Okur öğüdü: Olan olur, takmayın kafaya

Okur öğüdü: Olan olur, takmayın kafaya

20.03.2022 05:00
Güncellenme:
Takip Et:

Köyün birindeki yoksul, yaşlı adamı ülkenin kralı bile kıskanırmış. 

Öyle dillere destan bir beyaz atı varmış ki kral, bu at için ihtiyara neredeyse hazinesinin tamamını teklif etmiş. Ama onu satmaya ikna edememiş.

Yaşlı köylü hep şöyle dermiş:

“Bu sadece bir at değil. Benim için bir dost. İnsan dostunu satar mı?”

Bir sabah kalkmış ki at yok.

Köylüler ihtiyarın kapısına dayanmış:

“Seni yaşlı bunak. Bu atı sana bırakmayacakları belliydi. Krala satsaydın, ömrünün sonuna kadar beyler gibi yaşardın. Şimdi ne paran var, ne de atın” demişler.

*

İhtiyar, “Böyle demek için acele etmeyin” demiş. “Sadece at kayıp, deyin. Çünkü şimdilik tek gerçek bu. Ötesi sizin yorumunuz. Bu bir talihsizlik mi, yoksa bir şans mı? Kimse bilemez. Çünkü bu olay henüz bir başlangıç.”

Köylüler ihtiyara burun kıvırmışlar.

Günler geçmiş. Bir gece bakmışlar ki at geri dönmüş. Meğer çalınmamış, at dağlara gitmiş kendi kendine. Dönerken de vadideki 12 yaban atını peşine takıp ihtiyarın ahırına getirmiş.

Köylüler ihtiyara gidip özür dilemişler:

“Sen haklı çıktın. Atının kaybolması talihsizlik değilmiş. Senin başına devlet kuşu kondu. Şimdi bir sürü atın var..”

*

İhtiyar, “Bakın, yine acele ediyorsunuz, sadece atım geri döndü. Şu andaki gerçek sadece bu. Ötesini kimse bilemez.”

Köylüler, “Yine boş konuşuyor” anlamında boş boş bakmışlar.

Bir hafta daha geçmiş. Yabani atlardan birini terbiye etmeye çalışan ihtiyarın tek oğlu, attan düşüp ayağını kırmış.

Evin geçimini sağlayan biricik oğul uzun süre yatağa mahkûm hale gelmiş. Köylüler yine ihtiyarın kapısını çalmışlar:

“Babalık bu atlar yüzünden tek oğlun ayağa kalkamayacak. Sana bakacak kimsen de yok. Bu çok acı bir durum.”

İhtiyar sözlerini kesmiş:

“Siz, bir türlü erken karar verme hastalığından kurtulamıyorsunuz, Oğlum sadece bacağını kırdı. Gerçek bu. Ötesi sizin yorumunuz. Unutmayın hayat küçük parçalar halinde ve sırayla yaşanır. Ötesini kimse bilemez.”

*

Birkaç hafta sonra kraldan bir emir gelmiş:

“Düşmanlarımız saldırıya geçiyor. Tüm gençler askere alınacak!” 

Kralın adamları köye gelmişler. İhtiyarın bacağı kırık oğlu dışında tüm gençleri alıp götürmüşler.

Köy ahalisi yasa bürünmüş. Giden gençlerin bir daha geri gelemeyeceğinden endişe ediyorlarmış.

Yine ihtiyarın kapısına dayanmışlar:

“Baba bu kez de haklı çıktın. Oğlunun bacağı kırıldı ama hiç değilse yanında. Oysa biz çocuklarımızı belki de bir daha hiç göremeyeceğiz. Oğlunun bacağını kırması, talihsizlik değil, şansmış meğer.”

İhtiyar kafasını sallamış:

“Dedim ya bir türlü erken karar verme illetinden kurtulamadınız. Benim oğlan yanımda, sizinkiler askerde. Ama bunların hangisi talih, hangisi talihsizlik bunu şimdiden bilemeyiz.”

Öykü böyle sürüp gidiyor.

*

Elli yıllık Cumhuriyet okuru Kuşadalı Necdet Ecer (91) arada telefonla arar. 

Gazeteyi, yazarları torununun kulağını çeker, tatlı sert eleştirir. Sonunda da sözlerini Çin bilgesi Lao Tsu’ya ya da Stoacı filozof Epiktetos’a bağlar. 

