“Devlete karşı suç işlemekten” ömür boyu hapse mahkûm edilmişti. 

97 yaşında idi. 

Darbe fiilinin üzerinden 34 yıl geçmişti. 

“Türk milleti adına” karar veren mahkeme, rütbelerinin sökülmesine de karar verdi. 

Ölmeseydi, muhtemelen Silivri’de yatacaktı. 

Ertesi yıl öldü. (9 Mayıs 2015)

Şimdi Ankara’da devlet mezarlığında yatıyor.

*

Mahkeme çok önemli bir hususu es geçmişti.  

“Orgenerallik” ve “Genelkurmay Başkanlığı”, Kenan Evren’in eski rütbesi ve makamı idi.

Son görevi “7. Cumhurbaşkanlığı” idi. 

Reyiz’e nispet yapmak gibi olmasın kendisi, “halkın seçtiği ilk cumhurbaşkanı” idi. 

Hem de Reyiz’in tansiyonu el vermeyeceği için doktorlarının hayalini bile kurmasına izin vermeyeceği yüzde 92’lik bir oyçokluğuyla seçilmiş cumhurbaşkanı idi.

Mahkeme bunu bile hesaba katmadı.

*

Siyaset gölgesindeki adaletin teselliye fevkalade muhtaç tecellesine milletçe bir kez daha tanık oluyorduk. 

Evren Paşa’yı Basra harap olduktan sonra, müebbete müstahak bulanlar, bu cezanın milletin yüzde 92’lik iradesine saygısızlık olduğunu bir an akıllarına getirdiler mi acaba?

*

Evren Paşa, “Beni yargılamak istiyorlarsa referanduma gidilsin. Halk eğer ‘yargılansın’ derse bu işi yargıya bırakmam, herkesin gözü önünde intihar ederim!” demişti. (26.09.2009 Milliyet - Fikret Bila) 

İdamları savunurken, “Asmayalım da besleyelim mi?” sözüyle infaz tarihine geçen Evren’in bu kez intiharlar tarihine geçmesini Reyiz, ne yazık ki değerlendiremedi. 

Referanduma başvurmadan yargılamaya geçildi. 

Diktatörler, halkı herkesten iyi biliyor. 

Halk diye tutturmaları boşuna değil... 

Evren kadar da cesur ve istisnai olanlar da çok değil. 

Yine de yaklaşan 2023 tarihine hürmeten Reyiz’in sağlık içinde uzun ömürlü olması için dua edelim. 

Elbette kendi ömrümüz için de... 

Uzun yaşadığı için 34 yıl sonra bile olsa, yargılandığı günleri kendisi de gördü, millet de gördü.

*

Cumhurbaşkanlarımız çok şükür uzun yaşıyor.

Aziz kurucumuz, ömrü savaş meydanlarında geçtiği için bu kurala uymadı. 

İsmet Paşa’yı, sırtını Mevhibe Hanım’a yasladığı için 90. yaşını kutlamaya hazırlanırken kaybettik... 

3. Cumhurbaşkanımız Celal Bayar, 102 yaşında vefat etmişti. 

10. Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel ise sağlık içinde 90’ı devirdi. 

Yani Çankaya ömrü uzatıyor. 

Ama Reyiz farkında olmadan gereksiz bir risk aldı.

Çankaya’yı beğenmedi. Kendisine külliye yaptırıp oraya taşındı.

Yine de dua edelim, Evren Paşa kadar uzun yaşasın.

*

Amerikan Büyükelçisi Morton Abramowitz, Ankara’dan ayrılırken Cumhuriyet’e ülkemiz ile ilgili bir gözlemini açıklamıştı:

“Türkiye’de çoğu zaman, en kuvvetli ihtimalin tam tersi olabilir... Bütün mesele en kuvvetli ihtimalin ne olduğunu bilmektir!”

Reyiz 19.5 yıl boyunca, “en kuvvetli ihtimal”in kendisi olduğuna milleti inandırdı. 

Şimdi de 2023’ün “tek adayı - tek adamı” olduğuna milleti inandırmaya çalışmakla meşgul.

Yok dediği “Kürt kartı”nı nasıl oynayacağının hesabı içinde.

*

Dün çok önemli bir gelişme patlak verdi:

AKP Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, en kuvvetli ihtimalinin tersini, titreyen parmaklarıyla işaret etti:

“2023’te seçilemezse hep birlikte kül oluruz!”

Yanarız demekle de yetinmedi.

Yanıp biter kül oluruz dedi.

“Hay ağzından yel alsın!” diyen de, “Külliyeye yapışanlara da kül olmak yakışır!” diyen de çıkmadı çok şükür.

Oysa Yargıtay’a göre beddua etmek suç değil.

Kuran’a göre ise gerekiyorsa beddua haktır ve helaldir:

“Allah mazlumun, zulme uğrayanın, canı yanan ve gözyaşı dökenin halini görmektedir, bilmektedir. (...) Acı çeken, zulme uğrayan kulunun bedduasını işitir ve bu çaresiz, mazlum kulunun yanında olur ve o kuluna yapılana sessiz kalmaz. (Bakara Suresi: 186. ayet)”

*

Çorumlu milletvekilinin uyarısı, biraz kül biraz duman.. 

O Akepe işte!