Bakın hangi Ergenekon iflas etmiş?

Bakın hangi Ergenekon iflas etmiş?

04.07.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Cumhuriyet “12 YILLIK YALAN BİTTİ” manşeti ile çıktı. Sözcü ise mağdurların fotoğrafları ile “HAKKIMIZI HELAL ETMİYORUZ” diye haykırıyor. Her iki gazete de bu konunun yıllardır takipçileri. Bakın, Hürriyet bile “KUMPAS TARİHE GÖMÜLDÜ” diye başlık atmış. Tabii onunki o kadar geçerli değil! Bugün Cumhurbaşkanı ve iktidarın yönlendirmesiyle FETÖ davalarından “kumpas” diye söz etmek, pek cesur bir tavır sayılmaz. Mühim olan bu kumpaslar yaşanırken doğruları yüksek sesle savunabilmekti. Zaten gazetecilik bunu gerektirmez miydi? Ben buradan Hürriyet’e fazla riskli olmayan bir şans daha veriyorum: Buyurun Sözcü davasına bizler kadar sahip çıkın. “Bunlar saçma sapan kumpaslar, aynen FETÖ davası gibi vakit kaybediyorsunuz” deyin. “Emin Çölaşan yıllarca bizde yazmış, Türk basınının en değerli yüz aklarından biridir” deyin. “Burak Akbay’ın gazetesi sürekli olarak Fetö ’cüleri deşifre edip suçladı” diye hatırlatmalar yapın! “Bu abartılı sulandırmaların FETÖ’cülerden başka hiç kimseye faydası yok!” deyin...
Ya da... ya da daha da radikal bir manşet atın Hürriyet olarak! Hani şimdi “Kumpas Tarihe Gömüldü” diyorsunuz ya? Her gün haklı olarak FETÖ olayının üstüne gidiyorsunuz ya, herhalde haberiniz vardır basın olarak, dün ağır bir bulvar tiyatrosu rezaleti yaşandı. Yıllardır Fethullah Gülen terör örgütü ile canını ve hayatını riske ederek birinci elden savaşan Oda TV’nin gözü pek genel yayın yönetmenlerinden Barış Pehlivan hakkında, TERÖ- RİSTBAŞI FETTULLAH GÜLEN’İN ŞİKÂYETİYLE HAPİS KARARI ÇIKTI! Vallahi şaka yapmıyorum. Barış Pehlivan’ı bu rezaletlere karşı savunacaksanız, şimdi savunun! Dört yıl sonra yaşanan usdışı kumpasların içyüzü ortaya dökülüp kanıtlandıktan sonra değil! 8 sütuna manşet atın: “Barış Pehlivan bu gerekçeyle suçluysa, FETÖ’ye teröristbaşı diyen bütün siyasetçiler de suçlu!” Bunu yapacak cesaretiniz varsa, ki emin olun ilkokul üç seviyesinde mantık buna yeter, o zaman sizi alkışlarım ve Ergenekon hakkındaki kumpas sözleriniz havada kalmamış olur!
Ne yıllardı onlar... 2009-2013 arasında sürekli Silivri’ye taşındık. İkinci Dünya Savaşı film karelerine benzeyen bir ortam vardı. Bir hafıza kartı bile yanlışlıkla cüzdanınızda kalmışsa içeri alınmazdınız. Normalde tutuklularla hiçbir vücut teması yoktu, bir gün dava küçük salonda görüldü ve gardiyanlar görmeden Balbay ve Özkan’la hızlı bir şekilde kucaklaşabildik. İçimiz parçalanıyordu her defasında... “İçim Parçalanıyor” başlıklı bir sergi açtım, Caddebostan Kültür Merkezi’nde ve Piramid Sanat’ta. Hem de ne zaman biliyor musunuz? O alçak örgütün yargı ve polise sızmış elemanları, her sabah yazarların, gazetecilerin, askerlerin evlerine baskın yapıp bilgisayarlarına montaj deliller yerleştirerek onları apar topar Silivri’ye taşıdıkları dönemde... Bir yandan Cumhuriyet’te Silivri davalarını tüm çıplaklıkları, mantıksızlıkları ve kabul edilemezlikleri ile teşhir ediyor, bir yandan da hemen ardından Ankara’ya taşıdığım bu sergi ile uğraşıyordum. Bana da her an dokunabileceklerini bilmiyor muydum? Tabii ki biliyordum. Ama istediklerimi özgürce yapmanın dışında, bize her kötülüğü yapsalar bile hiçbir şekilde korkutamayacaklarını onların suratına çarpmanın mutluluğu hiçbir şeyle değişilmezdi.
O günlerde AKP iktidarı ve FETÖ göz göze, diz dizeydiler! FETÖ’nün medya uzantıları ve çeşitli AKP ileri gelenleri Kemalizme karşı altın bir ittifak içindeydiler ve aralarındaki pasta bölümü savaşı başlamamıştı. Bizlerden başka açık hedefleri yoktu. Canlı yayında gerçekleri anlatırken veya bu sütunlarda savaşımızı verirken, karşımızdaki kilit dayanışmanın kalemşorları ve ekran gevezeleri aynı cümlelerle bizleri laik militarist, anti-demokrat ve Türkiye’nin safralarından arınmasına tahammül edemeyen eski tipolojiler olarak görürlerdi! Tabii bunlar en hafifiydi. Sürekli olarak sataşmalar ve imalarla Ergenekon hücrelerine yeni masum isimler katmaya çalışanlar hiç de az değildi. Hepsinin kimliği arşivlerde elimizin altında duruyor. FETÖ-2. Cumhuriyet’in “Zihni Sinir Procesi”- ılımlı İslam ve onların siyasi uzantıları, artık durdurulamaz bir güç yumağı oluşturduklarına inanıyorlardı. Öte yandan gururla izlediğim davalarda Tuncay Özkan, Mustafa Balbay, Doğu Perinçek, Hikmet Çiçek ve daha nice tutuklu, şimdi firari veya hapiste olan o hâkimlerin ve savcıların yüzüne haykırıyorlardı: “Bu Cumhuriyeti çökertmeye gücünüz yetmez, Türk milleti bu komployu yenecek, tarihe gömecek!”
Aradan 10 yıl geçti. Silivri’deki çağdışı mahkeme salonunun havaalanlarını solda sıfır bırakan aramaları, mahkeme salonuna hiçbir teknolojik aletin veya zerrenin sokulmaması, duruşmaların mantıksızlığı, çekilmezliği ve insandışılığı unutulmaz! Aynen kumpasa karşı direnen bizlerin o çağdışı ortamlardaki dayanışması ve dostluğu gibi. Balbay, Özkan, Mehmet Haberal, Perinçek, Fatih Hilmioğlu, Ergün Poyraz, Soner Yalçın, Sevgi Erenerol, Ali Özoğlu, Mehmet Demirtaş ve daha nice değerli aydınımız Ergenekon’a mertçe direndiler. Dursun Çiçek, Mehmet Ali Çelebi, Tuncer Kılınç, Kemal Yavuz, Hurşit Tolon, Hasan Ataman Yıldırım, Hasan Atilla Uğur, Turgay Erdağ, Murat Özenalp, Ali Sadi Ünsal Balyoz kumpasına direnen değerli komutan ve askerlerimizden bazılarıydı. Celal Ülgen, Hüseyin Ersöz, Zeynep Küçük, İrem Çiçek ve daha birçok yürekli avukatımız yaşanan her savunma hakkı sabotajına direndiler, delillerin uydurmalığını kanıtladılar. Ve sürekli Silivri’ye taşınan yüzlerce-binlerce cumhuriyetçi demokrat aydın: Rahmetli Tarık Akan, Ataol Behramoğlu, Ümit Zileli, Mehmet Aksoy, Ekrem Kahraman, Orhan Aydın, Genco Erkal ve daha sayısız isim... Bundan 8 yıl önce, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, “Ne şikesi, memleket elden gidiyor!” diye haykırdığında kaç kişi vardı ülkede, onun demek istediğini anlayabilen? Bir de tabii Ergenekon/Balyoz’da kaybettiğimiz demokrasi şehitlerimiz var. Yarbay Ali Tatar, Kuddusi Okkır, Kaşif Kozinoğlu ve daha birçok acı ölüm! Sevgili İlhan Selçuk ve Türkan Saylan’ın sağlık dengelerinin bu alçak baskınlarda altüst edildiğini bilmeyen var mı?
Tarihinin yüz karası bu davalarla ilgili size hatırlatacağım o kadar çok olay ve cümle var ki... Şimdilik bu kadar.

Yazarın Son Yazıları

Hangi hatalar zinciri bu uçurumu hazırladı?

İnsanlarımız şaşkın.

Devamını Oku
11.12.2025
CHP kurultayı: Kazananlar ve kaybedenler

1970’lerde, İstanbul’da Tenis Eskrim Dağcılık Kulübü’nde eski şampiyonlarımızdan Fehmi Kızıl vardı.

Devamını Oku
04.12.2025
CHP kurultayı demokrasiyi aydınlatacak!

CHP kurultayı, bu hafta sonu her zamanki gibi büyük bir medya ilgisi altında yaşanacak.

Devamını Oku
27.11.2025
Mustafa Kemal’i hazmedemeyen solcular!

İddianame açıklaması yüzünden geçen hafta yazamadığım konuya hemen giriyorum.

Devamını Oku
20.11.2025
İddianame ve kritik yönlendirme

Pek de sürpriz olmadı.

Devamını Oku
13.11.2025
Sahte dünyalar kuşatması

Paranın sahtesi vardır, kalpazanlar basar.

Devamını Oku
06.11.2025
Cumhuriyet, iki kahraman ve yarınlar

Dün Cumhuriyet Bayramımızı kutladık.

Devamını Oku
30.10.2025
CHP davasına dikkat!

Siyaset, insanların daha iyi yaşaması için yapılır, dünyanın neresinde olursa olsun.

Devamını Oku
23.10.2025
Yok olan Nobeller ve edepler

Trump bozulmuş, “Nasıl olur da Nobel Barış Ödülü bana verilmez?!” “Ben yedi savaş durdurdum, gidip hiçbir şeyi yapamamış birine verecekler o ödülü” deyip duruyordu.

Devamını Oku
16.10.2025
Özel-Bahçeli düellosu, cevapsız sorular

Sinan Ateş cinayetinin dumanı tütmeye devam ederken bu cinayetin bir numaralı sanığı 90’lı yılları anımsatan bir şekilde güpegündüz öldürüldü.

Devamını Oku
09.10.2025
‘Bombalı Nobel’ ve barış!

Bugünlerde, Trump ve Netanyahu’nun anlaşarak Ortadoğu’ya ve Filistin’e dayattıkları yeni düzenin ve “sözde” barışın hangi hızda yaşama geçip geçemeyeceğini öğreneceğiz, tabii yeni sürprizlerle karşılaşmazsak...

Devamını Oku
02.10.2025
Fenerbahçe, Türkiye ve demokrasi dersi!

Fenerbahçe Spor Kulübü’nde nöbet değişimi oldu.

Devamını Oku
25.09.2025
Misyonlarını tamamlayamayan kayyumlar!

Daha iki yıl önce kazanması için elimizden geleni yaptığımız, uğruna 24 saat koşturduğumuz Kılıçdaroğlu’nun, o gece kendisine umut bağlayan milyonların neredeyse tamamını karşısına alacak pasif duruşu ve agresif sessizliğiyle, Vito’larına binip kaybolmasına şahit olmak bize nasipmiş...

Devamını Oku
18.09.2025
Demokrasimizin açık yarası ve vazgeçilmez ikazlar

Türkiye, darbe günlerinde gördüğü sahneleri yaşadı.

Devamını Oku
11.09.2025
Kayyuma karşı halk, partisiyle direniyor!

Bunu da gördük.

Devamını Oku
04.09.2025
Anne Frank bana Gazze hakkında mektup yollamış…

Dün aldığım bu mektubu sizlerle paylaşmak istedim.

Devamını Oku
28.08.2025
Cerahatin içinde yüzüyoruz...

Haftada bir köşe yazısı kaleme alarak gündemi yakalamak için, şapkadan üç değil, beş tavşan çıkarmanız lazım!

Devamını Oku
21.08.2025
Diyanet İşleri Başkanı’na açık mektup

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Ali Erbaş...

Devamını Oku
14.08.2025
Komisyon başladı: Ufukta neler olabilir?

Cumhuriyet Halk Partisi, tabanından ve partinin ileri gelenlerinden yapılan bütün uyarılara rağmen komisyona katıldı.

Devamını Oku
07.08.2025
CHP komisyona katılmamalıdır, tersine...

