Şu bizim ergen hallerimiz
Işıl Özgentürk
Son Köşe Yazıları

Şu bizim ergen hallerimiz

05.11.2023 03:00
Güncellenme:
Takip Et:

Sevgili okurlarım alınmaca, kızmaca yok çünkü bugün bizim ergen hallerimizi anlatacağım. Öyleyse ilk önce Atatürk’ün sayemizde bir pop yıldızına benzetilmesinden başlayalım. Hepiniz Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında bir pop yıldızına benzetilen Atatürk fotoğraflarını gördünüz. Ayrıca özellikle kadınlar pop yıldızının yanına gene yapay zekâ uygulamasıyla kendi fotoğraflarını da ekliyorlar. Şimdi düşünün dünyanın neresinde insanlar milli kahramanlarının fotoğraflarını yapay zekâyla bir pop yıldızına dönüştürüyor? Churchill’in, Charles de Gaulle’ün, Mao Zedong’un, Che Guevara’nın ülkesinde bu iş neden yapılmıyor? 

Vallahi ben o fotoğrafları görünce ülkemiz insanının ergenliği bir türlü aşamadığını düşündüm. Sanmayın ki teknolojiye, bilime karşıyım ama arkadaş dünyanın en karizmatik ve en çok fotoğrafı olan devlet adamı Mustafa Kemal Atatürk’e yapılan bu saygısızlığı kendime yediremedim. Onun kimi zaman neşeli kimi zaman şefkatli kimi zaman hüzünlü kimi zaman kızgın fotoğraflarının buz gibi donuk ve hiçbir ifadesi olmayan fotoğraflara dönüştürülmesi canımı çok sıktı. Kardeşim 14 yaşında mısınız? Nesiniz? 

Söz açılmışken Atatürk’ten devam edelim. Herhalde yedi yıl evvel, Urla’da, Urla’nın kurtuluş gününe denk gelmiştim. Bando eşliğinde önde Atatürk’e benzeyen frak giymiş bir adam yürüyor, arkasında siyah önlük beyaz yaka giymiş ellerinde Türk bayrakları kadınlı erkekli bir kalabalık caddeden geçiyor. Şaşırmıştım! Ardından frak giymiş Atatürk, normal kıyafetlerle oturduğum kahveye geldi. Birden on yaşında bir velet koşarak geldi, Atatürk’e hayretle baktı, gerçek mi diye bacağını elledi, ardından koşarak bağırmaya başladı: “Koşun koşun Atatürk dirildi!” Oldukça absürt bir olaydı. Ben de daha sonra “Dirilen Atatürk” diye küçük bir hikâye yazdım. Ama işin peşini bırakmadım. Bu Atatürk’e benzeyen adam bu yürüyüş için o günün parasıyla 3000 Türk Lirası kazanmıştı. Helal olsun. Daha sonra adamın Atatürk olarak TikTok’ta bağış kampanyası yaptığını, epey bir para götürdüğünü gördüm. 

Kardeşim 14 yaşında mısınız? Nesiniz?

Ergen hallerimizden söz ediyorum ya, devam edelim. Sosyal medyada İsrail’i protesto edenleri gördükçe hayır diyorum ergen filan değiliz, vallahi billahi de yaş beş. Şimdi adamlar İsrail malı diye ellerine meşrubat şişelerini almışlar, şak diye kapağını açıp “Allahu ekber” diyerek güya İsrail mallarını protesto ediyorlar. Bir heyecan bir heyecan! Bu tür protesto hallerini uzun zamandır alışkanlık edindik. Bir de kefene sarılıp Filistin’e gitmek isteyenler var. Konuşuyorlar: “Ne yazık ki oraya gidecek paramız yok!”

Ergen hallerimizin en çarpıcılarından biri Anıtkabir’de kendini gösteriyor. Bayramlarda Ata’sına sevgisini, saygısını göstermek isteyenler en suskun halleriyle Atatürk’ü selamlarken birden bir genç grup çıkıyor, bağırmaya başlıyor: “En büyük Tayyip, başka büyük yok!” Tamam bu kişiler ya parayla tutulmuş ya da gözlerini açmış sadece Tayyip’i görmüş gençler ama asıl ergen olan bu gösteriyi düzenleyenler. Nasıl zavallı duruma düştüklerini görmüyorlar, tıpkı Tayyip Erdoğan’ın donanmayı Vahdettin Köşkü’nün oradan izlemesi ve topların orada atılması gibi. 

Şimdi biraz da muhterem halkımızın kaç yaşında olduğunu tespit edelim. Efendim ülkemizde uygulanan ekonomi tuhaflıkları bazılarını çok zengin etti ve o kadar parayı nereye harcayacaklarını bilemiyorlar. Bu nedenle yavruları pek bir kıymetli. Öyle ki birinci yaş gününde parmağına tek taş bir yüzük takıyorlar. Ve müthiş bir organizasyon, balonlar, simli mendiller, her şeyin olduğu sofralar. Ama ben para harcamanın çok daha orijinalinden söz edeceğim. Çocuğun kız mı oğlan mı olduğunun cümle âleme bildirilmesi. Şöyle, çocuğun cinsiyeti doktor tarafından belirleniyor ama kimselere söylenmiyor ve doğmamış çocuk için cinsiyet belirleme partisi yapılıyor. Mesela acayip bir kır partisi, yok yok. Bir köşede de en az otuz mavi, otuz pembe balon kümeleri. Herkes heyecanlı acaba hangi kümenin balonları uçurulacak? Ya da patlatılacak? Hop uçurulan balon kümesi mavi, eyvallah çocuk oğlan. Sonra sıra mavi balonların silahla patlatılmasında, her patlamada bir oley! Of be çok eğlendik! 

Bana bu ergen hallerimizden bir sıkıntı geldi ama şaşırdığım bir yağmur duasından söz etmeden olmaz. Ülkemizin muhafazakâr kentlerinde yağmur yağmadığında yağmur duasına çıkıldığını hepimiz biliyoruz ama aynı duanın çok seküler, ülkenin İbiza’sı Bodrum’da yapılması beni gerçekten şaşırttı. Acaba dedim, ülkemize biyolojik bir silahla zekâyı ve aklı durduran bir şeyler mi atıldı? Deniz yanınızda ve artık teknoloji, deniz suyunu neredeyse içme suyu olacak nitelikte damıtıyor. Kurun iki damıtma tesisi, hiç bitmeyen suya kavuşun!

Yok yok biz ergenliği seviyoruz. Orada kaldık.

Yazarın Son Yazıları

Hereke yolunda

Sevgili okurlarım sevdiğim tahta heykeller diyarı Değirmendere’ye taşındığımdan beri dostlarım, okurlarım beni hiç yalnız bırakmıyorlar.

Devamını Oku
14.12.2025
Boji’yle dünyayı gezdik!

Sevgili okurlarım, son yazdıklarıma bir göz gezdirdim.

Devamını Oku
07.12.2025
Canım şaka yapmışlardır

Sevgili okurlarım, yıllar önce İspanya’nın Endülüs bölgesinde dolanırken nereden aklıma düştüyse yolda gördüğüm Çağlar Boyu İşkence Aletleri Müzesi’ne girivermiştim.

Devamını Oku
30.11.2025
Denize düşen yılana sarılır

Sevgili okurlarım gerçekten bıktım, neden mi?

Devamını Oku
23.11.2025
Müjde! Ölüm kokan parfümlerim var!

Sevgili okurlarım bir an kendimi bir reklam şirketinde çalışırken buldum.

Devamını Oku
16.11.2025
Dünya unuttuğu bir sözcüğü yeniden anımsadı: Sosyalizm!

