Emperyalizmin Kemalizm saplantısı
Ahmet Süha Umar
Son Köşe Yazıları

Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

30.04.2025 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ermeni terörü, aralarında, kaybına hâlâ alışamadığım dostum Bahadır Demir’in de bulunduğu onlarca meslektaşımı öldürdü. Batı, yıllarca kol kanat gerdiği ASALA-Ermeni terörüne desteğini ancak 1983 Orly Havaalanı baskınından sonra kesti.

PKK terörü ise 1984 Siirt-Eruh baskını ile başlatıldı. Arkasında yine Batı vardı.

Batı’nın bu tutumunun nedeni, Mustafa Kemal Atatürk’ün, Batı’nın, Sevr Antlaşması ile Türkleri ve Türkiye’yi, Orta Anadolu’ya hapsetmek ve ekonomik kurtuluşunu önlemek amacını boşa çıkarmasıdır. Batı emperyalizmi, Kemalizmin ve Türklerin bu başarısını hiçbir zaman kabullenemedi, sindiremedi.

Bu gerçeği gördüğümüzde, her yıl 24 Nisan öncesindeki sıkıntılı bekleyişin de ABD başkanının hangi sözcüğü kullandığını tartışmanın veya buna tepki göstermenin de bir anlamı yoktur. Ermeni ve Kürt terörü, Türkiye Cumhuriyeti’ni meşgul etmeye, enerjisini verimsiz alanlarda tüketmesini sağlamaya yönelik planlardır. Ciddiye almaya değmez. Halk değişiyle “Erkekseniz gelin, alın!” demek yeter.

Günümüzde üzerinde durulması gereken konu ise farklıdır ve önemlidir.

DEĞERLİ MADENLER

Batı’nın değerli madenlere gereksinimi, özellikle bilişim teknolojilerindeki ilerleme nedeniyle bugün büyük ölçüde artmıştır. Bu madenler için yapmayacağı yoktur. Bunun en son kanıtı, Trump’ın, Ukrayna’nın değerli madenlerine zorbalıkla el koymasıdır.

Osmanlı’nın son döneminde, “padişahlarımız, efendilerimizin!” gösteriş ve ihtişam merakı nedeniyle devletin borç batağına saplanması sonrasında da Batı, alacaklarının tahsili için Düyunu Umumiye aracılığı ile Türkiye’nin başta tuz gelirleri olmak üzere, büyük gelir kaynaklarına el koymuştur.

Türkiye’yi II. Dünya Savaşı’na sokmaya çalışan Batı’nın -İttifak ve İtilaf devletleripeşinde olduğu da Türkiye’nin krom madeni rezervleriydi.

YENİ DÜYUNU UMUMİYE

Türkiye bugün yine, 2002’den bu yana Cumhuriyetin bütün varlıklarını yabancılara satan yöneticilerinin dirayetsizliği, yanlış ekonomi politikaları ve ihtişam-gösteriş merakı nedeniyle bir kez daha borç batağına saplanmıştır. Tarih tekerrür etmekte, Türkiye’nin, başta altın olmak üzere, tüm değerli madenleri, kişisel çıkar peşindeki içerideki işbirlikçilerin desteğiyle çıkarılıp yurtdışına götürülmektedir. Bu arada Türkiye’nin zenginlikleri -ormanları, denizleri, meraları, turizm alanları hatta tarihi ve arkeolojik sit alanları- amansızca yok edilmektedir.

BATI EMPERYALİZMİNİN AMACI

Batı emperyalizmi, onu dünyada ilk kez alt eden, Sevr’i çöpe atan, sonra da onca yoksulluk içinde bile Batı’nın kapısına gitmeyen; Cumhuriyetin ilk 15 yılında, dünyada eşi görülmedik bir ekonomik kalkınmaya imza atan, bazı hadsizlerin küçümsedikleri Atatürk Türkiye’sine, her ne pahasına olursa olsun diz çöktürmek, böylece Kurtuluş Savaşı’nın intikamını almak amacını tek bir gün bile aklından çıkarmamıştır.

Batı emperyalizminin, geçmişte olduğu gibi bugün de araçları aynıdır. Kürt ayrılıkçı hareketini teşvik eder, destekler. Türkiye’yi, ekonomik tutsak haline getirmeye çalışır. Gerek duyduğu destek, ülke içindeki işbirlikçilerdir.

TÜRKIYE GÜÇLÜDÜR: SORUN, YÖNETİM ZİHNİYETİDİR

Batı’nın Türkiye Cumhuriyeti’ne böylesine diş bilemesinin nedeni, Türk ulusunun, Kurtuluş Savaşı’nda ve sonrasında gösterdiği direnç, sergilediği başa çıkılmaz güç, bunu her an tekrarlama potansiyeli ve Türkiye Cumhuriyeti’ni o dönem yöneten Kemalist iradenin, kendisini kanıtlamış, emperyalizmi alt eden niteliği ve gücüdür.

Türkiye ancak 1950’lerde başlayan ve son 23 yılda en üst düzeyine varan, Atatürk Türkiye’sinin kurucu değerlerinden kopan yönetim zihniyetinden kurtulduğu takdirde Batı’nın kurduğu tuzağı ve onun, Cumhuriyeti, ulusuyla, ülkesiyle ortadan kaldırma planını boşa çıkarabilir.

Yapılması gereken, egemenliğin tek kişiye değil ulusa ait olduğu; laik, demokratik ve sosyal hukuk devleti; ülke sınırlarının Misakı Milli ile belirlendiği; yurtta ve dünyada barış ilkelerine bağlı olarak başta komşular olmak üzere, NATO, AB, Rusya ve Çin ile her zaman ülke çıkarlarını titizlikle koruyan iyi ve dengeli ilişkiler politikasına dönmektir.

Türkiye’nin, bilinçli olarak içine düşürüldüğü duruma ve bunun nedenlerine bu gözle bakmadıkça ve umarın, bu yönetim zihniyetini her ne pahasına olursa olsun değiştirmekte olduğunu görmedikçe, Batı emperyalizminden kurtuluşu yoktur.

Yazarın Son Yazıları

Ukrayna ateşle oynuyor!

Türkiye, Gambiya bandıralı iki tankerin Karadeniz’de, Türkiye’nin münhasır ekonomik bölgesi (MEB) içinde vurulduğuna dikkat çekerek Rusya-Ukrayna savaşının tırmanışının durması çağrısında bulundu.

Devamını Oku
03.12.2025
Kıbrıs’ta sağlam durmak

Osmanlı’nın Venedik’ten aldığı (1571) Kıbrıs Adası, Rusya’ya karşı destek arayışında, egemenliğin Osmanlı’da kalması kaydıyla yönetimi geçici olarak İngiltere’ye bırakılıncaya (1878) kadar barış içinde yaşamıştır.

Devamını Oku
26.11.2025
Stratejik ortak!

Yıllardır Türkiye ile ABD’nin “stratejik ortak” oldukları söylenir.

Devamını Oku
19.11.2025
Casus belli*

Yunanistan ve GKRY, Türkiye’nin, AB-Avrupa için Güvenlik Girişimi (SAFE) Programı’na katılmak istiyorsa...

Devamını Oku
12.11.2025
Papa 14. Leo’nun Türkiye ziyareti

Vatikan, Papa 14. Leo’nun, İznik Konsili’nin 1700. yılı olan bu yıl 27-30 Kasım tarihlerinde Türkiye’yi ziyaret edeceğini duyurdu.

Devamını Oku
05.11.2025
Tarih tekerrür mü ediyor?

Cumhuriyet Bayramı’mız kutlu olsun.

Devamını Oku
29.10.2025
II. Abdülhamit’in durumuna düşmek!

“Kıbrıs sorunu”, Kıbrıs Barış Harekâtı ile çözülmüştür.

Devamını Oku
22.10.2025
Ortadoğu tamam, sıra Batı Balkanlar’da!

“Bölge ve dünya dengelerinin ne yönde değişeceğini bilemeyiz. Koşullar oluştuğu takdirde Sırbistan, Kosova’yı tanımamızın karşılığını, bizi çok yakından ilgilendiren Kürt ayrılıkçılığı konusunda vermekten kaçınmayabilir.

Devamını Oku
15.10.2025
Korsanlar, haydutlar ve devlet başkanları

İsrail’in kendi karasuları dışında seyreden silahsız Sumud Filosu’na saldırısı, “deniz haydutluğu-korsanlık”tır.

Devamını Oku
08.10.2025
İktidar hesap vermektir

İktidar hesap vermektir

Devamını Oku
01.10.2025
Diplomasi notları

Suriye Dışişleri Bakanı Şeybani, Washington Büyükelçiliği’ni açarken “Yıkılmamış bir vatanı temsil ediyorum.” demiş.

Devamını Oku
24.09.2025
Türkiye-Çin dostluk bağı: Uygurlar

Uygur Türkleri, Türkiye ile Çin arasında dostluk bağıdır.

Devamını Oku
17.09.2025
Kılavuzu Trump olanın!

Trump’ın göreve geldiği Ocak 2025’ten bu yana dünyada olanlar bu başlığı hak ediyor.

Devamını Oku
10.09.2025
Balkanlar’da Yugoslavya, Avrupa’da Türkiye

Türkiye’nin Belgrad Büyükelçisi olarak atandığımda, Başbakan Danışmanı Ahmet Davutoğlu, “Belgrad’a atanmanızdan memnun oldum Süha Bey” demişti.

Devamını Oku
03.09.2025
Kardeşim Hakan Fidan

Haberlerde gördüm. “SDG, İsrail ile işbirliği yapıyor.

Devamını Oku
27.08.2025
Biz bu haltı neden yedik?

Trump ile Putin’in, “merak uyandırarak” reklamı yapılan Alaska buluşması bazılarının beklediği sonuçları vermedi.

Devamını Oku
20.08.2025
Hayali koridorun düşündürdükleri

Trump, Azerbaycan ile Nahçıvan’ı ayıran Ermeni topraklarındaki, henüz adı var kendi yok Zengezur Koridoru’nun işletmesini aldı.

Devamını Oku
13.08.2025
Karagöz ile Hacivat

Bugünlerde dünyayı parmaklarında oynatmaya çalışanları gördükçe, çocukluk yıllarımda Hayali Küçük Ali’nin Karagöz ile Hacivat gösterilerini anımsıyorum.

Devamını Oku
06.08.2025
Neredeeen nereye...

Dünyada ve çevremizde, Türkiye’yi doğrudan ilgilendiren hatta devletin geleceğini şekillendirme potansiyeli taşıyan değişimler oluyor.

Devamını Oku
30.07.2025
Şarkılar seni söyler...

Güftesi Müzeyyen Hanım’a, bestesi Muzaffer İlkar’a ait...

Devamını Oku
23.07.2025
Anlayana sivrisinek saz...

Bir ülkede kargaşa, anarşi, terör, iç çatışma ortamını yaratan, insan hak ve özgürlüklerinin, demokrasinin olmaması, hukuka uyulmamasıdır. “Terörsüz Türkiye”, Türkiye’de demokrasinin olmadığını, devletin, “demokratik, laik, sosyal hukuk devleti” niteliğinin kaybolduğunu gösteren bir tanımlamadır.

Devamını Oku
16.07.2025
Trump neyin peşinde?

“Tarzan” Johnny Weissmuller zora düşünce, “Tarzan müşkül durumda!” derdik.

Devamını Oku
09.07.2025
Aile fotoğrafı

Herkes, NATO Lahey Zirve Toplantısı aile fotoğrafındaki, gece tuvaleti görünümünde açık yeşil elbisesiyle göz kamaştıran, alımlı ve güzel kadın Hollanda Kraliçesi Maxima’ya odaklanmış ama o fotoğrafta bulunmaması gereken kişiyi, sevgili Emre Kongar atlamamış.

Devamını Oku
02.07.2025
Zaman hızla tükeniyor

ABD, uluslararası ilişkilerin ve hukukun tüm ilkelerini yok sayarak İran’a saldırdı.

Devamını Oku
25.06.2025
Türkiye’yi ne bekliyor?

2002 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti’nin Ortadoğu politikası, bölge ülkelerinin iç işlerine ve aralarındaki sorunlara karışmamaktı.

Devamını Oku
18.06.2025
Köşe yazarı sorumluluğu

Yıllar önceydi. Amman’dan bindiğim THY uçağında, bir gazeteci-köşe yazarı arkadaşımla karşılaştım.

Devamını Oku
11.06.2025
Ateş çemberi

Rus ve Ukrayna heyetleri arasında gerçekleşen, ikinci Dolmabahçe buluşması beklediğim gibi yine göstermelik bir görüşme oldu.

Devamını Oku
04.06.2025
Dünya lideri!

Arada bir de olsa, Türkiye’ye dışarıdan ve dışarıdakilerin gözüyle bakmak yararlı olabiliyor.

Devamını Oku
28.05.2025
Bıçak sırtında

Her şey o kadar şaka gibi ki ciddi bir yazı yazmak zor.

Devamını Oku
21.05.2025
Silahlara veda!

Silahlara veda!

Devamını Oku
14.05.2025
Büyük Kürdistan’a doğru

Büyük Kürdistan’a doğru

Devamını Oku
07.05.2025
Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

Emperyalizmin Kemalizm saplantısı

Devamını Oku
30.04.2025
Büyük kuşatma. Ege, Kıbrıs ve Suriye

Büyük kuşatma. Ege, Kıbrıs ve Suriye

Devamını Oku
23.04.2025
İsrail Türkiye’den uzak durmalıdır

İsrail Türkiye’den uzak durmalıdır

Devamını Oku
16.04.2025
Beterin beteri varmış!

Beterin beteri varmış!

Devamını Oku
09.04.2025
Türkiye ve Kırk Haramiler

Türkiye ve Kırk Haramiler

Devamını Oku
02.04.2025
Görünen köy

Görünen köy

Devamını Oku
26.03.2025
Türkiye yol ayrımında

Türkiye yol ayrımında

Devamını Oku
19.03.2025
Türkiye bedel ödüyor

Türkiye bedel ödüyor

Devamını Oku
12.03.2025
Çöken dünya düzeni: Fırsatlar ve riskler

Çöken dünya düzeni: Fırsatlar ve riskler

Devamını Oku
05.03.2025