Ayların en zalimi..

24 Nisan 2022 Pazar

Türk Dil Kurumu “naif”i, “tecrübesiz” ve “ toy” diye tanımlıyor.

Bizim gazete, bu mayısın 7’sinde 98 yaşına basacak. Ama hâlâ naif.

Erdoğanyine’ Anıtkabir’deki 23 Nisan törenine katılmadı” diye haber yapmış.

Sekiz yıldır ulusal egemenliğin tek temsilcisi.

Kendi deyimiyle, neden artistlik yapsın da kendi egemenliğini kutlamak için Anıtkabir’e gitsin, “sap gibi” dikilsin ki?

Devletin kendisi demek olan partisinin çıkarı için arada yanlış izlenim verse de fıtraten ilkeli, dobra ve dindar bir siyasetçinin Cumhuriyetin kurucu tek adamının karşısına dinelmek Atatürk’e de saygısızlık! O kadar da değli yani.

Şahsının” egemenliğini kutlamak ise karizma israfı olacak. Zaten, doğum günü olan 26 Şubat’ta Çanakkale Köprüsü’nü açarken kutlamadı. İtibarından tasarruf etti kutlamadı.

Daha ne olacak?

***

Tahtaya vurarak sıralayalım:

Cumhuriyet kurumlarıyla çatıştı..

Siyaset sınıfının kullandığı şifreleri kırdı.

Klasik siyaset mantığını reddetti!

Toplumun ortak bilinçaltına hitap etmeyi başardı.

Kamuoyuyla doğrudan ve içten bağlantı kurdu.

Hep şimdiki zamana odaklandı.

Sürekli TV ve gazetelerde yer almaya öncelik verdi,

Tarihle buluşmaktan kaçtı.

Savunma ve diplomasi alanlarında yabancı dümen suyuna girdi.

Egosunu sürekli öne çıkaran bir tür halk starı profili çizdi.

Ülkeyi riskli bir uluslararası bir zemine sürükledi.

Devleti zayıflattı.

Sosyal kazanımları geriletti.

Okulları ihmal etti.

Fahiş servetlere göz yumdu.

Yanıldınız!

Bu satırların, tövbe Reyiz’le bir ilgisi yok.

Bu saptamalar Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinin 2. turunda kaybeden Sarkozy’nin siyasi sicili ve seçimi ile ilgili.

(Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin bir dönemki yayın organı Bizim Gazete’nin dış politika yazarı gazeteci Necat Aşkın’ın köşesinden aldık-24.04.2012)

Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçiminin bugün ikinci turu var.

Emmanuel Macron’un sicili bu kadar şişkin değil.

Rakibi Fransa’nın bayan Bahçeli’si Marine Le Pen... “Kadının fendi bu, hiç belli olmaz” daenir. Madam Le Pen, ne kadar kadın, bu gece göreceğiz.

***

23 Nisan’lar 102 yıldır milletçe sevinç, 24 Nisan’lar ise onlarca yıldır endişe kaynağımız..

Bugün ABD başkanları “Soykırım diyecek mi-demeyecek mi?” diye elimiz yüreğimizde beklediğimiz gün.

Çok şükür, geçen yıl Başkan Biden, “Amerikan halkı, 106 yıl önce bugün başlayan soykırımda hayatını kaybeden tüm Ermenileri onurlandırıyor..” dedi de rahatladık.

Yazılı açıklamasında bir tür güvence de verdi:

“Bunu suçlamak için değil, asla tekrarlamasın diye yapıyoruz.”

Yani tazminat, toprak talebi vs. yok., Oh be! .

Biden’nın yine “Türkler bunu asla tekrarlamasın!” diyecek hali yok. Ama “Amerika bu olmaz!”.

Yine de Reyiz El Yazması Ekonomi Kitabı’ndan, enflasyon, faiz, nas veya ensar üzerine bir açıklama yaparsa, 24 Nisan bu kez emekliler, işsizler ve gençler için daha önemli bir gün olabilir.

***

23 Nisan’ın ulusal egemenlik yanı buharlaştı ama çok şükür çocuk yönü de var..

Reyiz de ulusal egemenliği es geçip çocukları kutladı. 

Hayatın özü, amacı çocuklardır. Çocuk ülkelerin değil, insanlığın geleceğidir.

“Üç de yetmez dört!” diyen bir iktidar içi, çok çocuk, ulusal egemenlikten de önemli. Çok çocuk, çok oy, çok oy ise güçlü iktidar.

Çok çocuk çok TOKİ dikmek demek.

Dikilen TOKİ’ler ile ticaret canlanıyor.

Kullanılan kredilerle bankacılığın önü yirmi-yirmi beş yıllığına açılıyor.

Hem mahalleleri beton bloklarda toplamak demek, oyları değil, hayat tarzlarını da gözetim ve denetim altına almak demek.

Ama ne yazık ki çok çocuk siyaseti tutmadı.

Tıpkı faiz sebep enflasyon sonuç teorisi gibi, onbinlerce TOKİ dairesi de kaldı.

Şimdi umudumuz. Çok sığınmacı, çok göçmen ve 400 bin dolara çok satılık vatandaşlık ve yanında KDV’siz otomobil projesinde.

Tutarsa 23 Nisan 2023’ten önce TBMM’nin Külliye’ye taşınması garanti.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Erdoğannâme... 14 Nisan 2024
At binenin 7 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları