Kılıçdaroğlu ve sosyal medya kampanyaları!

Kılıçdaroğlu ve sosyal medya kampanyaları!

25.12.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen hafta detaylıca yazdığım, Twitter’ın (X demek bana çok anlamsız ve içeriksiz geliyor) siber zorbalarının dev bir ablukası ile karşı karşıyayız. Hani çok ilgi çeken “Büyük Ev Ablukada” isimli bir alternatif rock grubu var ya -Tiyatrocumuz Bartu Küçükçağlayan, Turgut Uyar’ın bir şiirinden bu ismi alıp grubuna “uyarlamış” – burada da sanal ev “Twitter” ablukada. Ve bunun merkezinde Kemal Kılıçdaroğlu var. Eminim farkındasınız, öyle böyle bir kampanya yürümüyor! Gören zanneder ki, CHP kurultayı iki hafta sonra ve Kemal Bey en büyük aday!

BÜYÜK ABLUKADAN KOMİK KESİTLER!

Bir de bu ablukanın başarılı olacağına inanıyorlar! “Biz bu paylaşımları 1000 kere tekrarlarsak, görünce kızsalar bile halkın diline ve bilinçaltına yerleşecek, sonunda farkında olamadan tekrar Kılıçdaroğlu destekçisi haline dönüşecekler!” Bu algı operasyonu, sanki gerçek Amerika değil de, kimbilir farklı bir Amerikanya üstünden merkezi komutlarla yönetiliyor. Bunun arkasında olanlar, ya inanılmaz saflar, ya da koca bir soytarılar Kumpanyası’nın elemanları, herhalde halkı bir ahmaklar okyanusu olarak görüyorlar! (İlginç bir başka paralel kampanyada ise çok havalı çağdaş kadın portrelerine benzeyen hesaplar, sabahtan akşama CHP karşıtı/iktidar yanlısı paylaşımlar yapıyorlar!)

Her Twitter’a girdiğimde, bir Amerikan halkla ilişkiler ajansı tarafından çekilmiş gibi duran bir Kılıçdaroğlu portresi ve/veya yanında askeri dikkat ve temizlikte poz veren bir başka bürokrat tipli beyefendi, altında da Kemal Bey’i öven ve onun devlet adamı ciddiyetinden mütevaziliğine, dürüstlüğünden kamusal hizmetlerine kadar bütün kariyerini toparlayan şık satırlar… Çünkü ablukanın organizatörleri bu işi “çok ciddi” yürütüyorlar.

Gelin görün ki insanların bu cilalama seanslarının altına yazdıkları satırlar hiç mi hiç o havada değil! Size bazı örnekler vereceğim…

“Bir fotoğraf vereceğim diye girdiğin zahmete bak; dalga geçilmeyi bile göze almışsın. Aşağıdaki yorumlara bir bak... Yeni çalışma ofisiymiş... Hadi oradan...”

“Ya bak işine ayrık otlarısınız bir gün siz de çile çekersiniz AKP’nin arka bahçeleri la bizde destekledik 15 yıl Kılıçdaroğlu’nu ama olmuyor anlasanıza ya çıkıp çıkıp poz veriyorsunuz. Kurun parti alın boyunuzun ölçüsünü yeterin artık AKP’nin arka bahçeleri”

“Yeni kitabına çalışıyor sanırım ‘KAYBETME SANATI’ ÜSTAD KK”

“SSK müdürüyken zarar etti, genel başkanken 13 seçim kaybetti, hangi fırtınadan söz ettiğini anlayamadık”

“Gerçekten çok komiksiniz, sizler gerçek okullarda okudunuz mu yoksa diplomanız sahte mi? Genel Başkanımız Özgür Özel partimizi birinci parti yapan adam, Erdoğan’a seçimler kazandıran Kılıçdaroğlu değil, eşi rahatsız gitsin onunla ilgilensin CHP’nin kuyusunu kazmak işini bıraksın”

“77 yaşındaki adamı bir şeyin başı olduğuna inandırıp dalganızı geçiyorsunuz. Bu yaşta adamın beyninde fırtına değil meltem bile zor eser. Rahat bırakın dedeyi”

Ünal Bey, nasıl bir beyin fırtınası yaptınız acaba? Daha fazla nasıl seçim kaybederiz hakkında kendisinden @kilicdarogluk çok değerli tavsiyeler alabilirsiniz, kendileri bu konuda ihtisas yapmış bir siyasetçimizdir, kaybedenler kulübüne sizler dahil olun ama bizler yokuz! oke?”

“Partisine verdiği zarar asla affedilmez artık yeter”

“Sinir katsayım artıyor bu adamın resmini dahi görmeye tahammülüm yok!”

“Pardon pardon, nerenin genel başkanıymış?”

