Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

11.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı. Polislerin CHP İl Başkanlığı resmi binasını basması, itiş kakışla binlerce insana sıkılan kimyasal gazlar… Nefes alamayanlar, hastanelik olanlar, ezilenler, tartaklanan milletvekilleri, yok sayılan sıfatlar ve silinen “temel” cümleler: “Adalet mülkün temelidir.”

Tabii ki aklımıza Ekrem İmamoğlu’nun diploması yok sayıldıktan sonra söylediği “Bakın gülüyoruz ya, mesela ciddi 35 yıl sonra benim diplomamı iptal ettirmek isteyen bu kişi, yarın sizin 40 yıllık, 50 yıllık tapularınızı, arabalarınızı, bankadaki paralarınıza diplomam gibi çöker. Buradan söylüyorum bugün bana, yarın hepimize.” 

KANAYAN AÇIK YARA, İSTANBUL

Halk neye uğradığını şaşırdı. İstanbul birkaç saatte kanayan bir açık yara oldu; kanayan uzvu, demokrasiydi. Zaten yaralıydı ve şimdi oluk oluk kanıyor. 

Bir insan kendini yerin dibine nasıl sokar, Pazartesi gününden itibaren gördük. Gürsel Tekin’in geçmişte il başkanı oluşu daha dün gibi gözümün önünde. O günlerde dik durarak mücadele ettiği faşistler, yobazlar, yolsuzlar acaba neden şimdi arkasında durdular, neden yandaş medya kendisini övüyor, hiç sordu mu kendisine? Bu işin nereye varacağını göremeyecek biri olmadığını biliyoruz. Acaba ileride yalnız kaldığında kendinden özür dileyecek mi, bilmiyorum. O küstah cümlesi hâlâ kulaklarımda: “Ortada bir cenaze var, kaldırmayalım da koksun mu?” Tekin’in bundan sonra hiçbir CHP binasına rahatça girebileceğine inanmıyorum. Çok pişman olacak ama bunun hiçbir değeri de kalmamış olacak. 9 Eylül kutlamalarında Taksim Meydanı’nda o kalabalığın ortasında, 2 metre önümde konuşan Genel Başkan Özgür Özel, “CHP’ye kötülük yapan, anamın oğlu olsa affetmem” sözlerini büyük alkışlar arasında kullandı. Sade parti üyeleri en az Genel Başkan kadar kendisine kızgınlar. Bu gidişle malum diğer CHP’li ile eski il başkanlığında 10.000 polis koruması altında tavla oynarlar! Ha, pardon! Bir de binaya girme hakları “Kayyım Gürsel” tarafından bahşedilen 30 kişi de seyredebilir bu bahtsız buluşmayı! 

Bütün yaşananlar, caddeler, binalar, kavgalar, gürültüler utanç vericiyken, onlardan da kötüsü milletvekili dokunulmazlığının, anayasanın, hukukun artık hiçbir geçerliliğinin kalmasıydı. Halkın seçtiği milletvekillerinin yakın mesafeden kimyasal gazlardan nasiplendiği bir ortamda, artık sıfatların, yetkilerin bir anlamı kalmamıştı. Daha da abartılısı, dünyanın her yerinde yankılanan bu siyasi rezaleti haber yapmak da yasaklanıyordu! Aynen bundan altmış beş yıl önce benzer şekilde Tahkikat Komisyonu görüşmelerinin basına yasaklanması gibi…

İstedikleri şey, demokrasinin son nefesini vermesi, CHP’nin yetkileri kendinden menkul kayyımlar ve içten pazarlıklı yönetimlerle felç edilip göstermelik bir seçime gidilmesi… 

CHP’YE BÜYÜK İKAZLAR….

Özel bazen “Hadi gelin, beni de tutuklayın” diyor, “Hadi kasıma seçim tarihi verin, ben Genel Başkanlığı bırakayım” sözlerini sarf ediyor. Bence bu söylemleri, bırakın dile getirmeyi, aklına bile getirmemesi lazım. Bu, koltuğunda oturduğu Mustafa Kemal Atatürk’ün hiçbir zaman yapmayacağı bir hamledir. Mevziisini kaybedemez! 

Kılıçdaroğlu, Pazartesi’den sonra Tekin’i de aratacak hamlelere yeltenirse, 21 Eylül kurultay tarihi değiştirilebilir mi, Ankara ve İstanbul davalarını yine tamamen hukuksuz yöntemlerle birleştirmeye kalkışan, İstanbul İl Kongresi’nin şikayetçisi Özlem Erkan’ın sinsi hamlelerine karşı ne yapılmalı, CHP Genel Başkanı ve kurmayları bu manipülasyonlara yoğunlaşmalı.

CHP’nin genel merkezi, Çankaya Köşkü kadar stratejik bir lokasyondur. CHP İstanbul İl Başkanlığı konusunda karşılıklı uygulanan taktikler, ayın 15’inden sonraki herhangi bir gün, CHP Genel Merkezi mevzubahis olduğunda kesinlikle uygulanamaz. Genelkurmay Başkanlığı’nın kozmik odasına FETÖ marifetleri ile girilmesi ne kadar kalıcı zararlar verdiyse, CHP Genel Merkezi’ne ve Genel Başkanı’nın odasına girilmesi bunun 100 misli zarar verir. Bunun yaşanmaması için bütün önlemleri almak, CHP kurmaylarının işi. 

KOMİSYON MASASINI BIRAKIN, DAYANIŞMA MASASINA GEÇİN!

Geçen hafta, şayet CHP’ye yönelik tacizler yaşanırsa, CHP’nin “demokrasi” adını taşıyan o masadan ayrılması gerektiğini söylemiştim. Maalesef gidişat kötü yönde oldu. CHP, komediye dönüşen o masadan derhal uzaklaşmalıdır. 

CHP’nin yapması gereken bir diğer çok önemli hamle de muhalefette bir demokrasi cephesi oluşturmasıdır. TKP, Emekçi Hareket Partisi, TİP, İYİ Parti ve Zafer Partisi derhal beraber ittifak oluşturulması gereken partilerdir. Böyle bir cephe, 2023’ün 6’lı Masa’sından çok daha sıhhatli olur.

Anıtkabir’de polisin TSK’nın üst düzey komutanlarını aramaya cüret edebildiği ve benzer her türlü yakışıksız garabetin yaşanabildiği bir Türkiye’de, artık bu dayanışmacı ittifaklar halkın da büyük arzusuyla ve desteğiyle derhal oluşturulmalıdır.  

Özel, yalnız CHP’lilere değil bütün Türkiye’ye büyük bir özgüvenle umut saçmaya devam etmelidir. Partisinin kuruluş haftasında bu ağır saldırıyı yaşayan Özel, söyleminden ödün vermeden CHP programını en olumlu yanlarıyla anlatmaya devam etti. Rotaya bu derece sadık kalma, kaptanın önüne atılan tuzaklara düşmeden yörüngesinde devam ettiğini gösterir. 

İYİ Parti’nin Nisan 2017 referandumu hakkında dava açma girişimini ise son derece yerinde buluyorum. Bazı muhalif avukatlar bunun bir yere varamayacağını söylese de, CHP’nin şu anda yaşadığı komedinin böyle bir hamleden hiçbir farkı olmadığını halkın gözünde vurgulamak açısından alkışlanacak bir karar! 

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025