Şiir Üstüne Dağınık Düşünceler - 2
Ülkü Tamer
Son Köşe Yazıları

Şiir Üstüne Dağınık Düşünceler - 2

17.09.2011 04:00
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Geçen haftaki Şiir üstüne dağınık düşüncelerimden sonra yeni sorular geldi. Özellikle çocukluğumun, çocukluğumun Antepinin şiirlerime nasıl yansıdığı üstüne...

\n

Bir de sinemayla, tiyatroyla ilgili sorular...

\n

Şiirden başlayarak dağınık düşünceleri sürdüreyim öyleyse.

\n

***

\n

Her şair kendini anlatır. Çevresini anlatmaya kalksa da dünyayı değiştirmeye kalksa da, önce kendini anlatır. Anlatırken de anlamaya çalışır. Ben şiirlerimle kendimi anlamaya çalıştım.

\n

***

\n

Değişime hep inandım. İnsanın değişmesi, dolayısıyla yapıtının değişmesi, son derece doğal. Üstelik gerekli.

\n

Sadece sanatta değil, neredeyse her alanda ustalık denen şey beni ürkütmüştür. Bir konuda ustalaşırsanız, o ustalıkla yaratmayı sürdürürseniz kendi kendinizi yinelemeye başlarsınız. Yeni yollara kolay kolay sapamazsınız, yeni alanlar keşfedemezsiniz. Bir yerde tıkanır kalırsınız. Oradan oraya savrulmaktan söz etmiyorum. Temel özelliklerinizi, görüşlerinizi, niteliklerinizi elbette koruyacaksınız.

\n

Yazdığım şiirleri yeniden yazıyormuş gibi bir duyguya kapıldığımda yeni yollar aradım ben de. Patikalara, keçiyollarına saptım. O arada acemilik denilen şeyin heyecanını, çilesini yaşadım, tadını çıkardım.

\n

Edebiyattaki duruş yerimihiçbir zaman önemsemedim. Düşünmedim bile. Ben buyum işte. Bir yerlerde duruyorum. Kim nerede durduğumu düşünürse düşünsün, bu beni pek ilgilendirmedi. Sadece yazdım.

\n

***

\n

1980’lerin ortalarından önce şiirlerimde Antep yoktu pek. Belki arkalarda bir yerlerde gizleniyordu, ama ortaya hiç çıkmıyordu. Bu, dönüş yolculuğumla başladı galiba. Artık bütün tanıdıklara ezberlettiğim bir söz var. Amadonun. İnsanın anayurdu çocukluğudur.” Belirli bir yaşa gelince çocukluğunuzu araştırmaya başlıyorsunuz. Kimileri nostaljik takılıyor olabilir. Benimki nostaljiyle ilgili değil. Köklerini araştırmak, uzun bir gurbetten sonra yuvaya dönmek gibi bir şey. Dönmek. Kaynağı bulmak. Ondan yararlanmak. Onunla zenginleşmek. Geçmişten ayrıntıları şimdiki zamana yerleştirmek.

\n

***

\n

Yatılı okuduğum on yıl boyunca, her yıl üç kere gidiyordum Antepe. Kış tatili (üç hafta), bahar tatili (iki hafta), yaz tatili (üç ay). Okulu çok seviyordum. Ama Antepe tutkundum. Haydarpaşadan posta trenine bindiğimde dünyalar benim oluyordu. Hele Çiftehana gelince... Volta atmaya başlıyordum koridorlarda. Fevzipaşada ise pencereye çakılıyordum. Narlı-Antep arası burunlu Austin otobüsle iki saat çekiyordu. Asıl o iki saat geçmek bilmiyordu.

\n

Antepte de arkadaşlarım vardı. Başta can dostum Cevat Özer, Mehmet Baz, Fevzi Günenç, Onat Kutlar, Dinçer Oktay, Yurder Teker, Atılay Arsan, Oğuz Atalay... Seyfettin Başçıllar gelirdi Kilisden.

