Şimdi herkes “Henüz 15. dakikada 10 kişi kalan G.Saray ne yapsın” diye soracak. Ama kazın ayağı öyle değil. G.Saray için Karabük’teki maç zaten başlamadan bitmişti! Sen Samsun maçına kanıp Baros’u keser, oyuna Elmander gibi ağır bir oyuncu ile başlarsan, Sabri-Yekta gibi mücadele gücü yüksek oyuncuları kenarda oturtursan bu son da kaçınılmaz olur.

Beraberlik bile bu G.Saray için harika bir sonuç. Sadece üç oyuncu vardı göze batan: Gökhan Zan, Selçuk ve Kâzım. Geri kalanlar sıcağın da etkisiyle sahada dolaştı durdu. Eboue’yi Arsenal’den bilmemiş olsak, bu nasıl sağ kanat oyuncusu diyeceğiz. Sol kanattaki Hakan Balta deseniz, hücuma katıldığı atak sayısı 1-2’yi geçmez. Eğer bir takımın kanatları çalışmıyorsa, o takımın gol atması da mucizelere kalır. Tıpkı Galatasaray’da olduğu gibi..

Karabükspor da geçen yılki Karabük olmaktan çok uzaktı. İlk yarıda G.Saray kalesine gidemediler bile. Kısacası yazdan kalma bir akşamda, iki takım da sahaya futbol adına bir şeyler koymaktan çok uzaktı. 90 dakika biran önce bitse de gitsek der gibiydiler. Sahanın en iyisi Muslera’ya kırmızı kart gösteren, Baros’un düşürülmesine penaltı çalan hakem Bünyamin Gezer’di.