Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

01.05.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Hani çocuklar evcilik oynar ya? Günümüzde de koca koca devlet adamları da demokrasicilik veya savaşçılık-barışçılık diyebileceğimiz farklı oyunları sahneliyorlar.

Türkiye’de parlamentonun nasıl çalıştığını, yargı bağımsızlığını, hukukun ve ifade özgürlüğünün ne durumda olduğunu fazlasıyla biliyoruz. Hatta sergim için Paris’te olduğumdan, son 4-5 günde yaşananları siz benden daha iyi biliyorsunuz! Türkiye sürekli olarak 48 saate sığan olayların dünyaya küçük dilini yutturabileceği bir haber merkezi olmayı sürdürüyor.

Dünyada “liberal olmayan demokrasiler” diye bir kavram gelişmeye devam ediyor. Hatta daha gerçekçi olmak gerekirse “totaliter demokrasiler” diye bir ucubenin artık dünyaya yön verdiğini görüyoruz!

Bu yeni ve ilginç hükümdarlık tarzının mucitleri ve uygulayıcıları, birbirinden güç alıyorlar ve bu “stilin” gelişmesine ve dünyaya yayılmasına aracılık ediyorlar. Ortak dilleri, “Ben seçildim ve artık istediğimi yaparım. Ben halkı temsil ediyorum; elitlerin ve gazetecilerin baskılarına boyun eğecek değilim!”

Mesela Putin, 26 yıldır Rusya’yı yönetiyor; Erdoğan ise 23 yıldır Türkiye’nin başında. Trump da herhalde Türkiye’den esinlenerek yeni başkanlık dönemi başlar başlamaz bir kere daha 3. kez nasıl seçilebileceğini araştırmaya başladı. Netanyahu 16 yıldır İsrail’i yönetiyor, 1996-99 arası da başkanlık yapmıştı. Siyasete ve yaşama nasıl baktığını anlamak için söylemlerinin ötesinde iki yıldır Gazze’de süren savaşın bilançolarına göz atmak bir fikir verebilir. Bugün çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan 52 bine yaklaşan Filistinli ölü sayısı, 100 binlerce parçalanmış aile ve yok olmuş yaşam anlamına geliyor. Ama bunlar Netanyahu için basit bir istatistikten ibaret.

Macaristan’ın “fazlasıyla muhafazakâr” başkanı Victor Orban 15 yıldır görevde ve aşırı sağ politikalarıyla dikkat çekiyor. Macaristan AB üyesi, fakat 2010 yılında yeniden seçilmesinden beri, Orban ile sürekli tartışma içindeler. AB; onu insan hakları, hukuk devleti ve azınlık hakları kriterlerin doğrultusunda hizaya getirmeye çalışıyor.

Çin başkanı ve Komünist Partisi Genel Sekreteri Şi-Cinping, 12-13 yıldır görevde. Çin Komünist Partisi dışında sekiz parti var ancak hiçbiri “muhalefet” değil! Yöresel Halk Kongreleri veya Köy Komiteleri’ne adaylık koymak isteyenlerin Çin Komünist Partisi tarafından onaylanmış olması şart. Bu sistem, eminim Türkiye’de de bazı politikacıların hoşuna giderdi! Çin’in özellikle son yıllarda yurtdışındaki muhalifleri dizginlemek ve baskıyı güçlendirmek için yoğun bir kontrol mekanizmasını nasıl yürütmeye çalıştığını, birkaç gün önce Le Monde gazetesinde Simon Leplatre, konuyu yakından takip eden uluslararası gazeteciler konsorsiyumuyla beraber yayımladı. Makalenin verdiği örnekler özellikle Uygur Türkleri ve Tibetlilerin nasıl takibe alındıklarını ve bulundukları sözde demokrat batı ülkelerinde bile o ülkelerin yasasında hiçbir anlama gelmeyen suçlamalarla nasıl takibata uğradıklarını aktarıyor.

TRUMP’IN İLK 100 GÜNÜ

“Henüz hiçbir şey görmediniz, yeni başladık” diye söze başladı, Donald Trump. “Ordumuz her zamankinden daha güçlü olacak.” Tabii, hedefi “Amerika’yı yeniden büyük yapmak” değil mi? Trump’ın CIA, FBI ve Pentagon’un çeşitli mensuplarını yalan makinesi ile test etmeye yeltendiği de konuşuluyor. Yalnız ABD’li muhalifler değil, uluslararası gazetecilerin Trump’ın Amerika’yı yönetecek ekibini liyakatle seçmekten tamamen uzaklaştığı ve yalnız kendisine olan kişisel bağlılıklarını ona güven vererek deklare eden kişilerle yürüyeceğini artık herkes anladı. Bu arada ABD’nin Pasifik’teki en üst düzey askeri lideri Amiral Samuel Paparo, Çin, Kuzey Kore ve Rusya arasında derinleşen askeri işbirliğinin Hint-Pasifik bölgesinde yarattığı artan güvenlik riskleri konusunda senatörlere sert bir uyarıda bulunmuş. Bu alarm zillerinin çalması, tabii ki Ukrayna krizi ile Rusya-Batı ve NATO gerilimlerinde yeni fay hatları oluşturdu. Rusya’nın Nazizme karşı zaferini kutlama töreni ile taçlandırmak için yalnız üç günlük ateşkes önermesinin ve bunun Ukrayna ve Amerika’nın bir aylık talebiyle oluşturduğu çelişkinin sonuçlarını önümüzdeki hafta beraber göreceğiz.

Göreve geldiğinden beri çeşitli sahne şovlarıyla beraber yeni dönemine abartılı hızlı bir giriş yapan Trump, yalnız Hollywood’un değil, artık çok farklı kesimlerin de tepkisini çekiyor. Gelir gelmez, Meksika Körfezi’nin adını değiştirmesi, Kanada’yı yeni bir ABD eyaleti ilan etmeye kalkışması ağır bölgesel yaralar açtı. Yeni Kanada Başbakanı Mark Carney, “Amerikan ihanetini hiç unutmayacağız” diye özetledi düşüncelerini. Trump, ayrıca herhalde Erdoğan’ın kanun hükmünde kararnamelerle sağladığı hızdan etkilenmiş! “Başkanlık emri” diye özetleyebileceğimiz “Executive Order”larla, sayısız emir yağdırdı;

Amerikan hukuk firmalarına savaş açtı. Onun yörüngesinde kalmazlarsa devlet binalarına giremeyecekleri, devletle olan kontratlarının iptal edileceği ve güvenlik izinlerinin geri çekileceği onlara bildirildi. Ayrıca kongrenin siyasetten bağımsız olarak kurdurduğu Federal Seçim Komitesi, İletişim Komitesi ve Ticaret Komitesi’nin bundan böyle Beyaz Ev’le yakın çalışacak bürolarının açılması gerektiğini duyurdu. Musk gibi bir profile, dünyanın en zengin insanlarından birine sosyal güvenlik, ilaç yardımı ve her türlü sosyal harcamanın verimliliğinin sorgulanması görevini verebildi. Bütün devlet bağış ve bursları durduruldu, bu arada bildiğimiz gibi Harvard Üniversitesi’nin milyarlarca dolarlık fonu geri çekildi. Anne ve babanın pasaportuna bakılmaksızın doğuştan Amerikalı olma hakkını iptal etmeye çalıştı. Çin ve Kanada’yla olan karşılıklı ithalat-ihracat vergilerinde süregelen düello ise kimseyi şaşırtmadı. Trump yönetimi WHO’dan geri çekildi ve Amerikan Kongresi şu anda bu kararla da mücadele ediyor.

İşte böyle sevgili okurlarım. Aslında dünyanın çok farklı yerlerinde yaşayan insanlar, aşırı benzer şekillerde paralel ağır tahakküm sorunlarıyla yaşıyorlar. Dünya çok kötü bir imtihan vererek yaşıyor sözde demokrasi ve barış çabalarını...

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025