Seçimlerdeki başarısızlık, genel olarak muhalefet kesiminde tartışmaları da beraberinde getirdi. Doğal olarak en çok tartışma da ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi’nde yaşanıyor.

CHP’nin ülkemizin kurucu partisi ve halen dünyanın en eski ve köklü partilerden olma özellikleri dikkate alındığında, yaşanan tartışmalar doğaldır ve aslında olması gerekendir. İşte bu nedenle de CHP’de kurultay süreci başlatılmıştır.

Başta CHP olmak üzere tüm muhalefet partilerinin ve çevrelerinin, seçimlerle ilgili olarak sıkı bir eleştiri ve özeleştiri sürecinden geçmesi gerekiyor. Elbette bu süreçler yıkıcı değil, yapıcı ve ön açıcı olmak zorundadır. Çünkü hayat ve siyaset devam etmektedir.

İLKELERİ VE POLİTİKALARI TARTIŞMAK

Tartışmayı kişiler üzerinden yürütmek en yapılmaması gereken harekettir. Başta iktidar çevreleri olmak üzere, muhalefetin dağılmasını isteyen çevreler de bunu özellikle kışkırtmakta ve başta CHP olmak üzere muhalefeti karıştırmaya çalışmaktadır. 

Dolayısıyla bu çevrelerin art niyetli girişimleri ile iyi niyetli ve gerçekten partinin büyümesini isteyenlerin eleştirileri/çabaları, aynı kefeye konulmamalıdır. Eleştiri ve özeleştiri süreci mutlaka yapıcı olmalı ve daha iyiyi/daha güzeli hedeflemelidir. Bu başarılabildiği ölçüde, bozguncu hamleler de boşa çıkarılacaktır.

YEREL SEÇİM GERÇEĞİ

Öncelikle, 9 ay sonra, çok önemli bir yerel seçimin yapılacağı gerçeği hiç unutulmamalıdır. Kurultay süreci ve çalışmalar, bu hedef sürekli göz önünde tutularak yürütülmelidir. Muhalefet bu yerel seçimlerde mutlaka başarılı olmak zorundadır. Burada en büyük görev ve sorumluluk da ana muhalefet CHP’ye düşmektedir. 

Önümüzdeki yerel seçimlerde, halen CHP’li başkanlarca yönetilen büyükşehirler korunduğu gibi, yeni büyükşehirlerin ve kent yönetimlerinin kazanılması da hedeflenmelidir. 

SİYASET ÜRETİMİ VE ÖRGÜT DEMOKRASİSİ

Seçim sürecinde bir kez daha görülmüştür, CHP örgütleri çoğunlukla yorgundur. Parti çalışmalarında ve seçim kampanyasında, genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nun çalışkanlığına gereğince ayak uyduramamışlardır. Hızla örgütlerde bir yenilenmeye ve değişime ihtiyaç vardır. Öncelikle örgütlenme sorunsalının üzerine gidilmelidir.

CHP’de uzun erimde aktif üyelik sistemine geçilmeli ve parti içi demokratik sürecin/siyaset üretiminin önü açılmalıdır. Klasik delegelik sistemi son bulmalıdır. Yeni dijital olanaklar da kullanılarak CHP’nin başta genel başkanı olmak üzere her aşamadaki kurulları ve adayları, tüm aktif üyelerin ve halk temsilcilerinin oylarıyla belirlenmelidir.

Kısacası, ülkemizde de CHP’de de değişim/yenilenme ihtiyaçtır ve zorunluluktur. Bu iki alandaki mücadelenin, birbirini tetikleyip büyütmesi gerektiğini düşünüyoruz. Hedeflenen değişimin ve yenilenmenin de eninde sonunda mutlaka başarılacağına yürekten inanıyoruz. 

MEHMET ŞAKİR ÖRS