KILIÇDAROĞLU BİLANÇOSU-İZDÜŞÜMLERİ

Genç kuşağa biraz hatırlatalım, Kılıçdaroğlu, Baykal’a kurulan bir seks kasedi komplosu ile oluşan kaos ortamında partinin ileri gelenleri tarafından öne sürüldü. Melih Gökçek başta olmak üzere çeşitli AKP’li sivri isimlerle televizyon kavgalarında başarılı bir imaj çizip bir güç havası yakalamıştı. Sonuçta CHP kurultayı kendisini tek aday olarak öne sürüp genel başkan seçti ve onun demokrat bir liderlik yapacağına ve aranan adam olduğuna herkes inandırıldı! Kılıçdaroğlu’nun göreve gelmesindeki en önemli pay eski Genel Sekreter Önder Sav’a aittir; geçenlerde kendisi ile yaptığım bir sohbette “Önder Bey, o kurultayda gerçek kimliği konusunda bence Kılıçdaroğlu tarafından kandırıldık” dedim. Bu düşünceme destek vermek için söylediği tarihi sözler aramızda mahfuzdur.

Sonuçta Kemal Bey büyük umutlarla genel başkan koltuğuna kuruldu o göreve geldikten iki veya üç gün sonra Radikal gazetesinde sekiz sütun manşet kendisiyle yapılan röportajın başlığı yankılandı: “27 Mayıs’ı yapanlar bugün utanıyorlar”. Röportajı okuduğum gün Kemal Bey’in 20. yüzyıl tarihimizi ve CHP tarihini iyi bilmediğini ve CHP kökeninden gelmemesinin ciddi faturaları olacağını çok iyi anladım ve bir pişmanlık hissettim. Sonuçta kendisi bizler gibi bu partinin içine doğup pişmemiş, ancak 2000 yılında, 52 yaşında ani bir transfer olarak gelmişti. Ve bu röportaj hangi doku uyuşmazlıklarının yüzeye çıkacağının ipuçlarını daha maçın ilk dakikasından veriyordu.

Ardından gelen “laiklik tehlikede değil” veya “yargıda cemaati yapılanma var diyemem” gibi pes dedirten sözlerini demokratik kitle örgütleri teyakkuzdayken söylediğini ve geçirdiğimiz şaşkınlıkları da asla unutamam. Hele ki, her zaman yazdığım, tüm muhalif insanları oldu-bittiye getirerek 2014 yılında Ekmeleddin İhsanoğlu’nu cumhurbaşkanı adayı olarak öne sürüşü, afallamamızın zirve yaptığı anlardan biriydi! Bir de kalkıp “gidip tıpış tıpış İhsanoğlu’na oy vereceksiniz” deyişini hazmedebilenimiz oldu mu, bilmiyorum! 2017 referandumunda mühürsüz oyları

ve “atı alan Üsküdar’ı geçti” sözlü tacizini hiç aldırmadan görmezden gelişini unutamam! 2018 Cumhurbaşkanlığı seçiminde Muharrem İnce’nin adaylığının (“Sayın Muharrem İnce, Gel bakalım buraya” süreci!) arkasında durmayı sanki o gece, adayın kendisiyle beraber bıraktı.

Bu kadar seçimi üst üste kaybederken CHP Genel Başkanlığını nasıl bu kadar kolay elde tuttuğunu o dönemlerde birçok makalemde detaylı olarak izah etmiştim! Şöyle özetleyeyim: Kılıçdaroğlu’nun önündeki heybesinde kurultaya gelen örgüt üyelerine dağıttığı sayısız şeker vardı: İl başkanlıkları, ilçe başkanlıkları, milletvekillikleri, belediye başkanlıkları ve daha nice bürokratik sıfatlar… Güzel makamlar, örgüt desteği sözüyle takas edildi ve böylece daha konuşmalar ve oylama yapılmadan, tüzüğe getirilen akıl almaz müdahalelerle önden aldığı destek imzalarıyla genel başkanlığı hep önden, adeta hiç yarışmadan kapmış oldu… Halkımız bunları bilmediği için “nasıl oluyor da Kılıçdaroğlu her sefer açık farkla kazanabiliyor?” deyip duruyordu!

Arada parlayıp muhalefet yapar gibi sert söylemler geliştirip halkın gönlünü aldı, özellikle Ankara’dan İstanbul’a başlattığı “Hak-Hukuk-Adalet Yürüyüşü” veya SADAT’ın kapısına dayanıp bu tehdidi gözler önüne serdiği günler gibi... Ama artık biraz analiz yapan her beyne malum olan nedenlerle hiçbir zaman AKP iktidarı için bir risk oluşturmadı. Tersine CHP içinde Kemalist kimliği ile tanınan isimleri hep dışladı, farklı marjinal yönlere eğildi, Parti’yi kök kimliğinden uzaklaştırdı.

