Müebbet ahlak

24 Mayıs 2019 Cuma

Bu topraklarda namus temizlemek erkek işidir.
Kadının gücü anca namusu kirletmeye yeter.
O yüzden “Karım değil mi!” diye sağa sola hırlayan erkekler karılarını herkesin gözü önünde rahat rahat döverler.
Erkekten dayak yiyen kadınlar karakollardan çoğu kez ifadelerini değiştirmiş ve potansiyel katillerini affetmiş olarak eve dönerler.
Çünkü...
Aileler kızlarına yemek yapmayı, ev temizlemeyi ve koca dayağına dayanmayı erkenden öğretirler.
Aileler erkeklere kadınları dövme hakkını en baştan tanırlar.
Aileler namus diye bir şeyin kutsallığına inanırlar.
Aileler namusu kirletenin kadın, temizleyenin erkek olduğuna hep ama hep iknadırlar.
O yüzden erkeklerin kadınları öldürdüğü cinayetler fazla deşilmez.
Tahrik diye bir unsurun ne anlama geldiği bilinir. Cezalar ona göre kesilir.
Kadının hafifliğinin onun felaketi olması doğaldır.
Erkekliğin sabrı da nihayetinde bir yere kadardır.
Her kadının büyüdüğü kültüre göre “Erkeğe yapılabilecekler ve yapılamayacaklar” listesi vardır.
Her erkeğin de yine içinde bulunduğu kültüre göre “Kadının yapmasına tahammül edebileceği ve edemeyeceği şeyler” listesi...
Kadınlar kendi listelerine göre ehlileşir, erkekler kendi listelerine göre vahşileşirler.
Toplum ahlakı da eğil kadınlık ve vahşi erkeklik üzerinden en çarpık şekliyle biçimlenir.
O yüzden bu topraklarda erkekler kadınları sıkça öldürür ve kadınlar her seferinde aynı mezara üst üste gömülür.
Ama eğer bir kadın bir erkeği öldürürse, toplum da hukuk da o cesedi gömecek mezar bulamaz.
Namusunu temizlemek için...
Ya da tehditlere son vermek için...
Ya da boyun eğmesi gerekene boyun eğmediği için...
Ya da kendisine şiddet uygulandığı için...
Erkeği kendi iradesiyle öldüren ya da cinayet işlemeye azmettirilen ya da başkalarının işlediği bir cinayet üzerine yıkılan kadının ezber bozan cinneti akıllara, hukuklara, ahlaklara sığmaz.
Gizli bir ilişkinin içinde bir kadının ahlaki tehditlerle sıkıştırılmış olabileceği köşeleri;
O köşelerde ödetilen bedelleri;
O bedellerin genetik bir hafızayla nesillerden nesillere geçişini önemsemeyen bir ahlakın hükmünde görülen davaların ve verilen cezaların gücü adaleti yerine getirmeye değil anca kadim bir adaletsizliği körüklemeye yarar.
Suçlu kadın da olsa erkek de...
Asıl katil her zaman, birbiriyle sevişmesi zor ama birbirini öldürebilmesi kolay insanların kanıksanmış gerilimini olağanlaştıran kolektif zaaflar üzerine kafa yormayan hukuk sisteminin güvencesindeki ahlaktır.

*** 

Neticede...
Isparta’nın Yalvaç ilçesi, Koruyaka köyünde bundan altı yıl önce...
Nevin Yıldırım kendisine tecavüz ettiğini öne sürdüğü Nurettin Gider’i av tüfeği ile öldürdü.
Sonra başını keserek köy meydanına attı.
Ve nihayetinde Nevin hiç indirimsiz müebbet hapis cezasına çaptırıldı.
İşlenen taammüden bir cinayetti ve taammüdün nedenleri muhtemelen hukukun da toplumun da dokunmaya yeltenmeyeceği kadar derinde ve tehlikeliydi.
Bir üst mahkemede karar değişmezse Nevin ömrünü cezaevinde geçirecek.
Bu arada birtakım evli kadınlar ve erkekler yine gizlice sevişmeye devam edecekler.
Birtakım erkekler birtakım kadınlara, çocuklara yine tecavüz edecekler.
Her şey kapalı kapılar ve kapalı zihinlerin ardında kalacak.
Kimse ölmedikçe, kimse kimseyi öldürmedikçe, tıpkı, diğer köylerdeki, şehirlerdeki gibi, hatta sizin kendi evinizdeki gibi Korukaya köyünde de hayat muhtemelen kendi akışında devam edecek.
Olağan ve sıradan.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yanık saraylar 4 Ağustos 2021
Patron çıldırdı 30 Temmuz 2021

Günün Köşe Yazıları