Paranın sahtesi vardır; kalpazanlar basar. Resimlerin sahtesi vardır; müzayedelerde, sanat tacirlerinde kaç kere kendi resimlerimin taklitlerini görüp rezaletleri engelledim. Aşkın sahtesi vardır; para veya çıkar için gerçekleşir. Ortaklıkların/arkadaşlıkların sahtesi vardır; kan kardeş gibi rakı sofralarında büyük yatırımlar yapılır, ertesi sabah Brezilya’ya uçar giderler.
Biliyorsunuz, Trump, Nobel Barış Ödülü almaya çok meraklıydı. Ödülü Venezuelalı Maria Corina Machado alınca kafası karıştı herhalde… Çünkü bu kadın aynı zamanda kendisinin bir hayranı! Bir de herhalde baktı barış kovalamakla bir iş olduğu yok, bu sefer Venezuela’ya savaş açmayı düşünüyormuş, öyle diyor medya! Daha da komiği var, durun: Nobel Barış Ödüllü Machadomuz da Trump’dan kendi ülkesi Venezuela’ya müdahale etmesini istiyormuş! Müdafaa Bakanlığı’nın adını Savaş Bakanlığı’na çeviren Trump, bununla da hızını alamayıp bir de kendi ülkesinde New York Belediye Başkan adayı Zohran Mamdani’yi en sert şekilde tehdit ediyor! “Mamdani kazanırsa, New York’a tüm federal mali desteği keseriz” diyecek kadar ileriye gidiyor. Vallahi bunlar Zaytung haberi değil! Çok merak ediyorum, Başkan’ın çevresinde “Sayın Başkan, yansıttığımız imaj çelişkilerle dolu” diyen biri yok mu? Mamdani’nin dünkü büyük New York zaferinde muhakkak ciddi payı vardır.
“CASUS”LUKTAN (!) SÖZDE İTTİFAKLARA, SAHTE HAKEMLERE…
Bizde de “casusluk senaryoları” var. Müthiş hayal gücü! Hikayeler zengin, ama yarattığı etki sahte! Sanki muhalifler sepetinden dört kişi çekilmiş, dava açılıvermiş… İlk isim tabii ki sevgili Ekrem İmamoğlu! Kendisine ortalama haftada bir dava açılıyor gibi bir izlenimim var, ne dersiniz? Bir diğer isim Merdan Yanardağ. O da bu dosyada çok pratik bir isim, çünkü en önemli 3-4 muhalif kanaldan birinin ana ismi. Böylece Tele 1 el konularak yandaş saflara geçiriliyor, hem de bütün arşivi silinerek! Necati Özkan pakete herhalde “olağan şüpheli” olarak eklenmiş. Hüseyin Gün ve şoförünün sorgularına ve iddialarına bakınca, hikaye daha da anlaşılmaz hale geliyor! İsterseniz kendiniz de okumayı deneyebilirsiniz…
6’lı Masa’dan beri sözde ittifaklar var. Zaman onların da sahte olduğunu ortaya çıkardı! DEVA ve GP’den meclise giren 24 vekilden 12’si istifa etti. Bu toprak kaymalarının devam etmesi bekleniyor. MHP’nin istifasını isteyip bağımsız kalan üç isimle sayı 330’a 56 DEM milletvekili ile de 386’ya ulaşıyor. Yani anayasayı değiştirmek için yetecek 400 rakamına yalnız 14 milletvekili kalmış olabilir! Demek ki, muhalif oylarla, sahte gülümsemelerin ardından Parlamento’da böyle bir yatay geçiş yaşanabiliyormuş! O seçmenlerin kendilerini nasıl dolandırılmış hissettiklerini düşünebiliyor musunuz?
MEB artık liselerde ve resmî kurumlarda bayram ve anma günlerinde Atatürk resminin yanına Erdoğan posterlerinin asılmasına karar verdi biliyorsunuz… Sayın Bakan bu uygulama ve kararını anayasanın 104. maddesine bağlıyormuş… Kendisine soracağımı soru basit: Anayasanın 104. Maddesi son on günde mi yazıldı? Bugüne kadar hiç böyle bir uygulama oldu mu? Artık Anayasa’nın da bir yazılmış şekli, bir de her an devreye girebilecek yorumlu versiyonu mu var?
Siyaset çok heyecanlı! Partilerin delegelerin firesiz oylarıyla üst üste seçilen “gerçek il başkanları” var, bir de kimilerinin aldığı kararlarla o il başkanlığına atadığı kayyımlar var. Demokrasimiz çok badireler atlattı, ama aynı partinin aynı il başkanlığında gecekondu gibi yapılar görmek nasip olmamıştı!
Spor dünyamızda bu durumlardan çok etkilenmiş. 152 hakemin bahis oynadığının tespit edildiğini TFF Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu açıkladı. Özgür Özel’in “Göztepe maçında çıkarılan haksız kırmızı kart konusunda 5.500.000 TL tutarında bahis oynandığı” iddiası acilen araştırılmaya değer! Artık futbolu kirleten ve maçlardan parasal kazanç sağlayan “sahte” hakemlerimiz var!
Sahtelikler dizisini, yurtdışında Venezuela ile açmıştık. Yine yurt dışından bir örnekle kapatalım: Türkiye, AB ile resmi görüşmeye 20 yıl önce başladı. Bu hükümetin izlediği politikalarla AB’ye girmemizin mümkün olamayacağını defalarca anlattım. Bu “sahte” AB’ye giriş vaatleri, bana evlilik vaadiyle genç hanımefendileri kandıranları hatırlatıyor! Bırakın vizesiz yolculuk yapmayı, Türkleri artık Schengen için randevu alamaz duruma düşürdüler!
BİR DE SAĞLAM TEMELLİ “GERÇEK” İLİŞKİLER VAR!
Sahteliklerle kuşatıldığımız bu dünyada, “Bakın özel üniversitelerin otoparkında ne kadar lüks arabalar var” diye ekonomi üzerine trajikomik yorumlar yapabilen densizlerin karşısında “geçinemiyoruz, yemek yiyemiyoruz” şikayetleriyle gerçek halk var!
Bilin ki, CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu arasındaki dostluk gerçek! Bilin ki, halkımızın Atatürkçü tavrı, tüm tepkileri ile beraber, gerçek! CHP’nin mitinglerine katılan milyonlarca vatandaşımızın samimi duruşu gerçek…
Hiçbir zaman unutmayın ki, dün diplomatik pasaportunun akıl almaz şekilde iptal edildiğini öğrenen Dilek İmamoğlu’nun cesur, kararlı ve asil duruşu gerçek!
Bu ülkenin çağdaş yüzünü, demokrasi ve özgürlüklerle beraber 101 yıldır taşıyan Cumhuriyet gazetesinin kararlı direnişi ve mücadelesi, tartışılmaz bir gerçek…