Türk-İş’i Japon işi
Miyase İlknur
Son Köşe Yazıları

Türk-İş’i Japon işi

17.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Geçen hafta boyunca Suriye’de Fırat’ın doğusunda ABD ile birlikte kurulacağı söylenen Güvenlikli Bölge, Kaz Dağları’ndaki talan, Ravza Kavakçı skandalı ile haşır neşirken AKP iktidarı boyunca pek sesi çıkmayan Türk-İş Başkanı bir konuştu, tak diye gündemi değiştiriverdi. Ama ne konuşma?..
Elbette 17 yıl boyunca sesi çıkmayan konfederasyon başkanından, üyesi olan işçilerin haklarını savunmak için iktidara ya da işveren örgütlerine karşı posta koyan bir konuşma zaten beklemiyorduk. Doğrusu böyle bir pespaye konuşma yapacağını da bekliyorduk diyemeyiz. En azından işbirlikçi ya da sarı sendikacı da olsa, sirkatin bu şekilde söylemez. Türk-İş Başkanı Ergün Atalay, kamu işçilerine yapılacak zamma imza attıktan sonra, önündeki mikrofonun kapalı olduğunu sanarak Çalışma Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’a “Uzasa işi karıştıracaktık. En azından kapattım böyle” diyerek Türk sendikacılık tarihine geçiverdi. Ertesi gün de sözlerini tevil ederken, “Ben hiçbir zaman ne vatanımı ne de işçiyi sattım. Ülkemize S-400’ü getirenlere teşekkür ediyorum” demesin mi? Buyur buradan yak.
Türk-İş Başkanı’nın bu sözleri bize çapkınlık yaparken yakalanmış kocaların eşlerine hesap verirken “Vatandaş aç, sen kalkmış neyle uğraşıyorsun hanım” demesine benziyor. Oysa biz beklerdik ki, işçilerin beklentisi olan zammı verdikleri için hükümete teşekkür etsin. İlla hükümete tazimde bulunacak ya, sen kalk S-400 için teşekkür et.
İktidar partisi de baktı ki uyumlu ve uysal dostları Türk-İş Başkanı çok örseleniyor, sözlerine bir tevil de onlardan geldi. AKP milletvekili Yalçın Akdoğan da duruma açıklık getirirken, “Başkan Atalay bugüne kadar ülkesini satmadı. Onun Erdoğanla çok eski bir hukuku var” dedi. Hem Türk-İş Başkanı hem de AKP milletvekilinin açık mikrofon skandalını örtmek isterken “vatanını ya da ülkesini satmadı” argümanına sarılmasının nedenini anlayan varsa beri gelsin. Bu sözleri işiten de sanır ki, Türkiye’de geçmiş dönemde sendikacılar ülkelerini satmışlar. Müesses nizamın ve işverenlerin en ürktükleri sendikal örgüt DİSK’tir. 12 Eylül’de DİSK yöneticileri idamla yargılandı ve uzun yıllar hapis yattılar. Banka hesapları, mal varlıkları, kooperatif üyelikleri bile didik didik edildi. En ufak bir satış eylemi görülmüş olsaydı çoktan cezaları kesilirdi. Peki, o halde kim, hangi sendikacı vatanı sattı ki? AKP milletvekili Akdoğan’ın Türk-İş Başkanı’nı savunurken bir diğer cümlesi de “Başkan Atalay’ın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’la samimi bir dostluğu, çok eskilere dayanan bir hukuku var” sözleri de ayrı garabet. Eee ne olmuş hukuku varsa?
Türk-İş’in en uzun dönem genel başkanlığını yapan Halil Tunç’un, Demirel ve Ecevit’le hukuku yok muydu? Tunç, CHP Halkevlerinde yetişmiş hem de günlük üç lira yevmiye ile işçilik yapmış biriydi. 1971’de Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın kontenjanından Senato üyeliğine seçilmişti. 1979’a kadar hem senatörlük hem de Türk-İş Genel Başkanlığı yaptı. DİSK kadar olmasa da sendikacılığın hakkını vermeye çalıştı. Eski DİSK Genel Başkanı Abdullah Baştürk de öyle. 1969’da CHP’den Yozgat sonra da aynı partiden İstanbul milletvekilliği yaptı. 1980 1 Mayısı’nda miting yapmak istemesi nedeniyle Başbakan Ecevit’le karşı karşıya geldiler. Baştürk, CHP iktidarları döneminde sendikal mücadeleyi askıya mı aldı?
1980 sonrasında Türk-İş’in başında Şevket Yılmaz vardı. O da Baştürk gibi 1969 seçimlerinde AP’den milletvekili oldu. Sağ düşünceye mensup bir isim olmasına karşın ANAP iktidarına karşı işçi sınıfının hakları için önemli mücadeleler verdi.
Türk-İş Başkanı bıraksın “vatan, millet, Sakarya” edebiyatını da şuna cevap versin. AKP iktidarından önce tüm kamuoyu Türk-İş Konfederasyonu’nun bırakın genel başkanını, genel sekreterinin bile ismini ezbere bilirdi. Şimdi sokağa çıksın ve önüne gelen yüz kişiye Türk-İş Başkanı’nın adını sorsun bakalım bilen var mı? Bir tane bilen olursa görevini layıkıyla yapmış bir sendikacıdır.
Bir sözümüz de o konfederasyonun üyelerine. Eski Türkiye’de olsaydı bir işçi konfederasyonunun başkanı böyle bir konuşma yapabilir miydi? De ki yaptı; o işçiler konfederasyonun önüne yığılmazlar mıydı?
Kel başa şimşir tarak misali. Türk işi sendikacılık da böyle bir şey demek ki.

Yazarın Son Yazıları

Özel televizyonlar çıktı meslek bozuldu

Eski Türkiye’de bir yılda yaşayacağımız olaylar silsilesini bir haftada yaşadık.

Devamını Oku
13.12.2025
Dilin kemiği varmış

Son günlerin siyasi atmosferinde yaşanan krizlerin neredeyse tamamı iç ve dış siyasi aktörlerin belagatın şehvetine kendini kaptırmasından ötürüdür.

Devamını Oku
06.12.2025
Hayalet-i temsiliye

İmralı görüşmesinden önce Öcalan’a gidecek heyet, medyada ve kamuoyunda temsil heyeti ya da eski deyimle Heyet-i Temsiliye muamelesi görüyordu.

Devamını Oku
29.11.2025
Ankara yanıyor

Hem de ne yanma.

Devamını Oku
22.11.2025
Bedava yaşıyoruz bedava

Siz bakmayın enflasyonun yüzde 60’larda seyretmesine.

Devamını Oku
15.11.2025
Postmodern bir casusluk filmi

Yeni dönemin casuslarıyla kıyaslandığında eski casuslara acımamak elde değil.

Devamını Oku
01.11.2025
Süper validen sonra süper savcılar geliyor

Sonunda bu da oldu.

Devamını Oku
25.10.2025
Hiçbir şey olmasa bile bir şeyler oluyor

Baş döndürücü hızla gelişen olaylar karşısında herkes birbirine soruyor “Neler oluyor” diye.

Devamını Oku
18.10.2025
Masada mıyız mönü de mi?

İktidar kanadına ve yandaş medyaya göre masadayız.

Devamını Oku
11.10.2025
Fevkaladenin fevkinde verdik

Öyle böyle değil bayağı iyi verdik.

Devamını Oku
04.10.2025
CHP-MHP ittifakı mı dediniz?

Aynı suda ikinci kez yıkanmak sadece bizim sosyal demokratlara özgü bir durum herhalde.

Devamını Oku
20.09.2025
Ben Celal, geliyorum!

Hayda Celal de kim yahu?

Devamını Oku
13.09.2025
Kapadokya’nın tabutuna son çivi

Anlaşıldı AKP iktidarı Unesco Dünya Mirası Listesi’ne aldığı Kapadokya’yı bitirmeye ant içmiş.

Devamını Oku
06.09.2025
Açıldım açıldım açılamadım

Rahmetli Kamil Sönmez, “Sen bu yaylaları yaylayamazsun” türküsünün ikinci kuplesini kendine özgü Karadeniz ağzıyla şöyle okurdu...

Devamını Oku
30.08.2025
Bahçeli’nin ipiyle kuyuya inmek

Bizim muhalif mahalle bir âlem.

Devamını Oku
23.08.2025
Ver papazı al kızı

Kurulmak istenen yeni dünya düzeninin her zamanki gibi ilk uygulama bölgesi, bizim de içinde olduğumuz Ortadoğu olacağı artık kuşku götürmeyecek kadar aşikâr.