\n

***

\n

Kolejden mezun olmadan önce, bizden yaşlı birçok yazarla tanışma olanağını bulmuştum. Varlıkta, Pazar Postasında şiirlerim yayımlanıyordu. 1958de kendi kuşağımın birçok yazarıyla daha yakından dostluk kurdum. Onat Kutlarla zaten Antepten iyi arkadaştık. Kemal Özeri, Adnan Özyalçıneri, Demir Özlüyü, Konur Ertopu, Doğan Hızlanı, Ferit Öngöreni tanıdım. Şehzadebaşında, Saraçhanede kahvelerde a dergisini hazırladık. Aslında, çok genelinden bakarsanız ortak bir edebiyat alanındaydık. Bizi birbirimize bağlayan, edebiyat sevgisiydi. Dünyaya ayrı pencerelerden, ama aynı evin değişik pencerelerinden bakıyorduk. Herkes kendi sesini bulmaya çalışıyordu. Birbirimize saygımız vardı, inancımız vardı.

\n

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Notlar...

Devamını Oku
05.01.2013
Yoksul Köylü

Devamını Oku
29.12.2012
Hep Andığımız Memet Fuat

Devamını Oku
22.12.2012
Mücap-Adile- Selim

Devamını Oku
15.12.2012
Bir Tiyatro Anısı

Devamını Oku
08.12.2012
Doğru Bir Seçim

Devamını Oku
24.11.2012
Yeni Bir Kitaplık

Devamını Oku
17.11.2012
AST Yarım Yüzyılı Devirdi

Devamını Oku
10.11.2012
Sağım Solum Şair

Devamını Oku
03.11.2012
Bir Bayram Anısı

Devamını Oku
27.10.2012
Anılar: Adnan Özyalçıner

Devamını Oku
20.10.2012
Şen Olasın Halep Şehri

Devamını Oku
06.10.2012
Yaşasın Kurşunkalem!

Devamını Oku
29.09.2012
Sıfırcı Hoca'nın Sazenuşhan'ı

Devamını Oku
22.09.2012
Önce Dilinizi Öğrenin

Devamını Oku
15.09.2012
'Güneşin ve Ateşin Tadı'

Devamını Oku
08.09.2012
Genç Yazarlara

Devamını Oku
01.09.2012
Antep

Devamını Oku
25.08.2012
Tiyatronun Büyülü Işığıydı

Devamını Oku
18.08.2012
Kitabevi-Okur DeğilKitapçı-Okur İlişkisi

Devamını Oku
11.08.2012
Arif Güzel'leri Yaşatmalıyız

Devamını Oku
04.08.2012
Frankfurt Hazırlıkları Başladı

Devamını Oku
28.07.2012
Güle Güle Dodo

Devamını Oku
21.07.2012
Hiç Ödün Vermedi

Devamını Oku
14.07.2012
Vüs'at O. Bener...

Devamını Oku
07.07.2012
Peride Celâl (30.06.2012)

Devamını Oku
30.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler - 2

Devamını Oku
23.06.2012
Tiyatroculuğu Hemen Öğrenenler

Devamını Oku
16.06.2012
Tiyatroya Destek

Devamını Oku
09.06.2012
Üç Ölüm

Devamını Oku
02.06.2012
Gece Kimin Sahibi?

Devamını Oku
26.05.2012
Öğretmen (19.05.2012)

Devamını Oku
19.05.2012
Altunizade Maçları

Devamını Oku
12.05.2012
Sanat Yaşamın Bir Parçası Olmalı

Devamını Oku
05.05.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
'Kolayca Yayımlatan' Yazarlar (21.04.2012)

Devamını Oku
21.04.2012
Hakkı Telif Beyefendi Nerede?

Devamını Oku
07.04.2012
Ortalık Barbara Cartland'lardan Geçilmiyor

Devamını Oku
31.03.2012
Baskının Yaratıcısı ve Uygulayıcısıydı

Devamını Oku
17.03.2012
Gazanfer Özcan'ı Gülümseyerek Anmak

Devamını Oku
18.02.2012