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve MYK’sının bu ikazları dikkatle değerlendirmeye alacaklarına inanıyorum.

Devamını Oku
31.07.2025
Bir "Altan Bey" geçti bu topraklardan

Yıl 1955, genç gazeteci Altan Öymen ve iki polis Ankara kışının ortasında…

Devamını Oku
24.07.2025
15 Temmuz’dan terörsüz Türkiye’ye...

Gündem aşırı yoğun. Ekrem İmamoğlu’na açılan en akıl almaz davalardan biri dün karara bağlandı.

Devamını Oku
17.07.2025
Satranç oynarken şahınızı veremezsiniz!

Gündem belli: AKP’nin “muhalefetsiz demokrasi modeli” için yaptığı çalışmalar...

Devamını Oku
10.07.2025
Sivas'tan bugüne... Karanlıklar ve tehditler devam ederken

Dün, 2 Temmuz’du… 32 yıl önce yobazların 35 aydınımızı yakarak katletmesinin yıldönümü...

Devamını Oku
03.07.2025
‘Mutlak butlan’a karşı CHP kararlılığı!

Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu sayesinde CHP’nin birinci parti konumuna yükseldiğini gören AKP, ne yapıp edip bu iki lideri durdurmak için her şeyi yaptı ve yapmaya da devam ediyor.

Devamını Oku
26.06.2025
Cahil ve faşist liderlerin savaşı

Aslında bu köşe yazısını kaleme almanın hiçbir anlamının olmayacağı 36 saatlik süreç yaşıyoruz...

Devamını Oku
19.06.2025
Özgür Özel’in samimi gözyaşları

Her ölüm dayanılmaz bir acıdır. Şayet o ölüm, kalp krizi, trafik kazası, elektrik çarpması, cinayet veya intiharla gelmiş ise insan nefes alamaz hale gelir.

Devamını Oku
12.06.2025
Hiçbir şey, göründüğü gibi değildir

Yaşam akıp giderken, siyasi olaylara karşı yorumlar -tahminlerim bazen çok emin görünseler de- altüst olabiliyor.

Devamını Oku
05.06.2025
Çağdaş Türkiye mutlulukları ve üzüntüleri

Hayat, iyi ve kötü olaylar arasında oluşan düğümler şeklinde akan öznel bir film gibi. Seviniyoruz, üzülüyoruz, kahroluyoruz, âşık oluyoruz, şaşırıyoruz, kâh siyasetçilere kâh en yakınlarımıza kâh tuttuğumuz takıma kızıyoruz.

Devamını Oku
29.05.2025
Hayatınızda kaç tıkanıklık var?

Bazen içiniz tıkanır ya, nefes alamaz gibi olursunuz. Uyumak istersiniz ama uyuyamazsınız. İçiniz isyanlardadır, konuşacak kimseniz yoktur. Bütün bunları yaşarken bir de kapana kısılmış fare gibi trafikte kalmışsınızdır mesela!

Devamını Oku
22.05.2025
Yoksa bu bir savaş bildirisi mi?

Hayatı terör yüzünden kararmış aileler için acaba 12 Mayıs 2025 itibarıyla acılar son bulacak mı, yoksa bu tarih iç ve dış siyasetimizi daha da büyük kargaşaya taşıyacak kritik bir eşik mi olacak?

Devamını Oku
15.05.2025
Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Sokaktaki kediden lidere kadar her yer şiddet!

Devamını Oku
08.05.2025
Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Dünyanın sahte demokrasi parodileri (Trump ve ötesi)

Devamını Oku
01.05.2025
Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Subianto-Nutuk-Abdullah amcamız!

Devamını Oku
24.04.2025
Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Erdoğan’ın, yenilmez bir İmamoğlu’na katkıları

Devamını Oku
17.04.2025
‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

‘Parti devleti’ ve öncü muhalefet

Devamını Oku
10.04.2025
Gezi ve Saraçhane farkı!

Gezi ve Saraçhane farkı!

Devamını Oku
03.04.2025
Çok 'özel' bir lider, Özgür Özel

Çok "özel" bir lider, Özgür Özel

Devamını Oku
27.03.2025
İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

İmamoğlu ve demokrasi halka emanet

Devamını Oku
20.03.2025
Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Çifte standartlar ülkesinde demokrasi mücadelesi

Devamını Oku
13.03.2025