Charlie Hebdo Depreminden Cumhuriyet’e
Ataol Behramoğlu
Son Köşe Yazıları

Charlie Hebdo Depreminden Cumhuriyet’e

07.02.2015 06:00
Güncellenme:
Takip Et:

7 Ocak 2015 trajedisi bu yılın ve belki yüzyılın belleğinden silinmeyecek, silinmemeli.
Katliamın İslamla ilgisi yok denilse de, bu türden cürümleri İslam diniyle özdeşleştiren algılar kolayca yok olmayacak.
IŞİD denilen alçak sürüsünün akla durgunluk veren zalimliğinin, kuşkusuz hiçbir dinde, hiçbir inanışta yeri yoktur.
Fakat Charlie Hebdo canileri için “gıyabi” cenaze namazı kılanların, ahlak ve mantık dışı gerekçelerle Cumhuriyet gazetesine saldıranların, fırsat bulduklarında IŞİD’cilerden farklı davranmayacakları da gün gibi ortadadır.
Onlara sorulduğunda, bütün bunları İslam adına yaptıklarını ve yapacaklarını söyleyeceklerdir.
Bu nedenle de, bu süreçlerin kısa sürede aşılması, İslam dininin de öteki dinsel inanışlar arasında barışçıl, hoşgörülü, insancıl konumuna ulaşması kolay olmayacak...

***

Charlie Hebdo depreminin artçı sarsıntıları bizim gazeteyi de etkiledi...
Fransa’da saldırıya uğrayan yayın organı ve katledilen meslektaşlar için düşünce özgürlüğü adına gerçekleştirilen dayanışma etkinliği, olanca masumluğuna karşın bizdeki IŞİD kafalıların hışmına uğramaktan kurtulamadı.
Yazıya başlamadan önce, bu satırları yazmakta olduğum Roma’da internetin Charlie Hebdo’yla ilgili sitelerine göz attığımda, bizde görülüp görülmeyeceğini bilemediğim Muhammet karikatürleriyle karşılaştım.
Bizdeki IŞİD kafalılar, İslam peygamberinin adına sadece bir ad olarak anmamdan da rahatsızlık duyacaklardır.
Oysa Musa, İsa vb. bütün peygamberlerin adı gibi Muhammet adı da pekâlâ sıradan insanlara da konabilmektedir.
Bu karikatürlerden birinde, İslam peygamberi olduğu açıkça belirtilen kişi şöyle diyor: “Rezil kimseler tarafından sevilmek güç bir şey!”
Bu sözün Muhammet’i küçültmek şurada dursun, olumladığı, kendisi adına işlenen cinayetlerden hoşnut olmadığını gösterdiği yeterince açık değil mi?
Muhammet’in resmi, karikatürü yapılamazmış! Neden?
Sonuçta o da bir insan değil miydi?
Üstelik, etiyle, canıyla yaşadığı kesin olan tek peygamber de odur!
İslam daha da çoğalan sayılarda insanı etkilemek istiyorsa, bunu tutuculukla, yasaklarla değil, zalimlikle hiç değil, daha çok insanileşerek başarabilir.
İslam peygamberinin, bugün yaşıyor olsa, yukarıdaki sözleri aynen tekrar edeceğinden hiç kuşku duymam.
Hiçbir peygamber kendisi adına cinayet işlenmesini, şiddet uygulanmasını hoş görmez, göremez, görüyorsa peygamber olamaz!

***

Cumhuriyet gazetesi konusuna gelelim...
Gazetede deprem Charlie Hebdo olayından önce başlamıştı.
Köşe yazarlığımın yirminci yılında olmama ve gazetede bir masam bulunmasına karşın, gazetede olup bitenler konusunda ne söz nede bilgi sahibiyim. Üstelik bunları çoğu kez dışarıda söylenenlerden öğreniyorum... Bunun neden böyle olduğu konusunda yorum yapmaya da gerek duymuyorum... Fakat sözünü ettiğim ilk depremden duyduğum tedirginlik,
o günlerdeki bazı yazılarımda en azından sezdirilmiştir...
Charlie Hebdo sonrasındaki sarsıntıları ve özellikle de çiçeği burnundaki genel yayın yönetmeninin görevden alınmasını ise anlayamadım, benimsemedim ve içime sindirmem olanaksızdır...
O günden sonra gazeteye uğramayı bile canımın çekmediğini açıkça söylemeliyim...
Çünkü Utku Çakırözer’in bu göreve getirilmesi bir önceki sarsıntının az çok telafi edilmesi yönünde bir adım olarak algılanmıştı ve öyleydi de...
Göreve geldiği andan itibaren gazeteye yeni ve daha dinamik bir kimlik kazandırmak için çırpınışlarına yakından tanık olduğum bu genç ve yetenekli gazetecinin kovulur gibi görevden alınmasını anlamam mümkün değildir.
Açıkça söyleyeyim: Charlie Hebdo’ya destek konulu toplantıda bulunuyor olsam, oyum bu destekten yana olurdu...
Sözü edilen dergideki masum çizimi ben de köşeme koyabilirdim...
Fakat farklı düşünen arkadaşların görevden alınmaları, işten çıkarılmaları kabul edilemez bir şey olduğu gibi, bana inandırıcı bir gerekçe olarak da görünmüyor.
Sonuç olarak, bugün gazeteden ayrılmıyorsam, biricik neden, gazetemize zarar verme korkusudur.
Akıl yoluna dönülmesini bekliyorum...

Yazarın Son Yazıları

Yeni bir yıla doğru

İnsanlık iki hafta sonra yeni bir yıla giriyor.

Devamını Oku
17.12.2025
Barbarlar

İzlenebilecek bir film arayışında TV kanallarında gezinirken Güney Afrikalı-Avusturyalı romancı John Maxwell Coetzee’nin aynı adlı romanından sinemaya aktarılmış “Barbarları Beklerken”e rastladım.

Devamını Oku
10.12.2025
Ümmet

Haftada bir kez yazmanın “trajedi”si, sizin yazmayı tasarladığınız güncel bir konunun sizden önce başka yazarlarca yazılması oluyor.

Devamını Oku
03.12.2025
İmralı

Başka ülkelerde de öyle midir bilmem ama bizde siyasal örgütler arasında bir konu tartışılırken sanki irdeleyici-çözümleyici akıldan çok duygular-suçlamalar egemen oluyor.

Devamını Oku
26.11.2025
İddianame

Türkiye’de bugün hukukla ilgili kurumların en az güven duyulan kamusal kurumlar arasında en ön sırada yer aldığını, bu kurumların giderek siyasal erkin hukuk bürolarına dönüşmekte olduğunu iddia ediyorum.

Devamını Oku
19.11.2025
İki şiir

Gazetemiz Cumhuriyet ve Kadıköy Belediyesi’nce 7-9 Kasım günlerinde Kadıköy’de düzenlenen şiir günlerinde...

Devamını Oku
12.11.2025
Seraf Özer’in konuşması

Esenyurt’un tutuklu belediye başkanı Prof. Dr. ve yazar sayın Ahmet Özer’in kızı ve avukatı sayın Seraf Özer’in 31.10.2025 tarihindeki Aile Dayanışma Ağı’ndaki konuşmasında söylediklerini bir ölçüde özetleyerek de olsa okurlarımla paylaşmak istedim...

Devamını Oku
05.11.2025
Zulümle imtihan

Yazımın adı ne olmalı diye pazar gecesinden beri, şu sözcükleri yazmakta olduğum pazartesi öğleye kadar düşündüm.

Devamını Oku
29.10.2025
Hayâsız

İkinci a harfi üzerinde düzeltme (ya da inceltme, şapka vb.) işareti ile hayâ, utanma, utanç duygusu anlamına gelen bir sözcük.

Devamını Oku
22.10.2025
Sosyal demokrat bir lider nasıl olmalıdır?

Genç arkadaşım, değerli dostum ve düşündaşım profesör Okan Toygar’ın benimle yaptığı söyleşiler toplamı bir iki hafta önce bir nehir söyleşi olarak “Hayatımız Güzeldir” başlığı ve “Ataol Behramoğlu’nun Siyasal Kimliği” alt başlığı ile yayımlandı.

Devamını Oku
15.10.2025
Grup Yorum 40 yaşında

Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi ve Yıldız Üniversitesi Şehir Planlama öğrencisi dört arkadaşın (Ayşegül Yordam, Metin Kahraman, Tuncay Akdoğan, Kemal Sahir Gürel) birlikte 1985 yılında kurdukları Grup Yorum, içinde bulunduğumuz 2025 yılında kırk yaşına basmış oluyor...

Devamını Oku
08.10.2025
Kara mizah

Zihnimde beliren kavramın karşılığını ve açıklamasını bulmak için internete baktığımda kara komedi de denen kara mizah kavramının en yakın açıklamasını TDK sitesinde buldum...

Devamını Oku
01.10.2025
Kara Bir Rüzgâr

Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun...

Devamını Oku
24.09.2025
Erdem ve Erdemsizlik Üzerine

Utanç insana özgü bir duygu sanılır...

Devamını Oku
17.09.2025
Türk Türkçe Türkiye

Türkler Türkiye’yi oluşturan etnik unsurlardan sadece biri mi; yoksa öncü-kurucu etnik grup olarak aynı zamanda ülkeye adını veren topluluk mudur?

Devamını Oku
10.09.2025
30 Ağustos ruhu ve karşıtlığı

30 Ağustos ruhu; akıl, öngörü ve cesaret demektir.

Devamını Oku
03.09.2025
Felsefenin tesellisi

Geçen yaz okumayı tamamlayamadığım başucu kitaplarımdan biri de Roger Scruton adlı yazarın Modern Felsefenin Kısa Tarihi adlı yapıtıydı.

Devamını Oku
27.08.2025
Bir günün sonunda can sıkıntısı

Sonu gelmezce üst üste yığılan sıkıntılara Aydın’daki inanılması güç olay eklendi.

Devamını Oku
20.08.2025
Bir ahlak dersi

Tasarladığım yazının adını “Bir dilbilgisi dersi” olarak duyurmuştum. Sonradan yukarıdaki başlığı daha uygun gördüm.

Devamını Oku
13.08.2025
Etnik aidiyet ve ulus devlet

Prof. Dr. Hikmet Sami Türk’ün 28 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Devlet yöneticilerinde ırk ve din farkı aramak” başlıklı bir yazısı yayımlandı.

Devamını Oku
06.08.2025
Kuraklık

Ülkemizin (bu demektir ki insanlığın) sorunlarına duyarlı bir arkadaşımdan aldığım mesajda Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşlarca hazırlanan raporlarda Türkiye’nin 2030 yılında su fakiri ülkeler statüsüne gireceğinin bildirildiğini öğrendim.

Devamını Oku
30.07.2025
Vatan

Yazmayı tasarladığım yazının başlığı olarak günlerdir zihnimde “vatan” sözcüğünü dolaştırıyorum.

Devamını Oku
23.07.2025
Türkiye düşünüyor

“PKK Öcalan’ın çağrısına uymuş. Öcalan da Bahçeli’nin çağrısına uymuş görünüyor. Peki, ya Bahçeli? Ona çağrıyı yaptıran kim? Vahiy mi geldi? Rüyasında mı gördü? Yoksa... Asıl soru budur... Çocuk mu kandırıyorsunuz?”

Devamını Oku
16.07.2025
Denklem çözülürken

Bu kadar kötülük tek bir kişinin ya da bir grup insanın eseri mi, yoksa daha geniş çevrelerce hazırlanan bir planın uygulanması mıdır?

Devamını Oku
09.07.2025
Kalbinde dünyayı taşımak

“O sözler ki bir kere çıkmıştır ağzımızdan... Uğrunda asılırız...

Devamını Oku
02.07.2025
Yeni Türkiye?(2)

Geçen haftaki yazıma “Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz” sorusuyla başlamış...

Devamını Oku
25.06.2025
Yeni Türkiye?

Epey zamandır iktidar çevreleri bu sözü ağızlarında geveleyip duruyor: Yeni Türkiye! Türkiye eskidi mi ki yenisini konuşuyoruz?

Devamını Oku
18.06.2025
Nekâhet

Birinci a harfinin inceltme işaretiyle yazıldığı bu Arapça sözcük, bir hastalık sonrasında sağlık ve güç kazanıncaya kadar geçen zayıflık dönemi demekmiş.

Devamını Oku
11.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (3)

Doğu Batı Yayınları’nın üç kitapta yayımlanan “Modern Türk Şiirinin Doğuşu” dizininin ilk kitabı üzerine yazmayı sürdürüyorum.

Devamını Oku
04.06.2025
Modern edebiyatımız konulu kitaplar (2)

İlki 30.10.24’te bu sütunda yayımlanan yazı dizisinin ikincisiyle, Doğu Batı Yayınları ürünü “Modern Türk Şiiri” kitapları üzerine düşünmeyi sürdürüyorum.

Devamını Oku
28.05.2025
Ahtapot

Ahtapot şirin bir varlıktır.

Devamını Oku
21.05.2025
Tersinden bakmak

Az sonra üzerinde duracağım bir olguyla ilgili olarak “tersinden bakmak” kavramı üzerine düşünürken aklıma bu kavramı metafor olarak en iyi anlatabilecek “dürbünün tersinden bakmak” gibi bir söz düştü. Öyle ya, işlevi uzaktaki canlı ya da cansız bir nesneyi yakınlaştırmak olan dürbünle yapılabilecek en ters şey ona (onunla) tersinden bakmaktır.

Devamını Oku
14.05.2025
Başarısız bir saldırının analizi

Başarısız bir saldırının analizi

Devamını Oku
07.05.2025
Ahmet Özer’in mesajı

Ahmet Özer’in mesajı

Devamını Oku
30.04.2025
‘Yapay zekâ’ hakkında

‘Yapay zekâ’ hakkında

Devamını Oku
23.04.2025
Yapay zekâ

Yapay zekâ

Devamını Oku
16.04.2025
Engizisyon

Engizisyon

Devamını Oku
09.04.2025
Yunus Gibi

Yunus Gibi

Devamını Oku
02.04.2025
Halkımız darbeye geçit vermiyor

Halkımız darbeye geçit vermiyor

Devamını Oku
26.03.2025
İnsanın yüceliği üstüne

İnsanın yüceliği üstüne

Devamını Oku
19.03.2025