Geçtiğimiz hafta, uzun zamandır siyasal ve ekonomik belirsizlik, biri biterken öteki başlayan savaşlar ve giderek şiddetini artıran emek sömürüsü karşısında umutsuzluğa kapılan dünya halkları, uzun zamandır egemen güçler tarafından özellikle unutturulan bir sözcüğü yeniden anımsadı: “Sosyalizm!”

Devamını Oku
09.11.2025
Kraldan çok kralcılar

Sevgili okurlarım tarih bize, ülkelerin çökmesine en çok yardım edenlerin kraldan çok kralcılar olduğunu gösterir.

Devamını Oku
02.11.2025
İmecenin muhteşem gücü

Sevgili okurlarım ülkemin içinde bulunduğu belirsizlik durumu, giderek çoğalan çocuk çetelerinden söz etmek, öldürülen yoldaşların ardından ağıt yakmak, her gün bir kadın cinayetiyle yüz yüze gelmek beni hiç olmadığım kadar umutsuzluğa sürükledi.

Devamını Oku
26.10.2025
Hakan Tosun sen gittin gideli

Sevgili okurlarım bu hafta bir vatanseveri, bir doğa koruyucusunu, işi sadece gerçekleri belgelemek olan bir güzel insanı Hakan Tosun’u toprağa verdik.

Devamını Oku
19.10.2025
Düzenin yeni kurbanları: Katil çocuklar!

Bir avukat İstanbul’da kalabalık bir caddede, ofisi önünde maskeli kişiler tarafından Kalaşnikoflarla taranarak öldürülüyor.

Devamını Oku
12.10.2025
Ah bu ne sevgi bu ne ıstırap!

Sevgili okurlarım insanın tüylerini ürperten. “Bu kadar da olmaz” dedirten bir fotoğrafa bakıp duruyorum.

Devamını Oku
05.10.2025
Adana’nın yolları taştan sen çıkardın beni baştan!

Sevgili okurlarım hepiniz benim Adana sevgimi bilirsiniz.

Devamını Oku
28.09.2025
Kırmızı elbiseli küçük kız

Onun hiçbir şeyden haberi yoktu.

Devamını Oku
21.09.2025
Vahşetin korkunç sularında

Sevgili okurlarım şimdi gelin İtalya’nın Roma kentinde vahşet resimlerinin sergilendiği bir müzeye girelim.

Devamını Oku
14.09.2025
Bir kitap: ‘Sırlarım İpte Asılı Kaldı Balım’

Sevgili okurlarım bugüne kadar hiçbir kitap beni böylesine acıtmamıştı.

Devamını Oku
07.09.2025
Devlet bir sivil itaatsizlik örgütü müdür?

Sevgili okurlarım, sivil itaatsizlik özellikle yasalardan, yönetimden hoşnut olmayanların başvurduğu bir eylemdir.

Devamını Oku
31.08.2025
Bize kim düşe?

Sevgili okurlarım bugün yazıma Leonard Cohen’in “Herkes biliyor geminin su aldığını./ Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini./ Ve herkes biliyor zarların hileli olduğunu” şiiriyle başlayayım dedim, herkes biliyor da ben neden böyle doktorun az önce biyopsi yaptığı bir hasta gibi endişeyle bekliyorum.

Devamını Oku
24.08.2025
Ah ah beni belediye başkanı yapmadılar!

Sevgili okurlarım iyice kafa sersemi olduk.

Devamını Oku
17.08.2025
Parayı veren düdüğü çalar!

Sevgili okurlarım bu yaz kendimi büyük bir açık hava tiyatrosunda oyun izliyor gibi hissediyorum.

Devamını Oku
10.08.2025
Şu nitelikli ol ne demek? Biri bana anlatsın!

Sevgili okurlarım bir hafta önce ülkemizde her yer yanıyordu.

