Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bağımsız, tarafsız, özgür diyet!
- Yerin dibine batırırken neden isim kullanmıyorsun?
- Bütün alçaklara uysun, numarasız gözlük gibi kullansınlar diye..
*
Bu sözler Şair Eşref’in (1846-1912).
Sansür Yasası çıktığında tek kurtuluş çaresi, isimsiz-tarifsiz eleştirmek!
Seçimlere bir yıldan az kaldı. Reyiz, anayasal beis olduğunu bildiği için erkene alacak. Ve daha da az süre kalacak.
Her türlü hazırlığın tam zamanı.
Asgari ücret zamlarının da dövizi zapt etmenin yeni formülleri için de.
Ve elbete Sansür Yasası için de.
Sultan 2. Abdülhamit’in adı “sansürcü” diye çıkmış.
Tövbe büyük haksızlık.
Zalim ve sansürcü olsaydı, Şair Eşref tarihimizin en zehirli şiirlerini onun döneminde yazabilir miydi?
Ki kendisi devlet memuruydu.
Padişaha bağlılık ve sadakat yemini etmiş, mektepli bir kaymakamdı.
Arada hapse atıldı. Ama terfi bile etti.
O günlerde “Adanalıyık. Allah’ın adamıyık!” sloganı çıkmamıştı.
Adana vali yardımcılığı yaptı. Sonra da emekli oldu.. Ama eleştirmekten hiç geri durmadı..
En büyük kaygısı, devletteki çöküş ile yoksulluk, zulüm ve işkence idi.
Bugün değil öylesi hicivnameler yazmak iki satır bir tweet atmak bile kolay değil.
Sansür yasamız henüz hizmete arz edilmedi. Fırsattan “istifade” de bir iki örnek sunalım:
Resmen açıklandı. Göçmen ve sığınmacı sayısında dünyada 1. olmuşuz. İyi de yapmışız.
Şair Eşref yüz küsur yıl önceden tehlikeyi gördüğü için uyarmıştı:
“Gam değil amma bu mülkün böyle elden gitmesi.
Git gide zulmetmeye elde ahali kalmıyor!”
*
Bir memleket kolay batmaz.
Batarsa da cari açıktan falan değil, uzun laftan batar.
Tweet denen şey de zaten ülkeler batmasın diye icat edilmiş.
Lafı uzatamıyorsunuz.
Sekiz-on sözcük ile söyleyeceğini söyleyip susuyorsunuz.
*
Cumhurbaşkanlığı Klasik Türk Müziği Korosu..
Repertuarı çok zengin. Suudi prense verilen müzikli yemekte hangi şarkılar çalındı söylendi. Açıklanmadı.
Diplomaside mesajlar ikramlarla da verilir.
Suudi prense kadınbudu köfte , dilberdudağı veya vezirparmağı tatlısı ikram etmek uygun kaçmazdı.
Zaten TBMM lokantası da bunları mönüsünden çıkarılalı yıllar oluyor.
Yemek sırasında koronun okuduğu şarkılar da verilecek mesajlar, sitemler, bakımından önemlidir.
Koronun repertuvarında Sultan 2. Abdülhamit döneminden kalma “o şarkı”nın olduğu biliniyor. (devletkorosu.com)
“O şarkıda” yok yok.
Vefa, sadakatsizlik, kıymet bilmezlik, kaderine küsmüşlük.. Tekmili birden:
“Ok gibi hûblar beni yaydan yabana attılar/
Bilmediler kadrimi ucuz bahâya sattılar/
Bir söz ile hâsılı şu gönlümü aldattılar/
Hani ya sâdık deyû methettiğin ol nevcivân
Dün gece ol dilberi bir bâdeye oynattılar.”
( Sözler Halk ozanı Bolulu Âşık Dertli. Beste Dede Efendi.18.yüzyıl)
*
Veliaht prens geldi gitti.
Külliye’de hiçbir faniye bugüne dek gösterilmeyen izzetü ikram ile ağırlandı.
Arap gazeteleri prensleri ile gurur duydular.
Kral olmadan gördüğü itibardan mest oldular.
Bizim gazetelerde göremediğimiz fotoğraflarını yayımladılar.
Çok değil, 15 ay önce dünyaya “katil” diye ilan ettiğimiz prens hazretlerine yapılan jestin bini bir para.. En önemsizi mi?
Kaşıkçı Davası cinayet dosyasının Suudilere devredilmesine karşı muhalefet şerhi yazan İstanbul 12. Ağır Ceza Yargıcı Nimet Demir, prensin gelmesine saatler kala Kahramanmaraş’a “gönderildi”.
Prens bu “tayin”den mutlu olacak kadar kendini alçaltmaz. Ama bu tayini imzalayanlar belli ki kendilerini yükseltme peşindeler.
Haklılar.. Yargıda karşı oy yazma modası yayılırsa yandık.
Yargıç Demir’in yazdığı “şerh” bir devrim bildirisi gibi:
– “Suud yetkililerinin ülkemizdeki pervasız ve hunharca cinayeti, devletimizin onur ve saygınlığına büyük saldırıdır. Bu eylem nedeniyle kamu düzeni ciddi bir şekilde zarar görmüştür. Faillerin bulunup yargılanması, eylemleriyle mütenasip müeyyide uygulanması sarsılan kamu düzeninin tamiri için elzemdir.”
– “Ne yapalım Suud yönetimi yargılamak için sanıkları vermiyor” acziyeti , (...) ve sanıklar hakkında kırmızı bültenin kaldırılması; toplumun adalet, eşitlik, dürüstlük gibi değer yargılarıyla bağdaşmadığı kanaatindeyim.”
– “Davalar bozulan ikili ilişkilerin düzeltilmesine diyet olarak verilmiştir.”
*
Yargı elbette bağımsız, tarafsız, özgür olmalı.
Bu aynı zamanda bir tür “kahramanlık” tarifidir.
Kahramanlar için de şimdilik en uygun yer Kahramanmaraş’tır.
Hayırlı mesailer.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı