Bu referandum yasal olmayacak

25 Şubat 2017 Cumartesi

Ülkemize, halkımıza dayatılan bu halkoylaması hiçbir anlamda yasal olmayacak.
Cumhuriyet Halk Partisi’nin vazgeçtiği Anayasa Mahkemesi başvurusunun gerekçelerinin daha çok biçime, usule ilişkin aykırılıklar olduğunu tahmin ediyorum.
Vazgeçme gerekçesi ise, açıklandığına göre, halkın sağduyusuna duyulan güven… Buna günümüzdeki Anayasa Mahkemesi’ne güvensizliği de eklememiz sanırım çok yanlış olmaz.

***

Usule ilişkin aykırılıklar (örneğin açık oy kullanmak) zaten gözler önünde gerçekleşti.
Bunlardan en vahimi, tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının taraflı olarak “sahaya inmiş” olmasıdır.
Devletin bütün olanaklarını sonuna kadar kullanarak ve kullandırarak…
Üstelik, hem kendisi hem yandaşlarınca karşı tarafa ağır tehditler, suçlamalar yöneltilerek.
Bütün bunlar ve söz konusu oylamaya zaten ‘olağanüstü durum’da gidiliyor olması, bu halkoylamasının yasal olmadığının, olamayacağının yeterli kanıtlarıdır.
Fakat benim yasadışılık derken kastettiğim daha başka, daha esasta bir şey; bu halkoylamasının içeriğinin hukukun evrensel ilkelerine, ülkemizin ve bütün bir insanlığın birikimlerine aykırı oluşudur…

***

Örneğin, köle olmak ister misiniz gibi bir soruyla bir halkoylamasına gidilebilir mi?
Ülkenizin herhangi bir dinsel inanışın kurallarıyla mı, evrensel insan hakları ilkelerine göre mi yönetilmesini istersiniz başlığı altında bir halkoylaması yapılabilir mi?
Yine örneğin, kız çocuklarının miras hakkı erkek çocuklarınınkine eşit olmalı mı olmamalı mı; kadınların seçme ve seçilme hakkı kalmalı mı kalkmalı mı; sanık ceza hukuku ilkelerine göre mi, din kitapları hükümlerince mi yargılanıp cezalandırılmalı gibi sorular, halkoylamalarının konusu olabilir mi?
Amaçları toplumun eğilimlerini öğrenmek olduğu için anketler her konuda yapılabilir.
Halkoylamalarının sonuçları ise yasa hükmündedir.
Öyleyse yukarıdaki soruyu başka sözcüklerle tekrarlayalım: Hükümdarın ya da yönetimin kuluyken ülkenin eşit haklara sahip yurttaşı konumuna yükselen çağdaş insanı yeniden kula dönüştürecek bir yasa önerisi halkoylamasına sunulabilir mi? Sunulacak olursa da, sonuç hangisi olursa olsun, hukuksal değer taşıyabilir mi?
Elbette hayır.

***

16 Nisan’da yapılması öngörülen halkoylamasında halkımıza sorulacak olan da, esas ve özet olarak budur.
Başbakanın ve bakanların parlamentoya hesap vereceği, yargının yasalara ve evrensel hukuk ilkelerine bağlı ve kurumsal bağımsızlığa sahip olduğu; cumhurbaşkanının ülkede ve dünyada bütün halkı ve ulusu temsil eden, saygın ve partiler üstü bir kişilik olacağı bir sistemi mi, bütün bunların tam tersini mi tercih ediyorsunuz… Daha da özeti, tercihiniz tek tek ve bütün bir ulusça uygar bir ülkenin uygar yurttaşları olarak mı yaşamak; kaderinizi hukuksal bir sorumluluğu da bulunmayan tek bir kişinin eline, insafına, vicdanına, kararlarına bırakmak mıdır?
Bu tercihlerden birinin oylanacağı bir halkoylaması, sonuç ne olursa olsun daha en baştan, Türkiye Cumhuriyeti’nin varlığının da dayanağını oluşturan evrensel hukuk ilkelerine aykırı ve yasadışıdır…

***

Öyleyse, ne yapmalı?
Yapılması gereken, öncelikle, bunun yasadışı ve göstermelik bir halkoylaması olacağını, esasta ise bir devrimle kurulmuş çağdaş Türkiye Cumhuriyeti için yaşamsal bir kırılma noktası oluşturduğunu kavramaktır..
Bu bir halkoylaması değil savaştır ve bu nedenle de çıkacak sonucu kaybeden tarafın kabul etmesi olanaksızdır…
Cumhuriyet karşıtlarının iç savaş çığlıkları bunun açık göstergesidir.
Onların iyi bilmesi gereken ise bu milletin sadece Damat Ferit’ler, Derviş Vahdeti’ler, hainler, serseriler, kundakçılar, kiralık katiller değil, Mustafa Kemal’ler, Hasan Tahsin’ler, Kubilay’lar, Uğur Mumcu’lar da yetiştirdiği ve koşullar kaçınılmaz olduğunda her zaman da yetiştirecek olduğudur.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Canım Eros 20 Mart 2024

Günün Köşe Yazıları