Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Utanma Duygusunun Yokluğu
Bir başkasının utanılacak bir davranışına tanık olup kendimizi onun yerine koyarak utandığımız çok olmuştur.
\nBu başkasının yaptığı utanç verici davranıştan ötürü kendisinin utanmadığını gördüğümüzde, utanç duygumuza şaşkınlık ve küçümseme de eşlik eder. Utanma duygusu, insanı insan yapan duyguların başlıcalarındandır.
\nUtanabilme yeteneği bir erdemdir.
\nUtancımızı dile getirmek ve eğer nedeni kendimizin bir hatası, yanlışı, ayıbı ise bunu açıkça söyleyebilmek, gerekiyorsa özür dilemek bu erdemi daha da büyütür.
\nUtanma duygusunun yokluğu ise herhalde insana en az yakışacak bir özellik olmalı…
\nBen utanç duygusunu, sanırım birçoğumuz gibi, sadece insana özgü sanırdım.
\nBazı gözlemlerim, örneğin köpeklerde güçlü bir utanma duygusu olduğunu gösterdi.
\nBize belki en yakın bu canlılara çoğu kez haksızlık ettiğimizde kuşku yok.
\nFakat bu bir başka konu…
\n***
\nŞimdi söyleyeceklerimin bu giriş paragrafıyla ilgisini belki hemen kuramayacaksınız... Fakat ilerdeki satırlarda bu açıklık kazanacak.
\nKim olduğu herkesçe bilinen bir siyasetçi, durup dururken, yine herkesçe bilinen ulusal bir marşı diline dolayarak “On yılda neyi ördün, hiçbir şey örmüş değilsin” diye küçümsemeyle seslendi bu marşın ait olduğu döneme ve o dönemin kişiliklerine.
\nO dönemin kişiliklerinin başında da, bilindiği ve aynı marşta adı anıldığı gibi “Bütün dünyanın saydığı Başkumandan” geliyordu.
\nKüçümseyici sözlerin, meydan okuyuşun kime yönelik olduğu açıkça ortadaydı.
\n1933’te Cumhuriyetin kuruluşunun onuncu yılı kutlamaları nedeniyle düzenlenen yarışmada (herhalde Atatürk’ün bilgisiyle ve büyük olasılıkla onun seçimiyle) yarışmayı kazanan marş Behçet Kemal Çağlar ve Faruk Nafiz Çamlıbel’in tarafından yazılmış ve besteyi Cemal Reşit Rey yapmış.
\nKüçümseyici sözlerin hedefi olan giriş dizelerini anımsayalım:
\n\nÇıktık açık alınla on yılda her savaştan
\nOn yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan
\nBaşta bütün dünyanın saydığı Başkumandan
\nDemir ağlarla ördük anayurdu dört baştan
\n\n
Söz konusu siyasetçi, bu dizelerde dile getirilen Cumhuriyet coşkusunu küçümsüyor, dolaylı olarak da “Başkumandan” için “o da kim oluyor” demeye getiriyor… Zaten, “demir ağlar” konusunda da, ülkenin demir ağlarla asıl kendi dönemlerinde örüldüğünü ileri sürüyor…
\n***
\nSöyleyiş tarzındaki iticilik, çirkin kibir (kibir zaten her zaman çirkindir) bir yana, denebilir ki bir siyasetçinin böyle konuşmaya, kendi dönemini övmeye hakkı vardır. Kendi dönemiyle bir başka dönemi karşılaştırması da doğaldır…
\nBelki öyle ama, 17 Ağustos’ta bir metro açılışında söylenen bu sözlerin hemen ardından, herhalde bu siyasetçi de içlerinde olmak üzere kimsenin beklemediği bir şey oldu…
\nÇığ gibi büyüyen bir tepki seli patladı…
\nGörebildiğim ilk tepki Fatih Altaylı’dan geldi: “İlk On Yıla Laf Söyletmem” (Haber Türk, 19 Ağustos).
\n22 Ağustos tarihli Cumhuriyet’te “Yanıtı TCDD Arşivleri Veriyor” başlığı ile verilen dökümde, Osmanlı devletinin döşediği 4 bin 559 kilometrelik demiryolu hattına Cumhuriyetin ilanından sonraki 17 yılda 4 bin 78 kilometre daha eklendiği, AKP iktidarının 10 yıl boyunca döşediği rayların ise 1085 kilometre uzunluğunda olduğu, yani Cumhuriyetin ilk dönemlerinde döşenenlerin üçte biri kadar olduğu belirtildi..
\nBunu aynı tarihte Sözcü’de Uğur Dündar’ın Turgut Özakman’la yaptığı, “Şu Çılgın Türk’ten Başbakan’a Tarih Dersi” başlığı ile yayımlanan söyleşi...
\nAydınlık’ta Tanju Cılızoğlu’nun aynı konuda bir söyleşisi ile Mehmet Akkaya’nın “Cumhuriyetin Demirağları” başlıklı köşe yazısında verdiği çok ayrıntılı döküm, yine Aydınlık’ta 23 Ağustos’ta Nazif Ekzen’in “Türk Kalkınmasının En Güzel Yılları” başlığı ile yayımlanan ve belgelere dayanan son derece bilgilendirici yazısı izledi.
\n25 Ağustos’ta “İlk Çelik Rayın Öyküsü” başlıklı köşe yazısında Necati Doğru yine belgesel bir döküm verirken ve konuyla ilgili olarak da Bilsay Kuruç’un “Mustafa Kemal Döneminde Ekonomi, Büyük Devletler ve Türkiye” adlı kitabının okunmasını önerirken, aynı tarihli Hürriyet’teki köşe yazısında Yılmaz Özdil AKP’nin övündüğü ulaşım yollarının nasıl başta sona yabancı sermayeye bağımlı olduğunu özetledi.
\nBunlar, benim görebildiklerim…
\n***
\nDenebilir ki, Cumhuriyetin ilk on yılını küçümseyen kişi, bu bilgilere sahip değildi…
\nBuna, özrü kabahatinden büyük denir ama, geçelim…
\nBöylece, bilmediğini varsaydığımız bilgileri öğrenmiş oluyor…
\nÖyleyse?...
\nBu “öyleyse”nin yanıtı yazımın başlığında ve ilk paragrafındadır…
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Colani’nin arabası
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması
- 'Bıyık altından gülüyorsunuz'