Hani avukatınız Celal Çelik’in söylediği “Zarar vermemek için sessiz kaldı, sürece dair bir beklentisi yok” sözleri var ya, bana güvenin, yakın çevrenizden buna inanacak 200 kişi çıkarsa öpüp başınıza koyun. Birkaç gün önce çok acı bir karikatür gözüme çarptı. Sizi, kapıya asılı bir paketin içinde resmetmişler: “Askıda kayyum”. Ekmeleddin İhsanoğlu faciası başta olmak üzere, geçen onca siyasal yörünge tartışmasına rağmen bütün seçimlerde size destek vermiş biri olarak kendinizi böyle bir siyasi finale uygun görmeniz içimi acıttı. Artık ne yaparsanız yapın, siyasi kariyeriniz maalesef son bulmuştur. Bu düzen yarın elinize boş bir bina verip buranın kayyumu olduğunuzu bildirse bile, olsa olsa yukarıda sözünü ettiğim 200 kişiyle çay içersiniz. Ama bunun bile hayalini boşuna kurmayın, Özgür Özel ne kirli siyasete ne kayyumlara ne saptırılmış hukuk ne de sokak holiganlarına hiçbir şekilde geçit vermeyecek. Tüm halkımızın coşkuyla izlediği gibi, siz de kendisini lütfen dikkatle izleyin. Gerçekten liderlik dersi veriyor! Onun kürsüye vurarak söylediği “CHP’nin baba ocağına hiç kimse giremez” sözlerinin derinliğini bilmem algılayabildiniz mi? Buna ne Özel izin verir ne de örgüt...

GÜRSEL TEKİN ALTERNATİF İL KONGRESİ İSTİYORMUŞ

Kendisine verilen “misyonu” tamamlayamadığı için kıvranan diğer isim, bu iktidarın atadığı ve yandaş medyanın candan desteklediği İstanbul kayyumu... Önce Ankara 3. Asliye Mahkemesi’nin “CHP İstanbul İl Başkanlığı’na kayyum olarak Gürsel Tekin’in atanması kararına esastan ret” vermesiyle ıskartaya çıkarılmasını hazmedemedi. Sonra sahnede olma aşkı yine tavan yaptı! Konuyu duyduğumda önce gerçekten Zaytung haberi zannettim. Pazartesi günü aradığını bulamayan, bir de üstelik kendi teorik görevi bile elinden alınan Tekin, Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na müracaat etmiş ve İstanbul olağanüstü il kongresinin düzenlenebilmesi için gerekli evrakların kendisine verilmesini istemiş! “Bunlar yalnız genel merkezin alanı” mealinden kısa bir yanıt alınca da herhalde bayağı bozulmuştur, Gürsel Bey. Emin olun bunu duyunca çok güldüm ama Tekin için, Kemal Bey’e üzüldüğüm gibi dertlenmedim. Hani Özgür Özel, “Bu ihaneti yapan hiç kimseyi affetmeyeceğim” dedi ya? İnanın, milyonları kızdırmasının yanı sıra bu kadar güldürmesine rağmen onu da hiç kimse affetmeyecek!

‘İKİLİ HUKUK’ BU KADAR ABARTILABİLİR Mİ?

CHP’ye yapılan saldırılarda ikili hukuk yaklaşımının abartılı göstergeleri olduğuna göre, CHP’nin ilk yapması gereken, artık bu komployla ilgili her evrağı reddetmesi için avukatına yetki vermeli ve kendisinin ve Türkiye Cumhuriyeti’nin onurunu korumalıdır. Bunu, özellikle CHP’nin zaten olağanüstü ve olağan kurultay toplayarak “mutlak butlan” saldırısını devre dışı bırakma stratejisinin tamamen dışında yazıyorum.

Şöyle ki hepimizin bildiği gibi anayasanın 10. maddesi gereğince bütün yurttaşlar hukuk önünde eşittir. Madde 10- Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. (Ek fıkra: 7/5/2004-5170/1 md.) Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.

Halbuki, Yenilik Partisi’nin başkanı Öztürk Yılmaz, 2017 referandumunun sonuçlarının iptali için Ankara 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne müracaat etmiş. Ama mahkeme jet hızıyla bir yanıt vererek YSK tescilinden geçmiş seçimler için dava yolunun kapalı olduğunu şüpheye mahal vermeyecek şekilde belirtmiş. Halbuki başka mahkemeler, CHP aleyhine açılan davaları kabul etti ve olay İstanbul il binasının polis tarafından işgaline kadar gitti. Ankara’daki mutlak butlan davası da 24 Ekim’e ertelendi.

Mahkemenin bu kararını emsal olarak aldığımızda, zaten bildiğimiz gibi YSK’nin kararları tartışılmazdır ve CHP’nin kongresi veya kurultayı da tekrar tartışmaya açılamaz.

Öte yandan, cuma günü görülen İmamoğlu’nun diploma davası, 10. maddeyi yine ayaklar altına almıştır. Şöyle ki böyle bir diploma verilmesinde hukuksuzluk varsa, hep söylendiği gibi, ilk olarak aynı şekilde diploma alan diğer 27 kişi de yargılanmalıdır. İkinci olarak diplomaları veren ve hatta kabul eden de eşit derecede suçlu olduğuna göre aynı davanın onlara karşı da açılması lazımdır. Bunlar yapılmadığına göre, böyle bir durum karşısında bu dava yalnız Ekrem İmamoğlu’na karşı açılamaz. Bu anayasaya, genel hukuk teamüllerine ve vatandaşlık haklarına aykırı bir durumdur. Buradan, bu davanın da gülünçten öteye geçemeyecek bir siyasi kariyer sabotaj amaçlı olduğu ortaya çıkar!

İşte bu Türkiye’de de inanç ve gururla CHP’nin ve sayın Özel’in yanında durmaya mecburuz. 

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025