Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
İlhan Berk
“Bu dünyayı bir gün ihtiyarlığı bilmeden, yaşamadan, ölümü tanımadan bırakacağım,” demişti İlhan Berk, öyle de oldu. Doksan yıllık ömrünü yaşlanamadan tamamladı.
Nedir insanı yaşlandırmayan, genç tutan temel güdü?
Bu dünyaya, hayata inanmak ve sevmek.
“Her zaman büyülü bir sevinç duydum dünyada olmaktan. Arama hiçbir şey koymadan baktım dünyaya, onu öyle kavramaya çalıştım.”
Yaşamaktan böylesine sevinç duyan birinin göreceği şey midir yaşlılık!
Bu yüzden sokaklarda dimdik yürüyüşü, dal gibi olmayı sevişi, her yazılan şiirin peşinde koşuşu, otlara, meyvelere, çorbalara, peynire, yazıya düşkünlüğü... Yazıyla hayatın uyumlu, birbirini doğuran birlikteliğiydi onun bütün yaşadığı.
***
Bu genç adam, dünyayı tanıma isteğini hiç yitirmediği için yaşlanmayı da bilemedi. Türlü olağanüstülüklerle dolu bu dünyayı tanımak sonlanabilir mi? Olgunlaşan bir kavunun sapı, suyu çekilip nasıl kuru bir ota dönüşür? Ispanaklar, pazılar, sarmısaklar nasıl sıradan birer ürün olmaktan çıkıp dünyayı sevmenin güzelliğine, coşkusuna dönüşebilirler?
Bunların ve daha nice sorunun yanıtını bulabilmiş, yeryüzündeki her varlığı, her nesneyi, yaşam sevinci için birer nedene dönüştürebilmiştir İlhan Berk.
“Ben uyandım, bir aşk demekti bu dünyada”
Her insan için olması gereken bir dilek değil midir bu söz? Uyandığınızda, içinizi doldurması yaşama sevincinin. Güzelliklere baka baka, onlardan yaşamayı öğrenerek yaşamak.
Belki bu yüzden, her şeye yeni bir gözle, kendi gözüyle baktığından, hayatın her alanında kendi kitabını yazmayı denedi İlhan Berk. Yeryüzünü, kentleri, dağları, ovaları nasıl gördüğünü anlattı “Atlas”ta. Kırk yıl yaşadığı Bodrum Yarımadası, taşı toprağı, tarihi, denizi, balığı, ağacıyla yayıldı türlü kitaplarına. Sevdiği insanların, sanatçıların portrelerini yazdı. Nesnelerdeki şiiri aradı. Adımlarını saya saya dolaştığı Galata ve Pera’yı ayrı ayrı kitaplara dönüştürdü. Şifalı Otlar Kitabı yayımlandığında Memet Fuat, “Elini sürdüğü her şey şiire dönüşüyor,” demişti. Sonra bu söz, onu en iyi anlatan tanımlardan biri oldu.
***
Bu yeryüzünde yaşamanın belki de en anlamlı yanı olan sevgi düşüncesiydi yine de hayatında baş yeri tutan, şiirinden hiç eksilmeyen. Güzel Irmak adlı kitabı yayımlandığında yetmiş yaşındaydı ama kitaptaki aşk şiirleri, yirmi yaşında genç bir şairin kaleminden çıkmışçasına buram buram taze bir hayat, yaşama sevinci kokuyordu. “Çocuktur aşk” diyordu, “bir avuç gökyüzüdür”.
Üç kez seni seviyorum diye uyandım
Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün
Şiirler okudum, şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.
Eskitiyorum, eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.
Cumhuriyetin ilk günlerinin coşkusuyla hayatı sevebilen İlhan Berk, yaşadığımız dünyayı eskitememenin gizlerini sunan büyük bir şiir ve hayat bıraktı bize.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Türkiye'deki sağlık sistemi ne durumda? Mersin Tabip Oda
- Çorlu tren faciası davasında 6 yıl sonra karar çıktı!
- Beslenme çantalarının içi boş kaldı...
- Böylesi görülmedi: Tavuk mu horoz mu?
- Özel yeni üye kampanyasını başlattı
- Bugün 23 Nisan! Arşiv görüntüleriyle Meclis'in açılışı..
- Erdal Sağlam'dan ekonomi analizi!
- Belediye başkanı 'sıkıntı olmayan belediyemiz yok' dedi
- Özdağ'dan hükümete Dünya Bankası tepkisi
- Meclis'te gerilim
En Çok Okunan Haberler
- İstanbul'da zincirleme kaza
- Polis meslektaşlarına ateş etti
- En yüksek faizi hangi banka veriyor?
- Mert Hakan Yandaş'dan sosyal medyada çok sert tepki!
- Müsavat Dervişoğlu İYİ Parti Genel Başkanı oldu
- Kuryeden ‘görev tamam’ pozu!
- Yıllar sonra gelen itiraf: 'Onlar varsa oynamam dedim'
- 'Hiçbir şey eskisi gibi olmayacak'
- İYİ Parti'de tarihi kurultay: Seçim üçüncü tura kaldı!
- CHP lideri Özel'den ilk açıklama!