Lao Tsu’dan özetledi bu defa:

“Hayatın küçük bir dilimine bakıp tamamı hakkında karar vermekten kaçının. Çünkü karar, aklın durması halidir. Karar verdiniz mi, düşünce de durur. 

Nihai karar demek, yaşamın büyüsünün bozulması demektir. Karar dinamizminin inkârıdır. Ama akıl, yine de insanı her şeyden bir sonuç çıkarmaya zorlar.

Çünkü değişim ve sürekli değişkenlik hali insanları huzursuz kılar. 

Yaşam demek yeni konumlar, yeni durumlar demektir” der.

*

Necdet Bey, hayatının yarısını Almanya’da “Bir melekti” dediği bir Alman hanımla yaşamış bir mühendis. Türkiye’ye birlikte dönmüşler. Bir oğulları olmuş. Yaşamlarını Kuşadası’nda birlikte sürdürürken melek eşi bir süre önce vefat etmiş. Ama hayatın sonu bilenemez ilginç bir gezi olduğu düşüncesinden yine de vazgeçmiyor: 

“Bir kapı kapanırken başkası açılır. Bir hedefe ulaşırsınız. Oracıkta yeni bir hedefin size göz kırpmakta olduğunu görürsünüz. Eşsiz bir maceradır hayat. Elbette görebilene, hissedebilene ve yaşayabilene...”

*

Kitaplarıyla, kendi yaptığı şaraplarıyla ve gelip giden konuklarıyla günlerini renklendiriyor. 

Epiktetos’un adeta hastası. Kimliğini kişiliğini Erzurum’da askerden rastlantı ile satın aldığı “Düşünceler ve Sohbetler”in biçimlendirdiğini anlatıyor:

“Huzurlu olmakta iradenin payı sanıldığından da fazladır. Karamsarlığı ve kuruntuları zihninden söküp atmadıkça mutlu olunamaz. Huzur ve mutluluk bir kararlılık meselesidir.”

*

Nedense bu defa sıkı sıkı tembih ediyor:

“Reyiz’e de fazla kafayı takmayın. Olan olacak. Olup biteni hayra yormak ve Epiktetos’un o sözünü kulağa küpe yapmak gerek: Sen istersen karga bile uğur getirir.”

*

Damat Bey acaba, yazdığı “Burası Çok Önemli” kitabıyla iç güveysinden halli olmayan ekonomik gidişata ve kayınpederinin son hallerine karga muamelesi mi çekiyor?

Yazarın Son Yazıları

Meşrubat Trump'tan meşruiyet...

Meşrubat Trump'tan meşruiyet...

Devamını Oku
30.11.2025
Risk-almak vermek

En dehşetengiz proje nedir?

Devamını Oku
23.11.2025
Abalar Feda Muazzez Hanım'a

Abalar fena Muazzez Hanım'a

Devamını Oku
16.11.2025
10 Kasım sırtlanlığı

10 Kasımlarda “Atam sen rahat uyu!” sloganını duyamaz olduk: Biliyoruz ki “Saygı duruşu, sap gibi durmaktır” diyen zihniyet iktidar olduğundan beri Atatürk’e rahat uyu demenin manası yok.

Devamını Oku
09.11.2025
Kasım notları

Kasım notları

Devamını Oku
02.11.2025
Durumlara rağmen doğa yasası şaşmaz

Para politikalarının mucidi ünlü ekonomist Milton Friedman (1912-2006) sanki bizimki için söylemiş: “Bir hükümet, bazen bir sorunu çözmeye kalkınca o sorun daha da büyük bir sorun haline gelir!”

Devamını Oku
26.10.2025
Şeytan-ı Racim-10.10.10

Ankara Tren Garı, Cumhuriyetin belleğinde bir istasyondan fazlasıdır.

Devamını Oku
12.10.2025
Trump ile trampa

Meşruiyet değildir AKP’nin en müşkül işi, müşkül odur ki meşruiyet ararken kördüğüm eder memlekette her işi.

Devamını Oku
28.09.2025
Amerikan açık pokeri

ABD’nin değil, dünyanın da tek adamı (!) Trump, sonunda bizim tek adamımız Erdoğan’ı bu perşembe günü Beyaz Saray’ında kabul edecek. Yaşasın.

Devamını Oku
21.09.2025
Kemal Bey... Tarihi ve talihi

Yarın 15 Eylül, tarihi bir gün.

Devamını Oku
14.09.2025
Baba-oğul ilişkisi

“Hırsızlık oğuldan babaya değil, babadan oğula geçer. R.T. Erdoğan 1994”.

