Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

25.09.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde bir nöbet değişimi oldu. Ali Koç’un başkanlık sürecinde Fenerbahçe Türkiye ligini hiç kazanamamış olmasından dolayı kimi çevrelerden çok eleştiri almış olsa da, kendisi seçime “doğal favori” olarak girdi. Ama evdeki hesap çarşıya uymadı. Saran, 257 oy farkla Fenerbahçe Başkanı olurken Türkiye ciddi anlamda bir şaşkınlık yaşadı. O andan itibaren sesler çıkmaya başladı: Koç neden kaybetti? Saran neden kazandı? şimdi bunun neden olabileceği hangi büyük toprak kaymaları olabilir? vs…

Fakat her şeyden önce, demokrasi açısından örnek gösterilecek bir sınavdan geçildi. Genel kurulunu stadyumda yapan Fenerbahçe’den başka spor kulübü yok. On binlerce kişinin hem de bıçak sırtında kafa kafaya gidecek bir seçimde stadı doldurmaları ve bazı sözsel sataşmalar veya agresif kısa tezahüratlar dışında hiçbir olay olmadı. Ardından, oy sayımının en başında oluşan fark kendini koruyarak benzer oranlarda ilerledi. Sonuç netleşince protokolde ve yine ona yakın tribünlerde biriken Koç taraftarları doğal olarak şoka girdiler. Başkanı sonuç belli olduktan hemen sonra makam odasında Ali Karacan ile beraber kendisine kısa bir ziyaret yaptık. Koç, doğal olarak ciddi bir hayal kırıklığı yaşamıştı. Yakınları da beklemedikleri bu mağlubiyete rağmen vakur ancak üzgün bir şekilde dinleniyor ya da özel eşyaları topluyorlardı. Sonra birisi geldi ve Divan Başkanı Şekip Bey’in gelip bizzat kendisini alacağını ve sahneye beraberce gidileceğini açıkladı. 

DÜNYAYA ÖRNEK BİR GENEL KURUL SONU

Sonra Türkiye’nin yaşadığı sahne, stadyumun içinde beraberce kol kola yürüyen iki başkanın -hatta Şekip Beyle beraber üç başkanın- alkışlarla podyuma çıkışıydı. Ülkemizde demokrasinin hangi gerekçelerle işlemediğini hatırladığımızda, üç başkanın en sade şekilde dostluk ve evrensel bir kardeşlik havası içinde sahaya çıkmasının önemini en az benim kadar herkes bilir. Her iki başkan da birbirinden güzel konuşma yaptılar. Önce seçimi kıl payı kaybeden Başkan Ali Koç mikrofonu aldı ve özetle şunları söyledi: “Fenerbahçemizin 38. başkanı camiamıza hayırlı uğurlu olsun, bir kez daha Fenerbahçe demokrasi şölenini seçim nasıl oluru herkese gösterdik, seçim son derece medeni adil rekabet çerçevesinde yapıldı. Yolumuz açık, şansımız bol olsun, diyoruz çünkü hepimiz aynı gemideyiz. Yapacak çok işimiz, verecek çok mücadelemiz var. Artık düşmanları içeride değil dışarıda aramanın zamanı. Başkanımız Saadettin Bey’in etrafında kenetlenme zamanı”. Bu zarif, olgun, kısa ama bir o kadar net konuşmanın ardından Sadettin Bey’in cevabı da aynı seviyeyi en güzel şekilde korudu: “Evet, seçimlerin sonucu gösteriyor ki, görevimiz birlik olmak. Dün de söyledim, şampiyon olana kadar bayram yok, kutlama yok. Sayın Ali Koç’un, yedi senelik başkanımızın Fenerbahçe’deki tecrübeleri bizim için çok önemli. İstiyorum ki, Fenerbahçe’nin tüm başkanları koşulsuz bir beraberlik içerisinde olsun, birlik beraberlik çok önemli. İnşallah Ali Bey ile olan dostluğumuz daha da güçlenir ve kupayı üç başkan beraber kaldırırız. Bu benim en büyük hayalim”. Türkiye’de partilerin ya da bazı spor kulüplerinin içinde yaşanan antidemokratiklikler, kumpaslar, uydurulan davalar, uçuşan sandalyelere baktığımızda, 50.000’e yaklaşan üye sayısıyla Fenerbahçe’nin herkese demokrasi dersi verdiğini görüyoruz. Gerçekten bütün camiaya bravo diyorum. 

ALİ KOÇ, NEYİ YAPAMADI, NELERİ BAŞARDI?

Ali Koç, Türkiye liginde şampiyonluk kazanamadı, 7 yılda 4 kere 2. oldu. Bunun arkasındaki hakem ve federasyon marifetlerinin dökümleri ele alacağımız yer burası olamaz. (Bana sorsanız en az iki kere şampiyon oldu). Bir kere Türkiye kupası şampiyonu oldu. Basketbolda, voleybolda, boksta, yelkende, yüzmede, katıldığı tüm diğer branşlarda büyük başarılar elde etti, takım halinde Türkiye Avrupa şampiyonlukları, Avrupa ve Dünya birincilikleri birbirini takip etti. Geçen sene basketbolda Fenerbahçe Triple Crown’la Türkiye ligini, Türkiye Kupası’nı ve Euroligi kazandı. Sarı Lacivertliler, olimpiyatlara en çok sporcu gönderen kulüp olarak parladı. Tüm spor dallarında kadın ve erkek takımlarındaki performansıyla bütün objektif arama motorları tarafından “dünyanın en büyük spor kulübü” sıfatını elde etti. (Bunu bir gün sizinle ayrıca paylaşmak isterim, hangi takımı tutarsanız tutun bundan gurur duyacağınızı biliyorum). Ama bunlardan bile çok daha önemli şeyler de başardı: Atatürkçülük ve Cumhuriyet değerleri konusunda ödünsüz bir duruş sergiledi. Sürekli olarak her kutlamayı bir sevgi gösterisi ve disiplin içinde götürdü. Ülkemizin kanayan yarası olan kadın-erkek eşitliği konusunda “He for She” kampanyasıyla Türkiye’ye örnek oldu. Depreme yardım kampanyalarında büyük adımlar atıp öne geçti. Sosyal sorumluluk projelerini hep Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olma sıfatını hak ederek gerçekleştirdi. Ben şahsen kulübün bir üyesi olarak kendisine candan teşekkür ediyorum.

Aynı şekilde devir teslim konuşmalarında bu kadar büyük teveccüh ve nezaket gösteren sayın Sadettin Saran da pozitif mesaj ve kulübün tüm üyelerine vermek istediği özgüven nedeniyle de büyük bir teşekkürü hak ediyor. Umarım Fenerbahçe onun döneminde de bu saydığımız başarıları aşan güzel sayfaları tarihine geçirir. Koç da bundan mutluluk duyar.

RAKAMLAR BİZE NEYİ GÖSTERİYOR?

Başkan Ali Koç, öncelikle kendisine destek vermek için genel kurula gelmeyen, fakat sözde onun arkasında olan üyeler nedeniyle kaybetti. Şöyle ki, Saran’ı destekleyen veya özellikle onu desteklemeseler bile Fenerbahçe’de artık Ali Koç döneminin bitmesini isteyen kişiler o genel kurula kararlılıkla geldiler. Hâlbuki Ali Koç’u sevenlerin çoğu ya tatilden dönmeye gerek görmediler ya da o gün tembellik edip nasıl olsa maç kazanılır diye düşündüler ve sonuçta ortaya %50 gibi çok düşük bir katılım çıktı. 2018’de Ali Koç, Aziz Yıldırım’ı büyük farkla yenerken, katılım %83,3’tü, bu rakam 2024’te %60’taydı. Katılım ½ ye düşünce, bunun bedelini eski yönetim ödedi. Başkan Ali Koç çalışkanlığı, özverisi ve iyi niyetine rağmen hatalar yaptı mı? Evet, tabi ki yaptı. Ama onların da tartışmasının yapılacağı yer burası değil. Koç’un “nasıl olsa kazanacağını” düşünen destekçileri, ona bu seçimi kaybettirdiler. Sonuçta seçim ve sonucu hayırlı olsun: Fenerbahçe sayfayı çevirecek uygarca önüne bakacak, Başkan Koç’un da istediği gibi yeni yönetime destek olacak.

KISSADAN HİSSE…

Antidemokrasi, yolsuzluk ve şiddet dolu uğursuz haberlerin bizi boğmaya çalıştığı bir ortamda, Fenerbahçe Genel Kurulu demokratik bir güneş olarak parladı.

Bu kötülüklerle kuşatıldığımız dünyada sanatla beslenmek için, 20 yıldır düzenlenen Contemporary İstanbul’u pazar akşama kadar izlemeyi ihmal etmeyin! Oradan da yine içimizi ısıtacak harika sanatsal ışınlar alacak, hayal gücünüzün gelişmesine olanak vereceksiniz. Benimle sanat-siyaset-spor ,her sohbetinizi Piramid Sanat standında (A-110) yapabilirsiniz. 

Yazarın Son Yazıları

CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025
Tarih nedir, ne değildir?

Tarih nedir, ne değildir?

Devamını Oku
06.03.2025