Nasıl bir mutluluk içindeyim anlatamam. Demokrasimizin, adalet sistemimizin geldiği zirveyi, yazıya dökmek hiç de kolay olmayacak. 

Yargı sistemimiz, savunma sanayimizin başarılarını kıskanmış olmalı ki insansız hava araçlarından daha etkilisini üretti:

İnsansız yargı aracı (İYA)!

Bir süre bekletiyor, insanı merakta bırakıyor ama öyle bir karar veriyor ki içinde barındırdığı adalet, tadından yenmiyor!

İYA, sözde anayasada kendisinden daha üstte gibi görünen yargı kurumuna haddini bildiriyor. Diyor ki:

“Benden yüksek mahkemenin verdiği kararın hiçbir hukuki değeri yoktur. Uyulmaması gerekir!”

Yan hakemin orta hakeme kırmızı kart gösterip “Onun saydığı golü saymayın” demesi gibi bir şey!

Ne kadar derin, uçsuz, bucaksız bir özgürlük! 

Dünyanın hangi ülkesinde demokrasi bu kadar gelişmiştir?

***

İYA, kararlarını alırken elbette “Devlet”-“Saray” dengelerini gözetiyor. Aynı anda her iki tarafı da dikkate alarak karar hazırlamak olağanüstü bir hızı gerektirir.

Bu hız, bizim Ay’a çıkıp sert iniş yapmamızı da sağlayabilir. 

Zaten İYA, Ay’a iniş yapıldığına, ikinci bir karara kadar hiçbir ülkenin iniş yapmasına izin verilmeyeceğine dair karar verdikten sonra buna kim itiraz edebilir ki?

Bu başarıda önemli bir pay da adaleti dağıtma bakanının! O kadar iyi dağıtıyor ki! Tunç çağından bu yana böylesine görkemli bir dağıtma olmamıştır. 

Bir bakan, yargı kurumları arasında ödüllü yarışma başlatıyor. Yarışma konusu şu:

Hapisteki milletvekilini ne yapalım? 

Kazanan, makamlardan makam beğensin!

Her kurum kendi kararını veriyor, adaleti dağıtma bakanı hepsine başarılar dileyip sesleniyor:

-İyi oynayan kazansın!

Bu yazıyı kaleme aldığımız saatlerde İYA en başarılı olanıydı, sonuç her an değişebilir! Konunun bir tarafı Meclis ama ona “Sen bu işe karışma” diyorlar. Anlaşılan oraya ölen hukukun cenaze törenini yapma görevi verilecek. Bu da çok önemli! Ölen hukukun gömüldüğü yere büyük bir anıt dikilir ve törenler yapılır!

***

Biz demokrasinin sınırsız ve sorumsuz gelişme yanına bakalım. 

Bir ülkede anayasayı bile tanımama hakkı olduktan sonra bunun üstüne başka ne hak istenebilir ki?

Özgürlüğün bu kadar geniş olduğu başka hangi ülke vardır?

Güya demokrasisi gelişmiş ülkelerden birine sorsanız:

Anayasaya uymama hakkının getirdiği sonsuz özgürlüğü nasıl tarif edersiniz?

Edemezler! Kıskançlıktan çatlarlar! 

Asıl tarif bizde zaten. Kopya çekmeye kalksalar, başaramazlar. Böyle bir şey darbe girişimi olur!

Dün son anda bir başka yargı kurumu başkanı açıklama yaptı:

“Aramızda derin görüş ayrılıkları var! Bunun nedeni anayasa!”

Ne güzel, bir suç varsa o da anayasaya aittir!

Anayasanın, anayasa olma suçu!

Yapay zekâ bile bu kadar üretken olamaz. Bu Yargıtay zekâ!

Bu kadar sınırsız demokrasi insanın gözünü yaşartıyor. Önceki gece Ankara yağmurluydu. Dün sabah çimenleri ıslak görünce, gözyaşları sulamış diye düşündüm. Bir an irkildim; acaba benim gözyaşlarım mı?

Gözlerime dokundum. Değilmiş...

Bunca sevinçten gözyaşlarımız kurumuş!

Sizin de kurusun!