Devamını Oku
03.08.2025
‘Kolay ölümler ülkesi’

Sevgili okurlarım başlık benim değil, sosyal medyada gördüm, sahibini aradım, bulamadım ama bu başlığa vuruldum.

Devamını Oku
27.07.2025
Asılacak kadınlar ülkesi

Sevgili okurlarım bu hafta yazar Pınar Kür’ü sonsuza uğurladık.

Devamını Oku
20.07.2025
Kavşaktayız yeni sorular sorma zamanı!

Sevgili okurlarım ne yazık ki kavşağa geldik arabayı ya uçurumdan aşağı süreceğiz ya da hepimiz yepyeni sorular sormaya, çözümler bulmaya çalışacağız.

Devamını Oku
13.07.2025
Topyekûn savaştayız!

Başlığım kimseyi şaşırtmadı değil mi? Evet, bu canım ülkede yepyeni bir savaş deneniyor.

Devamını Oku
06.07.2025
Zeytine ağıt

Sevgili okurlarım şimdilik füzelerle, insansız uçaklarla yapılan savaş bitmiş görünüyor, doğrusu ben bittiğine hiç inanmıyorum. Bir yerlerde gene füzeler uçacak, çocuklar ölecek, ölüyor da. Şimdi gelelim bizdeki asıl savaşa. Evet dostlarım ülkemizin zeytinliklerimizi bitirme savaşı bu.

Devamını Oku
29.06.2025
Dünyanın hali gibi halimiz

Sevgili okurlarım meğer bizim bu kadim ülkemizde ne kadar çok savaş uzmanı varmış.

Devamını Oku
22.06.2025
Yeniden Türkiş Dekameron

Sevgili okurlarım, epey bir zamandır yaklaşık 20 yıldır bu köşede neredeyse aynı sorunları yazmaktan bıktım.

Devamını Oku
15.06.2025
‘Bana denizi göster’

Sevgili okurlarım gene bir bayram günü, üstelik pazar. Açık konuşmayı severim bilirsiniz öyleyse açık konuşayım ben bu bayramı hiç sevmem.

Devamını Oku
08.06.2025
Unutma biz Anadolu’yuz!

Sevgili okurlarım bir kentten başka bir kente taşınmak ne kadar zormuş.

Devamını Oku
01.06.2025
Biraz mevzu değiştirelim

Sevgili okurlarım 50 yıldır yaşadığım İstanbul’u bırakıp Kocaeli’nin Değirmendere Mahallesi’ne taşınıyorum.

Devamını Oku
25.05.2025
Cebinde şiirlerle dolaşan bir film yönetmenini uğurlarken

Sevgili okurlarım 25 yıllık hayat ve iş arkadaşım, kızım Dünya’nın babası cebinde şiirlerle dolaşan tüm hayatı boyunca devrime inanan film yönetmeni Ali Özgentürk’ü sonsuzluğa uğurladık.

Devamını Oku
18.05.2025
Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Yurdumuz yeniden bizim olmalı!

Devamını Oku
11.05.2025
24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festivali’nde toplu anılar

24. yılını kutlayan Afyonkarahisar Klasik Müzik Festival

Devamını Oku
04.05.2025
Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Unutma deprem geliyorum der ve gelir!

Devamını Oku
27.04.2025
Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Analar babalar, çocuklarımıza kıyıyorlar!

Devamını Oku
20.04.2025
Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Bak şu işe ben şu küçücük Yunanistan’ı kıskanıyorum!

Devamını Oku
13.04.2025
Boykotun sessiz çığlığı

Boykotun sessiz çığlığı

Devamını Oku
06.04.2025
Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Plastik mermi, cop, tazyikli su ve bitmeyen tutuklamalar

Devamını Oku
30.03.2025
Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Hep birlikte haykırıyoruz: ‘O gün bugündür!’

Devamını Oku
23.03.2025
Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Cihatçılar Alevileri ve muhalifleri öldürürken...

Devamını Oku
16.03.2025