Ata’m size gerçekleri yazmalıyım
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Ata’m size gerçekleri yazmalıyım

29.10.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili Ata’m, bugün Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümü. Her yerde bayraklar, ülkeyi alabildiğine sömüren şirketlerin size ve Cumhuriyetimize methiyeler dizdiği reklamlar, otellerde yapılan kutlamalar, öyle ki bu kutlamalar otelin bir promosyonu oluyor. Ve ben yüzüncü yıl için indirim yapan bir markette, kendi kendime sürekli çocukluğumda söylediğim bir tekerlemeyi “Yerli malı yurdun malı her Türk onu kullanmalı” yineleyerek Hindistan’dan gelmiş mercimeği, Ukrayna’dan gelmiş şekeri sepetime dolduruyorum. Ve on gün içinde intihar eden üç üniversiteli gencin acısını dindirmeye çalışıyorum.

Siz Gençliğe Hitabe’nizde şöyle demiştiniz: “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir. 

(...) İstiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri, şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet fakruzaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir.”

Tam burada durup size günümüzü anlatmak istiyorum. Evet, bu söyledikleriniz hepsi şu günlerde Cumhuriyetin yüzüncü yılını kutlayan ülkemizde fazlasıyla gerçekleşiyor. Milet fakruzaruret içinde harap ve bitap düştü. Cumhuriyetin ilk yirmi yılında yapılan bütün şeker fabrikaları, kâğıt fabrikaları, zeytinyağı fabrikaları, tüm limanlar şu anda iktidar olan AKP hükümeti tarafından yandaş şirketlere yok pahasına satıldı. Düşmana gerek yok. Ne çok hain!

Bunları yazarken yüzüm kızarıyor, ülkemiz bizim katkılarımızla, bizim de mızmızlığımızla ve korkaklığımızla bir şeriat ülkesi olmaya doğru adım adım ilerliyor. Cehaletin iktidarı sadece imam yetiştiren imam hatip okulları açtı, köy okulları artık yok! Bilim, üniversiteler dahil inkâr ediliyor. Utanıyorum Kuran kurslarında, yatılı okulların karanlık köşelerinde küçücük çocuklar hem fiziksel hem psikolojik saldırıya uğruyorlar. Düşmana gerek yok! Ne çok hain!

Özellikle tütüne, haşhaşa emperyalist şirketlerin istediği kotayı sonuna kadar uygulayan bir iktidar var. Adıyaman’ı bilirsiniz, sizin de severek tüttürdüğünüz Adıyaman tütününe çok sıkı bir kota uygulanıyor. Buna isyan eden çiftçiler hapiste. Düşmana gerek yok! Ne çok hain! 

En kötüsü ülkenin bütün yeraltı madenleri yabancı şirketlere satıldı. Verilmiş 2600 maden arama ve çıkarma ruhsatı var. Sizi üzmek istemiyorum ama bunlar gerçek. Uşak’ta, Fatsa’da Elazığ’da, Kaz Dağları’nda yabancı şirketler yanlarına uyduruk Türk şirketlerini alarak o bölgeleri maden çıkarmak için tıraşladılar, tek bir canlı, tek bir ağaç kalmadı. Çıkarılan tüm zenginlik onların oldu. Devlet sadece yüzde 5’ini alabiliyor. Düşmana gerek yok! Ne çok hain!

Uyduruk HES’lerle Karadeniz’in coşkulu sularını kuruttular, sularımızı İsrail’e sattılar. Zaten İsrail ve Araplar bu ülkeyi çok seviyorlar. Iğdır Ovası, Suruç Ovası artık İsrail’lerin. Trakya’da Bulgarlar sürekli emlak alıyorlar. Düşmana gerek yok! Ne çok hain!

Sizin Kurtuluş Savaşı’ndan sonra insanları tarikatların, şeyhlerin elinden avucundan kurtarmak için, daha doğru bir din eğitimi için kurduğunuz Diyanet ne yazık ki şeriat için binlerce insanın çalıştığı Cumhuriyet karşıtı bir örgüt oldu. Bu örgüt bütçemizden, eğitim, sağlıktan daha çok para alıyor. Ve okullar için öyle kitaplar hazırlıyorlar ki. orada annelerimize yapılan hakaretleri yazıp sizin canınızı sıkmak istemiyorum. Ayrıca imamlar ilkokullarda, liselerde ders vermeye başladı. Anaokullarına mescit yapılıyor. Cumhuriyet kadınlarımızı baş tacı yapan bir örgütlenmedir. Ne yazık ki hukuk düzeni diye bir düzen ülkemizde artık yok! Her gün bir anne, her gün gencecik bir kız öldürülüyor, gene utanıyorum çocuklara tecavüz edenler de dahil, hâkimler sürekli indirim uygulayarak bu katil ve tecavüzcüleri serbest bırakıyor. Ata’m ne yazık ki durum bu. Ellerinden öperim durum bu. Düşmana gerek yok! Ne çok hain!

Size özlediğiniz gibi bir ülke anlatamadım. Kendi adıma özür diliyorum. Ama sizinle birlikte savaşanların, Cumhuriyetin ilanından sonra canla başla Cumhuriyetin gelişmesi için çalışan kadınlara, erkeklere minnettarım. Evet, minnettar olmamız gerek çünkü onların attığı tohumlar asla yok olmuyor. Bütün hıyanetlere rağmen, kadınlar erkekler her yerde mücadele ediyorlar. Onlar adsız kahramanlar. Onlar sessizce atılan tohumu sulayanlar. Ve siz hep o adsız kahramanlara güvenirdiniz! Güveninizi boşa çıkarmamaya çalışıyoruz! Ve çok işimiz var.

Yazarın Son Yazıları

Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025
Ah ne çok öldük!

Ah ne çok öldük!

Devamını Oku
09.03.2025