Fanteziye yer yok
Ahmet Yavuz
Son Köşe Yazıları

Fanteziye yer yok

01.05.2023 04:00
Güncellenme:
Takip Et:

Ülke, çevresi ve dünya kaynıyor. Dünya yeni jeopolitik gelişmelerin doğum sancısını çekiyor. Bu, iç politikayı da etkiliyor ve daha çok etkileyecek... 

Seçime ilişkin tahminler en önemli gündemi oluşturuyor. Gerçek bir yol ayrımı yaşanacak. Yıllardır ilk defa ülkede iktidar seçimi kaybederse yaşanabilecek olumsuzluklar konuşuluyor. Kaygı verici bir durum. AKP sandıktan çıktığında kimse itiraz etmeden iktidarı teslim etti. Üstelik YSK’ye ilişkin hiçbir kuşku duyulmuyordu. Oysa artık güven duyulan bir organ olmaktan çıktı. İktidarın sandıktan çıkan sonuçlara göre belirlenmesi geleneğinin sürdürülmesi stratejik bir kazanç olacaktır. 

Ancak seçimi kim kazanırsa kazansın önümüzdeki dönem koşullar ağırlaşacak. Ekonomi ve dış politika iki önemli sorun alanı ve ikisi de birbirine bağlı. Üstelik dünyadaki jeopolitik gelişmeler bazı tercihleri dayatıyor ki bunlar kolay yönetilebilir değil. Etnik ve mezhepsel temelli özgürlüğü öne çıkaran ve tarikatları meşru yapılar haline getiren yaklaşımlar kaygı uyandırıyor.

Bu kaygılara rağmen şaibesiz bir seçimden sonra iktidarın sandıkta değişmesi, sonrasında doğru adımlar atıldığı takdirde ülkenin istikrarına ve itibarına büyük katkı sağlayacak ve önünü açacaktır.

ÇEVREDE DURUM 

Suriye’de Esad savaşı kazandı. Suudi Arabistan, BAE ile ilişkileri düzeldi. Arap Birliği’ne kabul edilmesi durumunu daha güçlendirecektir. Ancak henüz ülkesinin toprak bütünlüğünü, siyasi birliğini sağlayamadı. Cihatçı grupların kontrolü altındaki İdlib, Türk ordusu tarafından kontrol edilen gruplar ve alan, ABD himayesindeki PYD’nin egemen olduğu Fırat’ın kuzey ve doğusunda kalan saha tamamen denetimi dışında. Türkiye ile atılacak adımlar için Esad da seçimi bekliyor. Ülke nüfusunun yarısını kaybetmiş ve harap vaziyette...

Sudan’da iç savaş küresel aktörlerin mücadele arenasına döndüğü koşullarda yaşanıyor. Kıymetli minerallerin varlığı Batı ile Rusya arasında vekâlet savaşının varlığına işaret ediyor.

Rusya-Ukrayna savaşının kızışacağı görülüyor. Batı Ukrayna’yı hem bir bahar taarruzuna hem de NATO üyeliğine hazırlıyor. Bu, ABD’nin Karadeniz’i de içerecek şekilde Avrupa’yı savaş alanı yapması anlamı taşıyor. Büyük tehlike ve tehdit... 

Azerbaycan-Ermenistan gerginliği devam ediyor ancak Paşinyan’ın mevcut durumu kabule yönelik tavırları istikrara katkı sağlayabilir. Yine de iyimser olmak için erken...

Suudi Arabistan’daki gelişmeler ilginç... Çin ile ilişkileri, petrolünü satışta ABD Doları tekeline karşı tavrı, İran ile barışma adımları dikkate değer gelişmeler.

DÜNYANIN DURUMU

Çin’in Ortadoğu, Afrika açılımları ve Ukrayna savaşına ilişkin girişimi, Rusya ile rezervli birliktelik görüntüsü, Kuşak-Yol inisiyatifi, yükselen dünya gücü olarak yeni bir dünya düzeni talebi ve buna yönelik attığı adımlar...

Buna karşın ABD’nin AB ile birlikte “Kurallara Dayalı Dünya Düzeni” adı altında karşı koyması; stratejik önceliğini Pasifik Okyanusu’na kaydırması; Japonya, Avusturalya, Güney Kore ve Tayvan eksenli olarak siyasi ve askeri konumlanması... Yeni dönemin rekabet/çatışma potansiyeli/gerginlik karakteristiğini açıklıyor.

TÜRKİYE’NİN DURUMU

Yeni jeopolitik konjonktürde ülkenin stratejik tercihine ilişkin bir yargıda bulunabilmek için belirtmemiz gereken iki olguyu dikkate almak zorundayız. 

Birincisi, siyasi ve fiziki coğrafyanın önemi zamanın koşullarına göre artar veya azalır. İki kutuplu dünya düzeni döneminde Yeşil Kuşak projesi gereği Sovyetler Birliği’nin çevrelenmesi gerekiyordu ve Batı’nın gözünde Türkiye oldukça değerliydi. Varşova Paktı dağılınca bu önem oldukça azaldı. Hatta BOP ile birlikte ülke Batı’nın hedefi haline geldi. Çekilen sancıların önemli bir kısmı bu gelişmeyle bağlantılıdır.

İkincisi, büyük güçlerin çöküşlerinin zaman aldığı gerçeğidir. Örneğin Osmanlı İmparatorluğu’nun gerileme başlangıcı genel olarak 1699’da imzaladığı Karlofça Anlaşması’yla açıklanır oysa çöküşü 1920’de imzaladığı Sevr Antlaşması’yla olmuştur. Yaklaşık 200 yıl... Buradan hareketle şunu söylemek yanlış olmaz: ABD geriliyor ancak çöker mi bilinmez ama önünde küresel güç olarak henüz birkaç yüzyıl olacağının bilincinde olunmalıdır.

Bu iki olgu, karar vericiler için öyle kolay bir tercih yapma durumunda olunmadığını ortaya koymaktadır. Dünya coğrafyasının merkezinde ve önemli fay hatları üzerinde bulunan Türkiye’nin her iki tarafın rekabetinden yararlanmaya dayalı bir strateji geliştirmesi mecburiyettir. 

Yükselen Çin’in varlığı ve Rusya ile bağı, önümüzdeki dönemde Batı nezdinde Türkiye’nin jeopolitik önem seviyesini çok daha yükseklere çekecektir. Türkiye, eski iki kutuplu düzende sahip olduğu önemden çok daha değerli hale gelebilir. Bunun doğru yönetilmesi, jeopolitik aklın devlet yaşamında egemen kılınmasına bağlıdır ve yetkin kadroları barındıran kurumların hayat bulmasıyla mümkündür...

Esas amaç unutulmamalıdır: Emperyal sistemin kaçınılmazlığı bağlamında güvenlik, refah ve özgürlüğün bileşkesi olan bekayı korumak ve geliştirmektir. Devlet hayatı fantezi kaldırmaz...

Yazarın Son Yazıları

Sakarya’dan Afyon’a

Sakarya’dan Afyon’a

Devamını Oku
28.08.2023
Stratejik körlük

Stratejik körlük

Devamını Oku
14.08.2023
Adem Huduti’nin suçu ne?

Adem Huduti’nin suçu ne?

Devamını Oku
31.07.2023
Yeni vesayet odağı

Yeni vesayet odağı

Devamını Oku
17.07.2023
Wagner dersi

Wagner dersi

Devamını Oku
03.07.2023
Demirel

Demirel

Devamını Oku
19.06.2023
Yanlış tasarımın bedeli

Yanlış tasarımın bedeli

Devamını Oku
05.06.2023
Seçimi kazanmak mümkün

Seçimi kazanmak mümkün

Devamını Oku
18.05.2023
Fanteziye yer yok

Fanteziye yer yok

Devamını Oku
01.05.2023
Küçük dilimi yutacaktım

Küçük dilimi yutacaktım

Devamını Oku
17.04.2023
Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Deprem, devlet ve TSK: Birkaç stratejik sonuç

Devamını Oku
03.04.2023
18 Mart’ın anlamı

18 Mart’ın anlamı

Devamını Oku
20.03.2023
Aktif fay hatları

Aktif fay hatları

Devamını Oku
06.03.2023
Yetkin aklı egemen kılmak

Yetkin aklı egemen kılmak

Devamını Oku
20.02.2023
Millet İttifakı’nın beyanları

Millet İttifakı’nın beyanları

Devamını Oku
06.02.2023
Seçimde ne oylanacak

Seçimde ne oylanacak

Devamını Oku
23.01.2023
Suriye-Ukrayna aksı

Suriye-Ukrayna aksı

Devamını Oku
09.01.2023
Kocatepe’yi saran ruh

Kocatepe’yi saran ruh

Devamını Oku
26.12.2022
Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Tercihlerin ve dayatmaların bedeli

Devamını Oku
12.12.2022
Dış politika dönüşümü

Dış politika dönüşümü

Devamını Oku
28.11.2022
Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devletin yeniden yapılandırılması ihtiyacı

Devamını Oku
14.11.2022
Mahir Ünalgiller

Mahir Ünalgiller

Devamını Oku
31.10.2022
Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Savaşın kaybedeni Avrupa’nın arayışı

Devamını Oku
17.10.2022
Dolaylı savaş

Dolaylı savaş

Devamını Oku
03.10.2022
Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Kürt sorunu ve uluslararası boyut

Devamını Oku
19.09.2022
Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Kürt sorununda AKP’nin yıkıcı adımları

Devamını Oku
09.09.2022
Kürt sorunu var mı?

Kürt sorunu var mı?

Devamını Oku
08.09.2022
Kahramangiller!

Kahramangiller!

Devamını Oku
05.09.2022
Suriye’den çıkış stratejisi

Suriye’den çıkış stratejisi

Devamını Oku
22.08.2022
‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

‘Büyük Savaş’ kaçınılmaz mı?

Devamını Oku
08.08.2022
Lozan’ı anarken

Lozan’ı anarken

Devamını Oku
25.07.2022
Sağım solum ezber

Sağım solum ezber

Devamını Oku
11.07.2022
Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Sığınmacıları kaldıraca dönüştürmek

Devamını Oku
27.06.2022
Çatışmadan kaçınmak

Çatışmadan kaçınmak

Devamını Oku
13.06.2022
28 Şubat algısı ve yargısı

28 Şubat algısı ve yargısı

Devamını Oku
30.05.2022
"Biz ideali ve imanı götürüyoruz” diye başlayan yolculuk

.

Devamını Oku
19.05.2022
İçerde ve dışarda savaş

İçerde ve dışarda savaş

Devamını Oku
16.05.2022
Dip dalga büyüyecek

Dip dalga büyüyecek

Devamını Oku
11.05.2022
Savaşın gidişatı

Savaşın gidişatı

Devamını Oku
02.05.2022
İki büyük sorun

İki büyük sorun

Devamını Oku
18.04.2022