Devamını Oku
07.09.2025
Babadan numarasız selefe...

Tayyip Bey’in bekası için mesai harcayan etkili-yetkili külliye başdanışmanlarının 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in konuşmalarını da inceledikleri biliniyor.

Devamını Oku
31.08.2025
Erdal İnönü ve Kürt ittifakı...

TBMM tatilde, malum komisyon salı günü yine de toplanıyor.

Devamını Oku
17.08.2025
Kutlu olmayasıca Sevr!

Bugün 10 Ağustos 2025.

Devamını Oku
10.08.2025
Komisyonun yazgısı!

Şu satırlara bakar mısınız?..

Devamını Oku
03.08.2025
Yapay zeka Bodrum'da

Bodrum'da yabancı turistler ayrılırken okudukları kitapları otel lobilerindeki kitaplıklara “armağan” ediyorlar.

Devamını Oku
27.07.2025
Altan abisiz gazetecilik...

“Gazeteci olunmaz. Gazeteci doğulur” gerçeğine inanan kuşaktandı...

Devamını Oku
20.07.2025
Paşa gönül ittifakı...

Günlerdir tonlarca laf, demeç, açıklama, nutuk...

Devamını Oku
13.07.2025
Sessiz sabotaj...

İktidar belli ki geceleri meydanlardan caddelere taşan on binlerin, yüz binlerin anaforuna kapıldı.

Devamını Oku
06.07.2025
Keşke mutlak butlanlansa...

Tayyip Bey'e siyasette ikbal yolunu açanlar onu milletvekili bile değilken Beyaz Saray’da ağırlayanlardı.

Devamını Oku
29.06.2025
Bir yıldız kaydı...

Bugün Çetin Altan’ın 98. doğum günü. Kemal Gür’ün ölümünün de 4. günü. H Çetin Altan’ın sadık okurlarındandı.

Devamını Oku
22.06.2025
TERÖR ÇÖPLÜĞÜ ORTADOĞU...

Komisyonumuz 'yağmasa da gürlemeye' kararlı!

Devamını Oku
15.06.2025
Hepimiz bir tür kurbanız bayramı...

Kutlu olsun! Bayram gönüllere de gele, daha da gitmeye.

Devamını Oku
08.06.2025
MHP’nin ‘görünmez el’i

Tüm siyasal partiler kurulurken fabrika ayarına sahiptir. Zamanla ve/veya parti yönetimleri el değiştirdikçe bu ayar değişir, bozulur, tanınmaz hale gelebilir.

Devamını Oku
01.06.2025
Başbuğdan Bahçeli’ye vasiyet mi?

Bu bir “belge” yazı.

Devamını Oku
25.05.2025
Gitanjali ve Ecevit

Bugün 18 Mayıs 2025.

Devamını Oku
18.05.2025
Notre Dame’ın değil, TC’nin iki kamburu

Notre Dame’ın değil, TC’nin iki kamburu

Devamını Oku
11.05.2025
Nermin... Bir Cumhuriyet şarkısı

Nermin... Bir Cumhuriyet şarkısı

Devamını Oku
27.04.2025
Baharlar tekin değil!

Baharlar tekin değil!

Devamını Oku
13.04.2025
Ucuz üyelik yahnisi

Ucuz üyelik yahnisi

Devamını Oku
06.04.2025
Meydan bayramı

Meydan bayramı

Devamını Oku
30.03.2025
Beyaz Türk olarak bir Kürt portresi

Beyaz Türk olarak bir Kürt portresi

Devamını Oku
23.03.2025
‘Kurucu önder’in kaleminden

‘Kurucu önder’in kaleminden

Devamını Oku
16.03.2025
Biri ötekine ihanet ederse...

Biri ötekine ihanet ederse...

Devamını Oku
09.03.2025
Tek tabanca Kürt’ü arzımdır

Tek tabanca Kürt’ü arzımdır

Devamını Oku
02.03.2025
Muamma ve Doruk ile Nehir

Muamma ve Doruk ile Nehir

Devamını Oku
09.02.2025
Tekerrür ve tashih

Tekerrür ve tashih

Devamını Oku
02.02.2025
Monşersiz diplomasi

Monşersiz diplomasi

Devamını Oku
19.01.2025
Maziye bak ileriyi gör

Maziye bak ileriyi gör

Devamını Oku
12.01.2025
Aklımızdaki meret soru...

Aklımızdaki meret soru...

Devamını Oku
05.01.2025