Siyaset ve saadet...

01 Kasım 2020 Pazar

11. ayın 1’i bugün.

Zaten bu 2020 hepyek gelmiş bir yıl!

Geçmişe sünger, geleceğe tespih çekerek yaşamak da “Dün dündür, bugün bugün!” diyerek siyaset yapmak da mümkün.

Elbette matem tutmak da.

*

Tarih: 1 Kasım 1922. Büyük Millet Meclisi’nin, dünyaya saltanatın kaldırıldığını ilan

etmesinin yıldönümündeyiz.

İktidardan çıt yok.

Herhalde, Reyiz’in şahsında yeniden kurulmakta olduğu için.

Artık yeniden kaldırıldığı günü bekleyeceğiz.

*

(Sonraki 1 Kasım’lardan 1927’dekinde Gazi Mustafa Kemal 2. kez Cumhurbaşkanı seçildi. 1928 yılının 1 Kasımı’nda yeni Türk alfabesi kabul edildi. Ertesi yılınkinde Atatürk,

Nutuk’u TBMM’de okudu.)

İktidar için bunların hiç önemi olmadı zaten. Bizimkisi sırf kayda geçirmek.

*

2020 de zaten ziyadesiyle kayda geçirilecek bir yıl olmayı sürdürüyor.

Reyiz korkusunu bile sollayan koronavirüsle başlamıştık.

Ölümler, sel felaketleri, zamlar, işsizlik, yoksuluk ve depremlerle devam ediyoruz.

Ve 21 yıl önceki “Gölcük 7.4 yetmedi mi”nin tekrarı pespayelikleriyle..

*

Halimizi takrire hicabımızın” mani olacağını bilmiş gibi Mehmet Akif de zamanında bir ayet desteğin yardıma koşmuş zaten:

İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden, bizi helâk eder misin, Allah’ım?

(A’râf 155)

Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?

Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!

Nûr istiyoruz... Sen bize yangın veriyorsun!

‘Yandık!’ diyoruz... Boğmaya kan gönderiyorsun!

Mazlûmu nedir ezmede, ezdirmede mânâ?

Zâlimleri adlin, hani öldürmedi hâlâ Câni geziyor dipdiri... Can vermede mâsûm

Suç başkasınındır da niçin başkası mahkûm?

Eyvâh! Beş on kâfirin îmanına kandık;

Bir uykuya daldık ki cehennemde uyandık

Mâdem ki, ey adl-i İlâhi yakacaktın...

Yaksaydın a mel’unları... Tuttun bizi yaktın.

*

Deprem, depmekten- depremekten geliyor.

Bu hafta 19. yılına giriyoruz; milletçe, ülkece depilip duruyoruz.

Depilmenin, altyapısını “imar barışı” ile “kentsel dönüşüm” ile “denetimsizlik” ile iktidar hazırlayıp duruyor. Örnek çok taze:

İzmir’de 811 bin kaçak yapı imar barışından yararlanmış.

Devlet 2 milyar 150 milyon TL kazanmış(!)

Milletin kaybını açıklayan da çıkar inşallah.

Mesut Yılmaz

Anne babanın çocuğa isim koyması, dilek ağacına çaput bağlamak gibidir.

Mesut, saadet içinde anlamına geliyor. Yolunu göstermedikleri için de Mesut Bey saadeti hep siyaset içinde arayanlardandı.

İstanbul’u terk edip siyasal bilgiler fakültesine gitmesi bundandı. O yıllarda (1969-70) tanımıştım ama arkadaş olamamıştık. O da maliye bölümündeydi. Bir sınıf üsteydi. Doğuştan sosyal mesafeye yatkın olanlardandı. Biz yatılı okuduğumuz okulun önünde Kızılay dolmuşu beklerken o Opel arabasıyla önümüzden geçip Kennedy Caddesi’ndeki apartman dairesine giderdi.

Okuldaki sağ sol bir derneğe bulaşmadığı biliniyordu. Ama yakın arkadaşlarına siyasete atılıp bir gün mutlaka başbakan olacağını anlattığını duyuyorduk.

Gazetecilik ile siyaset hele bir de “mekteptaşlık” sosyal mesafe dinlemiyor.

Bir dış gezide anayasa sınavında Mümtaz Soysal’dan 10 aldığını övünerek anlatmıştı.

Ben de 9 aldığımı söyleyince “Bak 1 not ile başbakan olmayı kaçırdın!” diye gevrek bir kahkaha atmıştı.

Mesut olmak için başbakan olmak şart değil!” demek aklımdan geçti. Ama artık gazeteci değil, milletvekili idim. Sustum.

Uzun yıllar gazeteci olarak izlemiş, röportajlar yapmış, hakkında yazılar yazmıştım.

Birikim ve yetenek bakımından çok üstün özellikleri vardı. Hiç aşina olmadığı bir konuda önüne konulan birkaç sayfalık metne üçbeş dakika göz gezdirip mükemmel bir konuşma yapabiliyordu.

Ama kırk yılı aşan gözlem ve hissiyatım kendisinin siyaseti örneğin bir Demirel, Erbakan veya Ecevit kadar aşkla şevkle yapmadığı idi.

Yine de sonuna kadar asılmaktan vazgeçmedi. Reyiz’in Rizesi’nden 2007 yılında bağımsız

olarak seçilip geldi.

Gül’ün dönemi bitiyordu. Hedefi Cumhurbaşkanlığı’nda hemşerisine rakip olmaktı. Ama Reyiz anayasa değişikliği ile ipleri ele geçirdi.

*

Siyaset saadet getirmiyor.

Ebedi saadeti, ebedi liderlikte arayanlara inşallah getirir.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Hasetle hasretle Demirel 8 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları