Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bari ‘kingmaker ol’ öyle git!
Rahşan Hanım 1999’da İzmir adaylığını veto etti. Deniz Baykal el verdi. Meslektaşlar yolsuzluk dosyaları sızdırdı, TV’de üstün başarılar sağladınız. Siyaset duayeni Önder Sav’ın sağlam duruşuyla, genel başkan oldunuz.
Hayalini bile kurmaya cesaret edemeyeceğiniz, Atatürk’ün koltuğunda on üç yıldır oturuyorsunuz. Atatürk’e borcunuz var.
Büyük Atatürk’ün adını koyduğu Cumhuriyet’te yazdığımız için, bizler de Türkiye Cumhuriyeti’ne borçluyuz.
“Cumhuriyetin 100. yılını İkinci Kemal olarak kutlayacağınıza” inandınız, inandırıldınız.
İtiraf edelim ki gafil davranıp biz de inandık. Oysa bu sütunlarda 7 yıl önce aynen şöyle yazmıştık:
Türkiye tarihinde genel başkan seçildikten sonraki İLK SEÇİMİ KAZANAMAYANIN, iktidar olma şansı kesinlikle YOKTUR. Çünkü bir tek örneği yoktur. (22.05.2016)
Seçim tarihlerini tek tek vererek bunu açıklamıştık.
Altan Öymen de arayıp tebrik etmişti. “Bu gerçeği gözden kaçırmışım. Haklısın.” demişti. “... Ve İhtilal” kitabını da imzalayıp Hilton’da bir de yemek ısmarlamıştı.
***
Sayın genel başkan, kıdemli diplomatlarımızın ne kadar yurtsever, ne kadar saygılı, ölçülü ve nazik olduğunu, benzer yaradılışta olduğunuz için siz de iyi bilirsiniz. Dışişleri müsteşarı emekli Büyükelçi Ali Tuygan da çaresizce size mektup yazmıştı. Şimdi de Twitter’da feryat ediyor: “Eğer gitmezseniz, biz de sandığa gitmeyeceğiz!”
***
Parmak arası terlik giyip Ankara-İstanbul arasını 6 kez turlasanız, “partiye ilave yeni hormonlu ünlüler ve sağ şöhretler” de transfer etseniz nafile.
36’lı Halil İbrahim Sofraları da kursanız, mevcut tüzük, üyelik ve delege yapısıyla, CHP’yi iktidar yapma şansınız yoktur.
“Türkiye’yi Erdoğan’dan kurtaran adam” olmak kutlu bir amaç idi. Ama olmadı.
Türkiye Cumhuriyeti’ne ve CHP’ye minnet ve şükran borcunuzu ödeyerek gitmek zorundasınız. Hoyratça yok edilen Cumhuriyet kurumlarını, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerini düzeltme ve ihya etme göreviniz, sorumluluğunuz var.
Çok köklü ve büyük bir dönüşüm gerçekleştirmeden, üyelik ve yönetim yapısını çağdaş demokratik ülkeler düzeyine çıkarmadan, halkın bütününü kucaklayan bir parti haline dönüştürecek bir programa ve vizyona kavuşturmadan, hele de bugünkü itiş kakış görüntüsüyle yerel seçime sürüklenirseniz, İstanbul, Ankara ve öteki büyük kentleri kaybederseniz, millet de tarih de sizi asla affetmez.
Partideki tüm görevler ve adaylıklar için tüm üyelerin katılacağı, örgütün her düzeyinde gerçekleşecek seçimlerde Bülent Ecevit gibi genç lider kazandırabilecek demokratik, özgürlükçü bir tüzük ve program hazırlamak zorundasınız.
CHP’de ortak aklı harekete geçirmelisiniz. İki gün önce “CHP bir kadro partisidir” buyurdunuz. Oysa “Olmaz olsun, böyle kadro!” diyerek bizzat kendiniz son on üç yılda onlarca kez MYK ve MKYK değişikliği yaptınız.
CHP kadro partisidir. Ama seçimin hayal kırıklığını azaltmak ve “değişim” seslerini kısmak için son yaptığınız kadronun partisi değil.
Hayattaki eski genel başkanların, Hikmet Çetin, Murat Karayalçın, Altan Öymen ile Önder Sav gibi, duayen siyasetçilerin yer alacağı kadro.
Bedri Baykam yıllardır demokratik bir tüzük için çaba harcıyor. Son yazısında, Yekta Güngör Özden, Ercan Karakaş, Erol Tuncer, Mustafa Gazalcı, Fikri Sağlar, Hurşit Güneş, Mustafa Pınar, Ö. Faruk Eminağaoğlu’nun isimlerini hatırlatıyordu. Bendeniz de eski vekiliniz Rıza Türmen’i ve Profesör Abdülkadir Ateş’i, istifa etse de kalpten CHP’li Eşref Erdem’i eklesem yeridir.
***
Yerel seçimlere sekiz ay kaldı.
yüzde 48’lik kitlenin küskünlüğünü hızla gidermek ilk hedef olmalıdır. Bunun için başta İstanbul, Ankara ve kazanma ihtimali yüksek illerin belediye başkan adaylarını şimdiden ilan etmelidir. Ekrem İmamoğlu’na evladım demiştiniz. Gösterin babalığınızı.
Partinin bu dağınık görüntüsü devam ederse halkımızı ikinci bir hüsran bekliyor.
Türkiye’nin ikinci yüzyılını inşa edecek CHP’nin vizyonunu ve programını belirlemek için yerel seçimler sonrasında tüm parti örgütünün, sosyal bilimcilerin görüşlerini toplamalı ve tıpkı İnönü zamanında olduğu gibi gerekirse haftalar sürecek kurultayda tartışarak son şekli verilmelidir.
Sayın genel başkan, “king” olamadınız, en kral tüzük ve programı hazırlayarak “kingmaker” olma şansı elinizdedir.
Geleceğin “çoğulcu -katılımcı- özgürlükçü ve demokrat Türkiye”sinin yolunu açmak zorundasınız.
Genel başkan seçiminden muhtarlık delegesine kadar her kademede açık ve şeffaf işleyen bir demokratik işleyiş CHP’nin hakkıdır.
CHP’ye demokrasi gelmeden TC demokratik bir ülke olamaz. Önce CHP! Bugünkü yapılanmasıyla yüz kez de kurultay toplansa kimse sizin elinizden CHP’yi alamaz. Bu demokrasi adına tek adam Türkiye’si kadar yüz kızartıcı bir durumdur.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ve CHP’nin “makûs talihini” değiştirecek, büyük dönüşümü gerçekleştirecek, ülkemizi Büyük Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi” doğrultusunda yeni bir lidere ve kadrolara kavuşturacak yolu, artık siyasette kişisel hırsı kalmamış bir Kılıçdaroğlu açacaktır.
Bu da cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde cumhurbaşkanı olmaktan daha onurlu bir sıfattır.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani’nin arabası
- Nevşin Mengü hakkında karar
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu