Akla ziyan Tayyip bin Ziyad...

21 Ağustos 2016 Pazar

Atatürk “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir!” demişti.
Tayyip Bey’inki daha da mühim: Tarihi yaparken hem yazmış hem de yazdırmış oluyor!
Kökü yüzyıllar öncesine dayanan askeri, siyasi ve tarihi kurumları, kuruluşları binalarıyla birlikte tarihe gömüyor.
Hem de bir kararname ile!
Gemileri yakıyor.

***

Büyük devlet adamı olmak için gemi sahibi olmak pek gerekli değildi. Ama tarihe geçmek için “gemi” şart.
Gemiler ya yakılmalı ya da karadan yürütülmeli. “Yürütme”nin her türü Allah saklasın, tehlikeli...
En kestirmesi gemileri yakmak!

***

Belli ki siyasete girerken feyz aldığı hocalardan biri kulağını bükmüş: “Siyasetin tozunu attırmalısın! Yoksa toza dumana bulanırsın!”
Dizginleri ele geçirdiği günden beri ila-maşallah siyasetin tozunu attırıyor. Muhalefete de dumanı yutmak kalıyor...

***

Kasımpaşa diliyle “Çok harbi, çok dobra, çok delikanlı!” yanları olan bir insan! “Gizli ajandası” olsa da uzun süre saklamıyor. Gören gözler, işleyen zihinler için yığınla ipucu veriyor.
“Dava” diyor.. “Büyük davamız” diyor. Seçtiği bakanlar, başbakanları “Davası davamızdır!” diye nutuklar atıyor. “Beraber yürüdük bu yollarda” diye şarkılar söyletiyor.
“Dava”nın ne olduğunu...
Beraber yürünenin “kimliğini” feraset sahiplerine bırakıyor. Ayağını sağlam basmaya başladığı 2007’den bu yana, 23 Nisan’ı, 19 Mayıs’ı, 30 Ağustos’u hatta 29 Ekim’i her fırsatta “es” geçmeye yöneldi!
“Şehit var”, “Madenciler öldü”, “PKK azdı” bahanesiyle “Cumhuriyetin resmi törenleri”ni yaptırmadı.
Sonunda da baklayı çıkardı:
Tarihimizi 1919’dan başlatan anlayışı reddediyorum!” (30.04.2016)
Dedik ya, çok dobra... Reddettiği laik Cumhuriyet!
Demirel’in “Lafın tamamı aptala söylenir!” ilkesi uyarınca lafın o kadarıyla yetiniyor!
14 yıldır en çok tekrarladığı bir de sloganı var: “Hedef 2023!”
100. yıl neyin hedefi?
Neyin olacak, “Laik Cumhuriyet”i sıfırlamanın..
Ve yeni bir asırla birlikte yeni bir “Asr-ı saadet” sayfası açmanın!

***

Artık cümleten öğrendik ki FETÖ’nün de hedefi bu. Ama o bunu öldürerek yapmaya yöneldi. AKP ise güldürerek...
Yol ve dava arkadaşlığı da bu yüzdenmiş! Yıllardır bir muhalefet lideri de çıkıp Meclis’te “Bu neyin yolu arkadaş? Bu neyin davası!” diye sormadı - soramadı!.. Arada soran Yargıtay cumhuriyet başsavcıları çıkacak oldu... Onların da sesi - nefesi “Yetmez ama evet!” destekli anayasa ve HSYK değişikliği sayesinde kökten kesildi.

***

Elbette yüzde 52 oy destekli Tayyip Bey ile, “Eli ve zihni kanlı darbeci” FETÖ’yü kıyaslamak suç değilse bile ayıp ve günah.
Ama 15 Temmuz’dan beri bu böyle. Tarihi öne çekelim desek ancak 17-25 Aralık’a çekebiliriz.
Öncesi... Can ciğer kuzu sarması!

***

İkisi de krizi fırsata, felaketi saadete çevirme ustası desek yanlış olmaz. Darbe vesilesiyle Tayyip Bey, “Hedef 2023”ü öne çektiğini ilan etti: “Devleti sıfırlayacağız!” (El Jezire 20.07.2016)
Ve OHAL’li kanun hükmünde kararname marifetiyle uygulamaya geçti bile!..

***

Bu tarihte ikinci Tarık bin Ziyad vakasıdır. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dağıtmak, “gemileri yakma hadisesi”dir.
Ve ne yazık ki bir “Vak’ai Hayriye” değildir. 2. Mahmut’un 1826 yılında Yeniçeri Ocağı’nı topa tutup lağvetmesi, yeniçerilerin tümden eşkıyalaşması yüzündendir. TSK’ye sızan eşkıya ise çok, çok sınırlı sayıdadır. Bunlar ayıklanmıştır. Kaldı ise ayıklanacaktır. Tarihi, gelenekleri, her türlü operasyonel birikimi ile dünyanın en güçlü 10 ordusu arasında sayılan TSK’yi dağıtmak ülkemizi geri dönüşsüz tehlikelere sürüklemektir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları