Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Şiir Üstüne Dağınık Düşünceler - 2
Geçen haftaki “Şiir üstüne dağınık düşünceler”imden sonra yeni sorular geldi. Özellikle çocukluğumun, çocukluğumun Antep’inin şiirlerime nasıl yansıdığı üstüne...
\nBir de sinemayla, tiyatroyla ilgili sorular...
\nŞiirden başlayarak “dağınık düşünceler”i sürdüreyim öyleyse.
\n***
\nHer şair kendini anlatır. Çevresini anlatmaya kalksa da dünyayı değiştirmeye kalksa da, önce kendini anlatır. Anlatırken de anlamaya çalışır. Ben şiirlerimle kendimi anlamaya çalıştım.
\n***
\nDeğişime hep inandım. İnsanın değişmesi, dolayısıyla yapıtının değişmesi, son derece doğal. Üstelik gerekli.
\nSadece sanatta değil, neredeyse her alanda ustalık denen şey beni ürkütmüştür. Bir konuda ustalaşırsanız, o ustalıkla yaratmayı sürdürürseniz kendi kendinizi yinelemeye başlarsınız. Yeni yollara kolay kolay sapamazsınız, yeni alanlar keşfedemezsiniz. Bir yerde tıkanır kalırsınız. Oradan oraya savrulmaktan söz etmiyorum. Temel özelliklerinizi, görüşlerinizi, niteliklerinizi elbette koruyacaksınız.
\nYazdığım şiirleri yeniden yazıyormuş gibi bir duyguya kapıldığımda yeni yollar aradım ben de. Patikalara, keçiyollarına saptım. O arada acemilik denilen şeyin heyecanını, çilesini yaşadım, tadını çıkardım.
\n“Edebiyattaki duruş yerimi” hiçbir zaman önemsemedim. Düşünmedim bile. Ben buyum işte. Bir yerlerde duruyorum. Kim nerede durduğumu düşünürse düşünsün, bu beni pek ilgilendirmedi. Sadece yazdım.
\n***
\n1980’lerin ortalarından önce şiirlerimde Antep yoktu pek. Belki arkalarda bir yerlerde gizleniyordu, ama ortaya hiç çıkmıyordu. Bu, “dönüş yolculuğu”mla başladı galiba. Artık bütün tanıdıklara ezberlettiğim bir söz var. Amado’nun. “İnsanın anayurdu çocukluğudur.” Belirli bir yaşa gelince çocukluğunuzu araştırmaya başlıyorsunuz. Kimileri “nostaljik takılıyor” olabilir. Benimki nostaljiyle ilgili değil. Köklerini araştırmak, uzun bir gurbetten sonra yuvaya dönmek gibi bir şey. Dönmek. Kaynağı bulmak. Ondan yararlanmak. Onunla zenginleşmek. Geçmişten ayrıntıları şimdiki zamana yerleştirmek.
\n***
\nYatılı okuduğum on yıl boyunca, her yıl üç kere gidiyordum Antep’e. Kış tatili (üç hafta), bahar tatili (iki hafta), yaz tatili (üç ay). Okulu çok seviyordum. Ama Antep’e tutkundum. Haydarpaşa’dan posta trenine bindiğimde dünyalar benim oluyordu. Hele Çiftehan’a gelince... Volta atmaya başlıyordum koridorlarda. Fevzipaşa’da ise pencereye çakılıyordum. Narlı-Antep arası burunlu Austin otobüsle iki saat çekiyordu. Asıl o iki saat geçmek bilmiyordu.
\nAntep’te de arkadaşlarım vardı. Başta can dostum Cevat Özer, Mehmet Baz, Fevzi Günenç, Onat Kutlar, Dinçer Oktay, Yurder Teker, Atılay Arsan, Oğuz Atalay... Seyfettin Başçıllar gelirdi Kilis’den.
\n***
\nKolejden mezun olmadan önce, bizden yaşlı birçok yazarla tanışma olanağını bulmuştum. Varlık’ta, Pazar Postası’nda şiirlerim yayımlanıyordu. 1958’de kendi kuşağımın birçok yazarıyla daha yakından dostluk kurdum. Onat Kutlar’la zaten Antep’ten iyi arkadaştık. Kemal Özer’i, Adnan Özyalçıner’i, Demir Özlü’yü, Konur Ertop’u, Doğan Hızlan’ı, Ferit Öngören’i tanıdım. Şehzadebaşı’nda, Saraçhane’de kahvelerde a dergisini hazırladık. Aslında, çok genelinden bakarsanız ortak bir edebiyat alanındaydık. Bizi birbirimize bağlayan, edebiyat sevgisiydi. Dünyaya ayrı pencerelerden, ama aynı evin değişik pencerelerinden bakıyorduk. Herkes kendi sesini bulmaya çalışıyordu. Birbirimize saygımız vardı, inancımız vardı.
\n\n\n
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Türkiye'nin 'konumu' hakkında açıklama
- Kalın Colani'nin yolcusu!
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 35 milyon TL değerinde altın sikke ele geçirildi
- Erdoğan'a kendi sözleriyle yanıt verdi
- Türkiye'den Şam Büyükelçiliği'ne atama!
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- 21 kişinin daha hastanelik olduğu ortaya çıktı
- Kayıp Amerikalı Suriye'de bulundu: 'Hacıyım' dedi...