Ankara mı önemli İstanbul mu?

30 Temmuz 2015 Perşembe

Mazur görülürse, bu sıcakta bir ahret sorusu:
- Halkın yazgısını Ankara mı belirler, İstanbul mu?
Ankara siyaset demek...
Siyaset ise yasama, yürütme ve yargının tecellisi!
İstanbul ticaret demek...
Ticaret ise finans, sanayi ve hizmet sektörünün ortak etkinliği!

***

“Ankara mı İstanbul mu”nun yanıtı aslında “Siyaset mi önemli, yoksa ticaret mi” sorusunda gizlidir.
Ve bu iki soru da iç içe geçmiş tek sorudur:
“Yumurta mı tavuktan.. tavuk mu yumurtadan?”
Ki doğru yanıta ne kümeste ulaşılabilir ne de ahirette...

***

“Siyaset” bırakın bizimki gibileri en ileri ülkelerde bile aslında “örgütlenmiş ticaret”tir.
“Doğru” biçimde örgütlenenler “iktidar” olurlar...
Olamayanlar “muhalefet”te kalırlar.

***

Hadi rantı falan karıştırmadan, kibarca söyleyelim:
AKP, örgütlenmiş bir ticari örgüttür.
AKP’nin ticareti de siyaseti gibidir. (Zarrab’vari yani!)
Hakka hukuka pek aldırmaz.

***

Ticaret de siyaset gibi saygın bir etkinliktir.
Bin türü vardır.
Ülkeye en yararlısı üretim ve ihracattır.
AKP bu ikisine de uzaktır.
3 ay sonra iktidarı 14. yıla girecek.
Ama akılda kalan bir tek fabrika açılışı sahnesi bile yoktur.
Tek bildiği inşaattır.
İnşaat hafriyat demektir.
En büyük vurgun hafriyat ile vurulur.

***

Felsefelerini en iyi “çılgın proje”leri açıklar:
Kanalistanbul “Trakya kıtası”nın kuzeyden güneye yarılmasıdır.
Vurgunun hası “metrekare” ile değil, “metreküp” ile gerçekleşir.
Metrekare, hesaba kitaba gelir.
Metreküpün ölçülmesi ise insafa kalmıştır.
“Çılgın proje”nin çılgınlığı, yüzlerce şirkete sağlayacağı çılgın vurgun imkânıdır.

***

Milyonlarca, milyarlarca metreküplük hafriyat...
Bunları taşıyacak yüzlerce, binlerce kamyon filoları.. sonra bunların taşıyacağı toprakların Marmara kıyılarına dökülmesi...
Ve sahillerde yüz binlerce metrekare arazi kazanılması.
Üzerlerine rezidanslar, AVM’ler inşa edip,
Sonra da metrekaresinin binlerce dolara pazarlanması...
“Metreküp”ün “Metrekare”ye zaferidir bu...

***

Ankara’nın ortasında koskoca bir ormanı yok ederek ortasına kondurulan 1.150 odalısarayın maliyeti bile hâlâ tam açıklanmamıştır.
Çünkü rakam utanç vericidir.
Tek tesellimiz, “ar hâyâ duygusu”nun hâlâ mevcut oluşudur!..

***

İktidar ile anamuhalefet arasındaki koalisyon görüşmeleri, dileyelim “geyik muhabbeti”ne dönmez.
Seçim sonrası 8. hafta da sona eriyor.
İktidarı bir türlü bırakmak istemiyor.
Demokrasilerde siyaset ile muhalefet birbirini tamamlar.
Tıpkı siyaset ile ticaret gibi.
Etle tırnak gibidir.
Biri ötekinden ayrılamaz, biri ötekini yerini tutamaz.
Yasama erki olmasa yürütme, yürütme erki olmasa yargının gücü havada kalır.
Tıpkı, ticaret olmasa sanayi, sanayi olmasa finans sektörünün ayakta kalamayacağı gibi...
Siyaset başarılı ise ticarette de başarı kaçınılmazdır.
Siyaset başarılı, ama ticaret (ve ekonomi) kötüye gidiyor, diye bir iddia olamaz.
Bunu söylemek “Ameliyatlar çok başarılı ama hastalarımız ölüyor” demektir!
Bir ülkede siyasetin havası iyiyse, muhakkak ticaret hayatına da bahar gelir.
Ama siyaset kötüye gidiyorsa, ticaretin onu izlemesi gün değil, saat değil, dakika meselesidir. (Anayasa kitapçığının uçtuğu öğle vaktini hatırlayalım!)
Siyasetteki yanlışların cezasını, ticaretle işi olmayan vatandaşlar çeker.    



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Tanrı’ya bin şükür! 15 Aralık 2024
Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları