‘Bombalı Nobel’ ve barış!

‘Bombalı Nobel’ ve barış!

02.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak..

HİÇ BÖYLE BİR BARIŞ ANLAŞMASI DUYDUNUZ MU?

Tabii ki ihtiyatlı bir şekilde “sözde” barış diyorum, çünkü ocakta bir ateşkes ilan edilmiş ama İsrail martta bunu afiyetle yiyivermişti. Trump’ın son derece çelişkilerle dolu bir kimliği ve uygulamaları var. Hiç çekinmeden Pentagon’un adını “Savaş Bakanlığı” olarak değiştiren iddialı Amerikan başkanı, bir yandan İsrail’e ekonomik, askeri ve diplomatik destek verip yok edilen en az 66 bin Filistinliden dolayı kendini veya onları sorumlu tutmuyor. Ama aynı Trump, bir süredir götürdüğü barış antlaşması çabalarıyla, aklında bir Nobel ödülü alma fikrinin konuşlandığını da pek gizlemiyor. Hatta bunun ardından, “Şimdi de gidip barış ödülünü bu işlere hiç katkısı olmayan birilerine verirler!” diye evham bile yapıyor! Bir yandan da hazırladığı barış antlaşması üstünden, iki yıl boyunca çoluk çocuk demeden dümdüz edilmesine vesile olduğu Gazze’ye “3-4 gün içinde nasıl olacağını göreceğiz. Hamas ya kabul edecek ya da etmeyecek, eğer etmezse çok üzücü bir son olacak” şeklinde tehditlerini sıralıyor! Ömrünüzde bundan da trajikomik bir barış antlaşması dayatması gördünüz mü? Farz edin biri çocuğunuzun kafasına silah dayamış ve sizi tehdit ediyor ama bir yandan da “Biz bu mahalleye barış getireceğiz, bundan emin olun” diye nutuk atıyor!

Dün El Cezire’yi izliyordum, yine İsrail’in kaç sivil yerleşim noktası bombaladığı, kaç insan öldürdüğü... Le Monde’da ise İsrail’in yeni saldırılarından dolayı, Kızılhaç’ın yardım çabalarını askıya almaya mecbur kaldıklarını açıklıyordu! Peki, 20 maddenin ilki olan “Askeri operasyonlar ve saldırılar 72 saat içinde durdurulacak” ne anlama geliyor? Filistin’in orada yürüttüğü bir askeri operasyon olmadığına göre, İsrail üç gün boyunca öldürebildiği kadar Filistinli öldürüp anlaşmaya uygun mu ilerleyecek?

TERÖRÜ, SOYKIRIM BAHANESİNE DÖNÜŞTÜRME SANATI

Dünya kamuoyu ve faşist olmayan İsrail vatandaşlarının büyük çoğunluğu, on binlerce sivilin, sözde 7 Ekim’in intikamını almak için öldürülmeye devam edilmesini tabii ki kabul etmiyor. Çünkü olay terörizme karşı durmayı katbekat aştı, soykırıma geçmek için bir bahane haline hızla dönüştü.

Tabii ki sayısız Gazzeli, yaşadıklarının Hamas yüzünden tetiklendiğini biliyor ve eminim Hamas’a da çok tepkililer...

Batı dünyası bu utancı ödeyemez. Hitler deneyiminin ardından Gazze’de yaşananları yalnız kınayarak geçiştiremezsiniz. O “çok ileri” medeniyetiniz, fena halde kirlendi! Bu korkunç dönemden şerefiyle çıkan tek ülke İspanya oldu. Hiçbir orta yolun arkasına saklanmadan soykırıma, vahşete sonuna kadar karşı çıktılar. Askeri müdahale hariç, ellerinden gelen her şeyi yaptılar! Sonsuz tebrikler!

MADDELERDE NE VAR - NE YOK?

Yoksa böyle bir ortamda “tavşana kaç, tazıya tut” demek çok kolay! Erdoğan’ın Beyaz Ev’de Trump’la detaylı olarak ne konuştuğunu tam bilemiyoruz. Bizlere sadece ABD’ye verilen ekonomik ödünler, satın alınacağı söylenen Boeing’ler yansıdı. Sanki ekonomik olarak onlar, bize muhtaç! Karşılığında onlar mı bu iktidara meşruiyet verebilecekmiş? Trajikomik! Umarım bu Gazze planının içinde Filistinlileri koruma ihtimali olan birkaç maddenin yerleştirilmesinde Türkiye’nin de küçük bir rolü olmuştur!

20 madde içinde, Filistinlilerin artık göçe zorlanmayacakları, tersine evlerinde kalmaya teşvik edilecekleri veya hasarları gidermek için milyarlarca dolarlık yatırımın yapılacağı, uzun vadede nihai bir Filistin devletinin kurulmasının yolunun açılacağının olması, kanayan yarayı durdurmak açısından, evet, riayet edilirse önemli. Ama Barış Kurulu adı altında, Tony Blair gibi uluslararası kamuoyunun önünde Irak savaşından beri lekeli insanların gözetmen olarak atanacak olması da yüz kızartıcı!

Sonuçta Netanyahu, bu Gazze planına mecbur kaldı. Yalnız uluslararası baskı ve ekonomik daraltma değil, İsrail içinden muhalefetin ve demokrat insanların baskısı karşısında da çaresiz kaldı. BM’de “adam” konuşurken bütün salon boşaldı. İsrail artık uluslararası spor faaliyetlerinden dışlanma gerçeğini de fiilen yaşamaya başladı. Trump bile, körü körüne İsrailcilik oynayamayacağını gördü.

BİR ZAMANLAR AMERİKA...

2000 yılında, Clinton döneminde ve Filistin’in başında Yaser Arafat gibi çok daha laik ve çağdaş bir lider olduğu günlerde, yaklaşılan fakat bir türlü bağlanamayan barış anlaşmalarının çok uzağındayız. Ne yazık ki Filistin halkı Arafat gibi bir lideri gördükten sonra, 20 yıla yakın bir süredir Hamas gibi dinci ve terörden kaçınmayan bir oluşuma esir düşmüş durumda.

Her ne kadar Amerikan çıkarlarının ipek eldivenli neşteri olsa bile, Henry Kissinger’ın 70’li yılların dünyasında Vietnam ve Çin’e uzanan psikolog diplomatik stilinden de çok ama çok uzağız! Netanyahu akıl almaz bir yok etme planını ortaya koyup şimdi bundan vazgeçtiği için vebayı gösterdikten sonra sıtmaya razı eden bir dönüş deniyor. Peki, trilyarlarca doları bulacak Gazze’yi yeniden inşa etmenin bedelini kim ödeyecek? Daha korkunç bir soru, soykırımın bedelini kim ödeyebilecek? Batı ülkeleri ölen Filistinlilerin canını “yok hükmünde” sayma bayağılığından ne zaman kurtulacak?

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025