Meral Akşener’in bütün net ve açık ısrarlı anket sonucu hatırlatmalarına karşın, 2023 cumhurbaşkanlığı seçimi için kendi kurduğu 6’lı masaya zorla ve baskıyla kendi adaylığını dayattı ve bütün anketlerde kendisini net olarak geçen İmamoğlu ve Yavaş’ı sessiz bir şekilde taca attı… O günleri hatırladığımda Meral Akşener’e karşı muhalefetin bütünü olarak bir hata yaptığımızı düşünüyorum, çünkü kendisi ısrarla Kılıçdaroğlu ile değil İmamoğlu veya Yavaş ile kazanacağımızı defalarca savundu ve bizler bunu duymazdan geldik, herhalde Kılıçdaroğlu’nun CHP Genel Başkanı sıfatıyla yaptığı dayatmanın büyüsüne kapılmıştık!

Şimdi biliyorum ki, yarın yine o saçma paylaşımlarla karşı karşıya kalacağız: Güler yüzlü bir devlet adamı fotoğrafının altında “yarın cumhurbaşkanı adayı olsa ona oy verir misiniz?” veya “CHP Genel Başkanı olarak ona güvenir misiniz?”… Fesuphanallah!

KEMAL BEY’E ÖĞÜTLER

Kemal Bey, çok yazık ettiniz kendinize. 2010 ve 2021 yıllarında size sunduğum tüzük çalışmasıyla (Demokratik Dijital Devrim) niye ilgilenmediğinizi artık gecikmeli de olsa çok iyi biliyorum. Biz sizden Parti içi demokrasi bekliyorduk ama hedefinizde paye ve makamları örgüte dağıtarak koltuğunuzu korumaktan başka bir şey yoktu. CHP’yi iktidara taşımaya çalışmıyordunuz, artık ne yazık ki bunu kesin olarak biliyoruz! Anlaşılıyor ki, sizin için esas olan CHP’nin ana muhalefet partisi olarak kalması, sizin de onun “lideri” olarak yola devam etmenizdi. Ama Özgür Özel sizi demokratik yollardan bütün dezavantajlarına rağmen yendikten sonra bu mağlubiyeti olgunlukla karşılayıp rakibinizi alkışlamayı başaramadınız. CHP eski Genel Başkanı sıfatını taşımanın ne kadar büyük ve ulvi bir değer olduğunu herhalde hiç anlamadınız, size başkalarının biçtiği bazı rollerle hayali havalara kapıldınız. Parti’nin Cumhurbaşkanı adayı ve belediye başkanları akıl almaz gerekçelerle zindanlara atılmışken siz bütün ricaları göz ardı edip “mutlak butlan” davalarında bile ağzınızı açmayıp bir köşede kendinize göre fırsat kolladınız. Ne yazık ki bu örgüt size hiçbir zaman Hikmet Çetin’e Altan Öymen’e, Murat Karayalçın’a gösterdiği sevgi ve saygıyı bir daha samimi olarak gösteremez. Çok yanılıyorsam, şayet bir CHP buluşmasına hala kalkıp gelebilirseniz, çok sevdikleri Genel Başkan Özgür Özel’in “ricasıyla” belki sizi bir kere alkışlarlar ama CHP’lilerin kalbinde ve benliğinde maalesef kendinizi yok ettiniz, bunu bilin. Ve bu mizahi kampanya ile sizi hâlâ CHP genel başkanıymışsınız gibi sunmaya çalışan palyaçoların oyununa daha fazla gelmeyin. Evinizde oturun, çayınızı için, çocuklarınızla sohbet edin, yeğen veya torun sevin, maç seyredin ama kendinize ve imajınızdan kalanlara daha fazla zarar vermeyin. Yoksa Ankara’da sokağa çıkamaz duruma düşeceksiniz. Arayıp soran belki bir tek Gürsel Tekin kalacak, o da mecburen!

“Daha ne kadar zarar verebilirim ki?” gibi bir düşünceniz varsa, bu sefer haklı olabilirsiniz Kemal Bey! İsterseniz sıfırdan daha da aşağıya düşmek için bu sefil kampanyayı katılımcılarıyla beraber sürdürün, Sabah gazetesinin manşetine bir tam sayfa röportaj daha verin, aynen son CHP kurultayının toplandığı gün yaptığınız gibi, iktidar medyasının ve trollerinin sizi neden övdüğünü sakın düşünmeyin ve bunları dert edinmeyin! Yeni dünyanızın rotası bu anlaşılan…

Meğer, BOP’un ülkemizde birden fazla başkanı varmış…

İlgili Konular: #Kemal Kılıçdaroğlu

Yazarın Son Yazıları

Kılıçdaroğlu ve sosyal medya kampanyaları!

Geçen hafta detaylıca yazdığım, Twitter’ın (X demek bana çok anlamsız ve içeriksiz geliyor) siber zorbalarının dev bir ablukası ile karşı karşıyayız.

Devamını Oku
25.12.2025
Twitter’ın utanmaz zorbaları ve Manifest!

Merak ediyorum, özellikle Twitter’da cirit atan bu siber zorbaları kimler yetiştirdi?

Devamını Oku
18.12.2025
Hangi hatalar zinciri bu uçurumu hazırladı?

İnsanlarımız şaşkın.

Devamını Oku
11.12.2025
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025