Türkiye, Tuzla Piyade Okulu’ndaki skandal ile Bakan Tekin’in parlamentoda sergilediği coşkulu tarikat savunmasını konuşuyor. Siyasal İslama güç veren Nakşiler ve onlardan güç alan idari ve siyasi bürokrasi, kurulu düzeni askıya almıştır. Timur ve Babür imparatorluklarını yıkan Nakşiler, Osmanlı’yı da batırdıktan sonra sıra, zaten hep kavgalı oldukları Atatürk Cumhuriyetine gelmiştir. 

Nakşi teolojinin müridine ilk öğrettiği disiplin “Şeyhinin huzurunda gassalin önündeki ölü gibi (Beyinsiz, ruhsuz, iradesiz) olacaksın” emridir. Milli Eğitim Bakanlığı’nın başındaki kişinin parlamentoda muhalefete, özellikle de CHP’ye “Türkiye eski Türkiye değil, bunu görün, anlayın ve içinize sindirin” anlamında özetlenebilecek ataklığı, Cumhuriyetin karşısında konumlanan, kanı Türk ama ruhu Arap olanların tümü adına yapılan bir çıkıştır. Bakanın, Cumhuriyet ışığına kavuşamamış ve ortaçağ karanlığına kelebekler gibi kanat çırpan bir nesil yetiştirmesi için özellikle seçildiği belli ve görevden alınmasını istemek saflıktır. 

Atatürk’ün “Öğretmenler! Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” özdeyişini, günün egemenleri “Davamızın bakanı! Ümmet senden fikri tutsak, vicdanı mühürlü, irfanı karanlık nesiller ister” talimatı ile askıya almışlardır. Net ve duru olan acı gerçek, 100 yıllık bir altyapı ve lojistik hazırlıktan sonra Atatürk’ün Müslüman ve laik devletini, İmam Gazali ve Emeviler anlayışında koyu Sünni bir Ortadoğu ülkesi haline getirme projesinin engelsiz uygulanıyor olmasıdır. 

Türkiye’nin bu korkunç duruma gelmesinde 13 yıllık Kılıçdaroğlu CHP’sinin vebali büyüktür. Bir ziyaretimde kendisine “İktidarın her oldubittisi karşılıksız kalmamalı, vurdukça yassılınmamalı” dediğimde, “Yassılmıyoruz, etkin tepkiler koyuyoruz” karşılığını verdi. Sıradan üye, üstelik konuktum, tatmin olmasam da susmak zorunda kaldım. Anlı şanlı CHP, kurduğu devletin yıkılmasını sadece seyretmedi, Diyanet Akademisi’ne (aslında medrese) oy vermesi örneğinde olduğu gibi destek de sağladı. Halkın bağrına basacağı adayların önü inat ve ısrarla kesilerek Siyasi İslama, Cumhuriyete son kazmayı vurabilmesi için beş yıl daha süre tanındı.

TSK’Yİ ESİRGEYELİM

Büyük Hun Devleti’ne ait ilk organize ordunun kurulduğu MÖ 209 yılı Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın da kuruluş tarihi kabul edilir. Şanlı ordumuzun geçmişi Türklüğün tarihi ile at başıdır. Halkımız ordusunu sever ve kanla kazanılan bu coğrafyada devletin ve Cumhuriyetin güvencesi olarak görür. Çağ ve yasadışı tüm zehirli tuzaklardan esirgenmesini bekler. Tuzla Piyade Okulu’ndaki olay TSK adına büyük talihsizliktir. Toplu iğne bahanesine sığınan subayın Kurtuluş Savaşı ve sonrası için söyledikleri tarikatların genel söylemidir. Kuşkusuz TSK, devleti ve toplumu İhvan ideolojisi ile buluşturma mücadelesi veren odakların kapsama alanındadır. FETÖ kalkışmasından bu yana TSK’nin hastaneleri, eğitim kurumları ve yargısı elinden alınmış, MGK, TSK aleyhine yeniden yapılandırılmış ve yerleşik askeri hiyerarşi bozulmuştur. FETÖ’nün ordu ve Atatürkçü subaylara dönük yarım kalan projesi tamamlanmıştır. MSB, Güler’in “Atatürk resmi” dememesi, yaşadığımız sürecin fotoğrafı ve bunun devlet üzerindeki koyu gölgesidir. Yine de duyarlı kamuoyunun MSB’den beklentisi, testiyi kıranla onaranın bir tutulmamasıdır.

GANİ AŞIK

İLAHİYATÇI