Merkez sağ parti tutmadı

24 Haziran 2023 Cumartesi

İYİ Parti’de peş peşe istifaların yaşanması çok doğal. Çünkü seçimlerde bekleneni gerçekleştiremediler.

Partiden ayrılan adlar, seçimlerdeki başarısızlığı büyük ölçüde Meral Akşener’in ittifak masasını önce devirip sonra yeniden kurmaya çalışmasına bağlıyorlar.

Haklılar mı? Büyük ölçüde haklılar.

Bir konuda daha haklılar: Meral Akşener, merkez sağı toparlamak savıyla ortaya çıkmıştı, olmadı, bu niteliğinden sıyrıldı.

İYİ Parti’den ayrılanlarla görüştük. Partinin bu noktaya gelişinin nedenlerini sorguluyorlar.

Onlara göre AKP siyasal İslamcı, Müslüman Kardeşçi bir yere konumlanınca merkez sağı boşaltmış oldu. Bu aşamada CHP, muhalefette yalnızlaşınca İYİ Parti merkez sağ seçmeni kendisine çekebilirdi ama yapamadı. Merkez partisi olarak ideolojisiz, kafası karışık bir görüntü verdi. MHP’nin milliyetçi çizgisine benzer bir yönde mi, yoksa merkezde mi yer alacağı konusunda kararlılık gösteremedi. En son Meral Akşener’in masadan ayrılma girişimi ise toplumsal güvensizlik yarattı. Böylece, birlik nedeni demokratik hukuk devletini yeniden kurgulamak olan altılı masa düşüncesine büyük zarar verilmiş oldu.

İYİ Parti Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı Ethem Baykal’ın “Sayın Akşener, başbakan olamazsam babaannelik yaparım diyordu. Biz de babaannelik yapmasını öneriyoruz. Masadan kalk otur taktiği yüzünden parti yerinde saydı. İdeolojik olarak Asena’dan Meral Mommy’ye dönüştü” sözlerini bu açıdan değerlendirmek gerekiyor.

Bütün göstergeler, İYİ Parti’nin merkez sağın ana partisi olma olasılığını büyük ölçüde zayıflatmış olduğuna işaret ediyor.

KURGUNUN ÖRNEĞİ ABDÜLLATİF

Abdüllatif Şener’in siyasi fırıldaklıkları, Sivas katliamında kavrulan yazarlarımız, aydınlarımız, çocuk ve gençlerimizin ölümlerinin 30. yılında anacağımız 2 Temmuz gününe yakın ortaya döküldü.

Sivas katliamı gerçekleştiğinde Abdüllatif Şener Refah Partisi Sivas milletvekiliydi. TBMM’de Sivas katliamı ile ilgili kurulan araştırma komisyonunun da üyesiydi. Komisyona sunduğu karşı oy yazısı ibretlikti:

“Yazıları, yayınları ve konuşmalarıyla düşünce ve inançlara hakareti düşünce ve inanç hürriyeti olarak yorumlayarak sürekli olaylara sebebiyet veren Aziz Nesin’in kendisi bir provokatör müdür, yoksa provokatörler tarafından kullanılmakta mıdır?”

Abdüllatif Şener, Türkiye’yi bugünlere hazırlayan genel kurgunun bir örneğidir aynı zamanda. Sivas İmam Hatip Lisesi’ni bitirip devlete bürokrat yetiştiren Siyasal Bilgiler Fakültesi’ne girmiş, mezun olduktan sonra Maliye Bakanlığı’nda gelirler kontrolörü olmuş, ardından da siyasete atlamış, AKP kurucusu olmuştur.

O yüzden, neden ve hangi geçmişine dayanarak CHP’den milletvekili yapıldığını bir türlü anlayamamışızdır.

Anlayabilen beri gelsin...

GELECEK SOLDADIR

İzmir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in partisine ilişkin önemli çıkışı hemen basmakalıp bir değerlendirmeyle karşılaştı:

“Acaba hangi genel başkan adayına yöneldi?”

Oysa, Soyer’in açıklaması CHP’deki “Başımıza şu mu geçsin, bu mu geçsin?” yönündeki kısır tartışmalara yanıt niteliğindedir. Diyor ki:

“İttifakın selameti gerekçesiyle, sol-sosyal demokrat söylemlerden uzaklaşılmış olması; CHP’nin gerçekten ne söylediğinin de anlaşılmamasına ya da söylediklerinin kaybolup gitmesine yol açtı. Bu durum, CHP’nin sağcılaşmasına alkış tutanları cesaretlendirdi.”

İşte partiyi ve toplumu tedavi edici tanı budur: CHP sağcılaşmıştır. Gelecekse soldadır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

IMF Defteri 27 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları