Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Baş belası
Graham Fuller, casusluk cemaatinin darbe girişimi sırasında İstanbul’daymış.
Bu Fuller’i, biz yaklaşık 40-50 yıldır tanırız. Uğur Mumcu’nun yazılarından, değerli hukukçu Emin Değer’in CIA ve kontgerilla üzerine kitaplarından tanırız.
Fuller, Türkiye’nin başının belasıdır. Daha doğrusu; bağımsız Türkiye isteyenlerin, 1923 devrimini savunanların başının belasıdır.
En son, emekli diplomat Daver Darende geçen yıl sonunda yayımlanan “Ortadoğu Bataklığında Türkiye” adlı kitabında söz etmişti Fuller’den. Bu baş belası casusun, 2008’de Türkçeye çevrilen “Yükselen Bölgesel Aktör Yeni Türkiye Cumhuriyeti” adlı kitabında “Türkler Kemalizmi terk edip ılımlı İslamı benimsemelidir. Bu devrimin karşısında tek güç, Türk ordusu ile ulusalcı aydınlardır ve tasfiye edilmesi gerekir” dediğini anımsatmıştı.
2008 sonrasında ordunun ve ulusalcı aydınların, Cumhuriyetçi kurumların başına ne çoraplar örüldüğünü hep birlikte izledik.
Casus Fuller’in desteklediği casus imamın casusluk cemaati, sağdan sola tüm partilerin gözleri önünde bir sinsi yılan gibi devlete çöreklendi. Önce AKP’nin ortaklığında uyduruk savlarla, ardından da darbe girişimi ile Türkiye Cumhuriyeti’ni çürüttü. Yetmez ama evetçilere para dağıttı. Cumhuriyet kurumlarının çökertilmesi için mandacılara, Atatürk düşmanlarına rüşvetler verdi. Onlar, yani Fuller’in çocukları, hâlâ aramızda dolanıyor, dizimizin dibinde ona buna sırnaşıyor, akılsızlara irin akıtıyor, tepemizde boza pişiriyorlar.
Daver Darende’nin kitabında söylediği gibi:
“Türkiye’nin ulusal güvenliği için tek seçenek olarak ABD’ye bağımlılığı öngören politikanın sonucu ABD, ülkemizi kendi çıkarları için kullanmakta ne yazık ki başarılı olmuştur.”
Allah’ın lütfu
Casus cemaatinin darbesi cambaz oldu. Saray ve partisi, “Cambaza bak” deyip istedikleri gibi at oynatıyor.
Varlık Fonu diye bir şey uydurdular. Halkın varlığını sermayeye aktaracaklar. TRT, TPAO, Vakıflar, DSİ, Çay Kur, Şeker Kurumu ve Türkiye Taş Kömürü Kurumu’nun da aralarında bulunduğu 100’ü aşkın kamusal varlık satılacak. İşsiz işçileri desteklemek için kurulmuş İşsizlik Sigortası Fonu’ndaki birikimlere (97.5 milyar TL) el konulacak.
Laiklik, Cumhuriyet ve demokrasi adına bir araya gelen örgütler, geçen hafta ortasında yaptıkları açıklamada, darbeyi “Allah’ın lütfu” olarak değerlendirenlerin, son sürat piyasacılık, tam boy gericilik ve karşı devrim sürecini hızlandırdıklarını duyurdular.
Yaşadıklarımızın özetidir bu.
İrtica
“Unutmamalıdır ki, ulusun egemenliğini bir kişide yahut sınırlı kişilerin elinde bulundurmaktan çıkar bekleyen cahil ve gafil insanlar vardır. Hükümdarlar, kendilerini düşsel bir gücün temsilcisi olarak tanıtırlar ve bundan zevk alırlar. Fakat, onların etrafındaki çıkarcılar, bunu din görüntüsüne büründürerek bütün ulusu aldatmaya, alçaltmaya çalışırlar. Sonuçta, ulusun kulağı bu ifadelerle dolar ve o aşılamayı din gereği ve katıksız gerçek sayar. Bu gibilere mürteci ve hareketlerine irtica derler.”
Bu sözler; yaklaşık 100 yıllıktır, Atatürk’e aittir ve bugün de geçerlidir.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Dönmek isteyen gençler için şartını açıkladı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- CHP'nin ilçe başkanından açıklama!
- ‘Kartlar bloke edilebilir’ uyarısı!
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği