Ermenistan-Azerbaycan arasındaki siyasi ve askeri krizi, bir kadın poposuyla bağdaştırmayı başarmak Türkiye’deki haberciliğe nasipmiş. 

Hükümete yakın televizyon kanalında bir kadın sunucu, Ermeni asıllı Amerikalı reality şov yıldızı Kim Kardashian’ın Ermenistan’a destek veren açıklamaları hakkında “Kim Kardashian'ın kameralara göstermeye alışık olduğu büyük bir kaynağı var, yine aynı kaynağı mı referans aldı acaba?" ifadelerini kullanmış.

Sosyal medyada ‘hazırcevaplılığı, karakteri, vatanseverliği’ için tezahürata boğulan sunucunun bu sözleri ‘efsane bir yanıt, muhteşem bir ayar, cuk oturan kapak’ gibi yorumlarla milliyetçi mikro-hezeyanların yayılmasına vesile olmuş. 

Sunucunun sarf ettiği sözler o kadar farklı katmanlarda hatalı ve tehlikeli ki nereden başlamak gerektiğini kestirmek zorlaşıyor. 

Önce meseleye habercilik açısından bakalım; gazeteciliğin en temel kuralı haberi yorumsuz vermektir. Tarafsız, gerçeklere dayalı ve sade olmalı bir haber. 

Eğer ‘yorum yapmadan duramam’ diyorsanız o zaman kendinizi siyasetçi, bilirkişi, uzman, kanaat önderi, influencer, analist olarak konumlandırın ve ‘Bu benim şahsi fikrim’ diyerek rahatça sallayın. 

Böylelikle izleyiciler artık bulmak için mumla aradıkları seviyeli, doyurucu, bilgi ve gerçeklere dayalı habercilik beklentilerinin sizinle sağlanmayacağını baştan anlamış olurlar. 

Üstelik bu olayda haber-yorumun ötesine geçen bir şey daha var. 

O da açık hakaret ve cinsiyetçilik. 

Bir kadının bedeni üzerinden, İngilizce body-shaming denilen bedensel görünüşüyle dalga geçerek ve aşağılayarak yapılan direkt hakaret. 

Bu da meselenin kadınlar açısından en önemli, en acil katmanına denk geliyor. 

Kadın sunucu başka bir kadını erkek bakışı ve diliyle aşağılayarak, sırf bu nedenle yetersizlikle suçlayarak açıktan cinsiyetçilik yapıyor. 

‘Kadın haklarını savunuyorum’ diyen hiçbir kadın başka bir kadının görüntüsü üstünden kendine malzeme çıkaramaz. 

Ayrıca Kim Kardashian yerli sunucunun ileri sürdüğü gibi sadece poposuyla var olan bir şov yıldızı değil. 

ABD siyasetinde oldukça etkili Ermeni lobisinin en önemli kozlarından biri. 

Sosyal medyada yüz milyonlarca takipçisi olan, trend yaratan, yaptıklarıyla adından söz ettiren bir ‘influencer’ aynı zamanda. Milyonlarca kadın onun gibi görünmek için uğraşıyor. 

Forbes dergisine göre Kim Kardashian’ın kozmetik şirketinin değeri yaklaşık 1 milyar dolar. 

Kardashian kökenini ve Ermenistan’a desteğini bugüne kadar hiç saklamadı. 

Onun ABD’deki etkisini ve siyasi ağırlığını poposuna saldırarak azaltacağınızı düşünmek en kibar dille sizi ‘saf’ sınıfına sokar. 

Peki Kardashian Ermeni değil Türk asıllı bir yıldız olsaydı, sunucu bu yorumu yapabilir miydi?

Bu da meselenin diğer, derin ve çok sorunlu katmanına indiriyor bizi. 

Ucuz milliyetçilik, vasat siyaset anlayışı, kof popülizm ve reyting hırsı…

‘Türklük ve vatan sevgisi’ üstünden bir kadının poposunu kullanarak izleyicilerin ‘gazını alma’ sömürüsü, buradan kendine dokunulmaz bir alan açıp ‘tık, reyting, takipçi, itibar’ devşirmeye çalışmak o kadar ucuz ki daha ilk anda lime lime oluyor. 

Tıpkı İstanbul’da Türkiye vatandaşı Ermenilerin yaşadığı mahallerde gösteri yaparak gözdağı vermeye çalışmak gibi…

Ülkede televizyon haberciliğinin ciddiyeti ve güvenirliği uzun yıllardır buhranda. 

Şimdi erkek kafa yapısına sığınmış bu sektördeki kadınların başkalarının poposuna değil, kendilerine iyice bakarak şiddetle silkinmeleri ve o vıcık vıcık üslubu sırtlarından atmaları gerekiyor.