II. Abdülhamit’in durumuna düşmek!
Ahmet Süha Umar
Son Köşe Yazıları

II. Abdülhamit’in durumuna düşmek!

22.10.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

“Kıbrıs sorunu”, Kıbrıs Barış Harekâtı ile çözülmüştür. Yunanistan ve Kıbrıs Rumları bunu kabul etmek istememektedirler. Kıbrıs Türk Federe Devleti’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) ilanı, Barış Harekâtı ile fiilen gerçekleştirilen çözümün, hukuki bir metne bağlanması için atılmış adımlardır. Yunan-Rum tarafı ayak sürüyerek zaman içinde koşulların kendileri lehine değişebileceğini düşünüyordu. Öyle de olmadı.

Aradan geçen yıllar içinde AB ve İsrail vatandaşları, mülk edinerek, iş kurarak Kuzey Kıbrıs’a yerleştiler. 2000’li yıllarda artık KKTC’yi yok sayan, tek Kıbrıs devleti düşüncesi gerçekliğini yitirmişti. Böyle bir geriye dönüşe, Kıbrıs’ın fiilen ve hukuken bir daha birleşmeyecek biçimde bölünmesine yol açan Batılı devletlerin, KKTC’ye yerleşmiş vatandaşları da karşı çıkacaklardı.

TÜRKİYE’NİN ARTAN AĞIRLIĞI

Varşova Paktı, SSCB ve Yugoslavya’nın dağılmasıyla ortaya çıkan Orta Asya, Kafkasya ve Balkan devletleri Türkiye’ye, 2002 yılına kadar Kıbrıs konusunda da yararlandığı, yeni bir etki gücü kazandırmıştır. Türkiye’nin, öncelikle güvenliği için önemli olan Kıbrıs’ı, 1974 öncesine dönüp Yunan-Rum egemenliğine bırakması, ulusal çıkarlarına aykırıdır. İngiltere ve Almanya’nın baskılarına direnerek II. Dünya Savaşı’na girmeyen, Hatay’ı savaşmadan alan Türkiye’nin, ABD Başkanı Johnson’un tehditkâr mektubuna karşın Kıbrıs Barış Harekâtı’nı yapması, Kıbrıs’ın Türkiye için önemini gösterir. AKP bu doğru politikadan ayrılmıştır.

KIBRIS’TAN VAZGEÇMEK, AB YOLUNU AÇMAZ

AKP’nin ilk Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış’ın, “Kıbrıs sorununu çözmezsek bize işgalci derler” sözleri, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasete etkisini ortadan kaldırmak için AB desteğini almak amacına yönelikti. AKP ve Yakış, AB’nin Türkiye politikasının temelinde başka düşüncelerin yattığını, Kıbrıs’ın, Türkiye’ye “Hayır” demek için bahane olarak kullanıldığını pekâlâ biliyorlardı. Önlerinde örnekler de vardı.

AB, 1984 Lüksemburg Zirvesi’nde Türkiye’ye kapıyı kapatmıştı. Türkiye üzerindeki etkisini yitirmesine yol açtığını gördüğü bu yanlıştan dönmenin yolunu arıyordu. Dışişleri Bakanı İsmail Cem, 1999 Helsinki Zirvesi’ne gidip, AB üyeliği için talepkâr olarak AB’yi büyük bir yükten kurtarmakla kalmamış, Türkiye’nin önüne “Kıbrıs sorununu çözme” faturasının konmasına yol açmıştı. Daha çarpıcı bir örnek de var.

ANNAN PLANI

AKP, İngiltere’nin baskısıyla Rauf Denktaş’ı, Türkiye’nin ve KKTC’nin Kıbrıs’taki tüm kazanımlarını silen Annan Planı’na “Evet” demek zorunda bırakmıştı. 2008 yılı başında, siyasi istişareler için gittiğimiz Londra’da, İngiltere heyetinin başkanı dışişleri müsteşarı ise açıkça, “Annan Planı ile alınacakları aldık, şimdi Türkiye daha ne verecek, onu konuşalım” demişti.

KIBRIS ADASI BUGÜN DAHA DA ÖNEMLİDİR

Türkiye’nin yakın çevresinde durum, özellikle Ortadoğu’daki gelişmeler ışığında, Barış Harekâtı döneminden farklıdır.

Yunanistan ve GKRY’nin gerek AB içindeki gerek genel olarak Türkiye karşıtı tutumu, silahlanma çabaları sürmektedir. ABD-Yunanistan ortaklığı ile Dedeağaç’tan başlayan, Lozan Antlaşması’nın ismen sayılmış Ege Adaları’nın askerden arındırılması hükümlerini hiçe sayan; ABD’nin silah ambargosunu kaldırdığı GKRY’ye uzanan Türkiye’yi kuşatma planı, adım adım uygulanmaktadır. Bu kuşatma Suriye’ye hatta Zengezur Koridoru’nu da içeren Azerbaycan-Ermenistan Antlaşması ile Kafkaslar’a sarkmıştır. Doğu Akdeniz deniz yetki alanları ve doğalgaz rezervleri de düşünüldüğünde Kıbrıs Adası Türkiye için bugün yalnız güvenlik değil ekonomi açısından da çok daha önemlidir.

KKTC HALKININ MESAJI

Etrafımızda bu gelişmeler olurken KKTC halkının özelliklerini ve Kıbrıs Adası’nın Türkiye için taşıdığı önemi anlamayan AKP iktidarı, KKTC’yi de Türkiye’ye benzetmeye çalışmaktadır. KKTC’de, kumara, fuhuşa her türlü yolsuzluğa göz yuman, tarikatlar eliyle halkın yaşam biçimine dahi müdahale eden, bu gelişmelerden rahatsız olan KKTC halkını yok sayan bir politika izlemektedir.

KKTC seçiminin sonucu, “iki devletli çözüm” ile “federasyon” arasında bir tercihi değil, AKP’nin ve Erdoğan’ı izleyen Tatar’ın politikalarının reddedildiğini gösteren net bir mesajdır. Bu mesajın doğru okunması ve Cumhurbaşkanı Erhürman ile uyum içinde olunması öncelikle Türkiye’nin çıkarları gereğidir.

Koca bir imparatorluğu, ülkesinin ve halkının çıkarlarını koruyamayacak hale getirip, tahtını kaybetmemek için Kıbrıs Adası’nı İngiltere’ye veren II. Abdülhamit’in durumuna düşmek, Türkiye Cumhuriyeti’ne yapılabilecek son kötülüktür.

Yazarın Son Yazıları

Ukrayna ateşle oynuyor!

Türkiye, Gambiya bandıralı iki tankerin Karadeniz’de, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesi (MEB) içinde vurulduğuna dikkat çekerek Rusya-Ukrayna savaşının tırmanışının durması çağrısında bulundu.

Devamını Oku
03.12.2025
Kıbrıs’ta sağlam durmak

Osmanlı’nın Venedik’ten aldığı (1571) Kıbrıs Adası, Rusya’ya karşı destek arayışında, egemenliğin Osmanlı’da kalması kaydıyla yönetimi geçici olarak İngiltere’ye bırakılıncaya (1878) kadar barış içinde yaşamıştır.

Devamını Oku
26.11.2025
Stratejik ortak!

Yıllardır Türkiye ile ABD’nin “stratejik ortak” oldukları söylenir.

Devamını Oku
19.11.2025
Casus belli*

Yunanistan ve GKRY, Türkiye’nin, AB-Avrupa için Güvenlik Girişimi (SAFE) Programı’na katılmak istiyorsa...

Devamını Oku
12.11.2025
Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti

Vatikan, Papa 14. Leo’nun, İznik Konsili’nin 1700. yılı olan bu yıl 27-30 Kasım tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyurdu.

Devamını Oku
05.11.2025
Tarih tekerrür mü ediyor?

Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun.

Devamını Oku
29.10.2025
II. Abdülhamit’in durumuna düşmek!

“Kıbrıs sorunu”, Kıbrıs Barış Harekâtı ile çözülmüştür.

Devamını Oku
22.10.2025
Ortadoğu tamam, sıra Batı Balkanlar’da!

“Bölge ve dünya dengelerinin ne yönde değişeceğini bilemeyiz. Koşullar oluştuğu takdirde Sırbistan, Kosova’yı tanımamızın karşılığını, bizi çok yakından ilgilendiren Kürt ayrılıkçılığı konusunda vermekten kaçınmayabilir.

Devamını Oku
15.10.2025
Korsanlar, haydutlar ve devlet başkanları

İsrail’in kendi karasuları dışında seyreden silahsız Sumud Filosu’na saldırısı, “deniz haydutluğu-korsanlık”tır.

Devamını Oku
08.10.2025
İktidar hesap vermektir

İktidar hesap vermektir

Devamını Oku
01.10.2025
Diplomasi notları

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Washington Büyükelçiliği’ni açarken “Yıkılmamış bir vatanı temsil ediyorum.” demiş.

Devamını Oku
24.09.2025
Türkiye-Çin dostluk bağı: Uygurlar

Uygur Türkleri, Türkiye ile Çin arasında dostluk bağıdır.

Devamını Oku
17.09.2025
Kılavuzu Trump olanın!

Trump’ın göreve geldiği Ocak 2025’ten bu yana dünyada olanlar bu başlığı hak ediyor.

Devamını Oku
10.09.2025
Balkanlar’da Yugoslavya, Avrupa’da Türkiye

Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi olarak atandığımda, Başbakan Danışmanı Ahmet Davutoğlu, “Belgrad’a atanmanızdan memnun oldum Süha Bey” demişti.

Devamını Oku
03.09.2025
Kardeşim Hakan Fidan

Haberlerde gördüm. “SDG, İsrail ile işbirliği yapıyor.

Devamını Oku
27.08.2025
Biz bu haltı neden yedik?

Trump ile Putin’in, “merak uyandırarak” reklamı yapılan Alaska buluşması bazılarının beklediği sonuçları vermedi.

Devamını Oku
20.08.2025
Hayali koridorun düşündürdükleri

Trump, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı ayıran Ermeni topraklarındaki, henüz adı var kendi yok Zengezur Koridoru’nun işletmesini aldı.

Devamını Oku
13.08.2025
Karagöz ile Hacivat

Bugünlerde dünyayı parmaklarında oynatmaya çalışanları gördükçe, çocukluk yıllarımda Hayali Küçük Ali’nin Karagöz ile Hacivat gösterilerini anımsıyorum.

Devamını Oku
06.08.2025
Neredeeen nereye...

Dünyada ve çevremizde, Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren hatta devletin geleceğini şekillendirme potansiyeli taşıyan değişimler oluyor.

Devamını Oku
30.07.2025
Şarkılar seni söyler...

Güftesi Müzeyyen Hanım’a, bestesi Muzaffer İlkar’a ait...

Devamını Oku
23.07.2025
Anlayana sivrisinek saz...

Bir ülkede kargaşa, anarşi, terör, iç çatışma ortamını yaratan, insan hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin olmaması, hukuka uyulmamasıdır. “Terörsüz Türkiye”, Türkiye’de demokrasinin olmadığını, devletin, “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” niteliğinin kaybolduğunu gösteren bir tanımlamadır.

Devamını Oku
16.07.2025
Trump neyin peşinde?

“Tarzan” Johnny Weissmuller zora düşünce, “Tarzan müşkül durumda!” derdik.

Devamını Oku
09.07.2025
Aile fotoğrafı

Herkes, NATO Lahey Zirve Toplantısı aile fotoğrafındaki, gece tuvaleti görünümünde açık yeşil elbisesiyle göz kamaştıran, alımlı ve güzel kadın Hollanda Kraliçesi Maxima’ya odaklanmış ama o fotoğrafta bulunmaması gereken kişiyi, sevgili Emre Kongar atlamamış.

Devamını Oku
02.07.2025
Zaman hızla tükeniyor

ABD, uluslararası ilişkilerin ve hukukun tüm ilkelerini yok sayarak İran’a saldırdı.

Devamını Oku
25.06.2025
Türkiye’yi ne bekliyor?

2002 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortadoğu politikası, bölge ülkelerinin iç işlerine ve aralarındaki sorunlara karışmamaktı.

Devamını Oku
18.06.2025
Köşe yazarı sorumluluğu

Yıllar önceydi. Amman’dan bindiğim THY uçağında, bir gazeteci-köşe yazarı arkadaşımla karşılaştım.

Devamını Oku
11.06.2025
Ateş çemberi

Rus ve Ukrayna heyetleri arasında gerçekleşen, ikinci Dolmabahçe buluşması beklediğim gibi yine göstermelik bir görüşme oldu.

Devamını Oku
04.06.2025
Dünya lideri!

Arada bir de olsa, Türkiye’ye dışarıdan ve dışarıdakilerin gözüyle bakmak yararlı olabiliyor.

Devamını Oku
28.05.2025
Bıçak sırtında

Her şey o kadar şaka gibi ki ciddi bir yazı yazmak zor.

Devamını Oku
21.05.2025
Silahlara veda!

Silahlara veda!

Devamını Oku
14.05.2025
Büyük Kürdistan’a doğru

Büyük Kürdistan’a doğru

Devamını Oku
07.05.2025
Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

Devamını Oku
30.04.2025
Büyük kuşatma. Ege, Kıbrıs ve Suriye

Büyük kuşatma. Ege, Kıbrıs ve Suriye

Devamını Oku
23.04.2025
İsrail Türkiye’den uzak durmalıdır

İsrail Türkiye’den uzak durmalıdır

Devamını Oku
16.04.2025
Beterin beteri varmış!

Beterin beteri varmış!

Devamını Oku
09.04.2025
Türkiye ve Kırk Haramiler

Türkiye ve Kırk Haramiler

Devamını Oku
02.04.2025
Görünen köy

Görünen köy

Devamını Oku
26.03.2025
Türkiye yol ayrımında

Türkiye yol ayrımında

Devamını Oku
19.03.2025
Türkiye bedel ödüyor

Türkiye bedel ödüyor

Devamını Oku
12.03.2025
Çöken dünya düzeni: Fırsatlar ve riskler

Çöken dünya düzeni: Fırsatlar ve riskler

Devamını Oku
05.03.2025