Devamını Oku
16.08.2025
Onlar esir değil, emanet

Yeter artık; gerçekten yeter. Askerler sizin stres topunuz ya da esiriniz değil, devlete emanet edilmiş ana kuzularıdır.

Devamını Oku
02.08.2025
Mutfakta biri mi var?

Buna eminim ama kanıtlayamam. Son bir yılda yaşadıklarımızı başka türlü anlamlandırmak mümkün değil zira.

Devamını Oku
26.07.2025
Devleti terör örgütüne bırakırsan...

Eserinizle övünün. Güneyimizde ikinci bir Lübnan yarattığınız için ne kadar övünseniz az.

Devamını Oku
19.07.2025
Tunç Soyer konuşuyor

Aslında tam öyle değil. Konuşan onun adına, avukatlığını da üstlenen kızı Defne Soyer...

Devamını Oku
12.07.2025
Fena satışa geldik

Sonucuna da katlanırsın. Evet, babalar gibi sattılar faturasını da toplum olarak biz ödüyoruz...

Devamını Oku
05.07.2025
Vatan haini kimdir?

Sağ iktidarların en bildik söylemidir kendisini eleştirenleri “vatan haini” ilan etmek.

Devamını Oku
28.06.2025
Akıl gel başıma takıl

İlhan abinin yazılarında sıkça kullandığı “Akıl gel başıma takıl” sözü...

Devamını Oku
21.06.2025
Darbenin eli kulağında

Bizde değil canım; Amerika’da. Trump’ın öngörülmez, çılgın ve zikzak politikaları devam ederse Amerikan müesses nizamını ayakta tutanlar darbe yapabilir.

Devamını Oku
14.06.2025
Çöpçüsün sen çöpçü kal

İzmir Belediyesi işçilerinin başlattığı grev bir hafta sürdü. Bitmeyen grev yoktur zaten.

Devamını Oku
07.06.2025
Önce yargısız infazları durdur

İktidar haftalardır yeni infaz düzenlemesi ile ilgili, “Bayramdan önce cezaevleri boşalacak” umudunu pompaladı.

Devamını Oku
31.05.2025
Katliam ortaklığı ile övünmek

“Terörsüz Türkiye” şiarıyla yola çıkan ve PKK ile masaya oturan AKP iktidarı, bu kesime şirinlik yapmak için tarihteki katliam ortaklığına vurgu yapması akıllara ziyan bir anlayış.

Devamını Oku
24.05.2025
Savulun bozkürtler geliyor

Ne ilginç bir dönemden geçiyoruz. Anlayabilene aşk olsun. Daha iki yıl önce yapılan seçimlerde “Kılıçdaroğlu’nu Kandil destekliyor”, “PKK’liler sayaç okuyacak” diyen Cumhur İttifakı, Kandil’den gelen bildiriyi sevinçle karşıladı.

Devamını Oku
17.05.2025
Multi siyasi teröristlerimiz

Multi siyasi teröristlerimiz

Devamını Oku
10.05.2025
FETÖ’den daha tehlikeli örgüt: ATÖ

FETÖ’den daha tehlikeli örgüt: ATÖ

Devamını Oku
03.05.2025
Vicdan mahkemesi duruşma notları

Vicdan mahkemesi duruşma notları

Devamını Oku
26.04.2025
Biz kasetlerin, el Kıbrıs’ın derdinde

Biz kasetlerin, el Kıbrıs’ın derdinde

Devamını Oku
19.04.2025
Miyase İlknur yazdı...

Z kuşağının AKP polisi ve yargısıyla sınavı

Devamını Oku
12.04.2025
Boykot yapılacaksa onu da biz yaparız

Boykot yapılacaksa onu da biz yaparız

Devamını Oku
05.04.2025
Anlamadım gitti!..

Anlamadım gitti!..

Devamını Oku
29.03.2025
Aşk mı, memleket bu haldeyken...

Aşk mı, memleket bu haldeyken...

Devamını Oku
25.03.2025
Bana helal sana haram

Bana helal sana haram

Devamını Oku
22.03.2025
Sensin mezhepçi

Sensin mezhepçi

Devamını Oku
15.03.2025
Yaşamak için ekmek ruhumuz için gül de isteriz...

Yaşamak için ekmek ruhumuz için gül de isteriz...

Devamını Oku
08.03.2025
Miyase İlknur yazdı...

Yeni bir dünya kuruluyor Türkiye de yerini alıyor mu?

Devamını Oku
01.03.2025