Erkek ıslahevleri!
Enver Aysever
Son Köşe Yazıları

Erkek ıslahevleri!

29.08.2019 07:30
Güncellenme:
Takip Et:

Kadın cinayetleri siyasaldır” söylemi yüzde yüz doğrudur. Her tür gericilikle mücadele etmeden başarı kazanmak mümkün değildir. Umut veren şudur: Farklı toplumsal gruplarda kadınlar “cinayet, şiddet” konusunda kolayca yan yana gelip tepki veriyor. Bu ölçüyle bakarsak, geçen hafta da dahil olmak üzere kadın mücadelesine hayranlık duymamak mümkün değil.
Erkek egemen dile, töreye, dinsel baskıya, iktidar şiddetine karşın boyun eğmeden sahaya çıktı, ses verdi kadınlar. Bunu değerli buluyorum. Erkeğe düşen; kadınlar ne karar verirse benimsemek, yanında olmak, üzerine düşen görev varsa çalışkanca yerine getirmektir. Akıl vermeye kalkmak, baştan “buyurgan, kibirli iktidar” tavrıdır. Bunu yapan erkek ya susmalı ya da birikimli kadınlardan dil ve tavır konusunda destek almalıdır. İşe buradan koyulacağız.
Gelelim umut kıran taraflara. Sahaya çıkıp mücadeleye girişen kadınlar görünür olup sesini duyurabiliyor. Oysa, halen evde tehdit altında olanları bilmiyoruz. Hafta boyu ekranda yaptığım programlara gelen ihbarlara bakılırsa, durum sanılandan çok daha ciddi boyutta. AYM eliyle iyice çaresiz kılınan kadın, şehir meydanlarında haykıran hemcinslerinin yanına gelemiyor, çoğu zaman yasal destek alamıyor, ruhsal katkıdan yoksun, kaderine mahkûm ölümü bekliyor. Örnekler çok.
AKP ile kurulacak hiçbir masadan umutlu değilim. AKP’de sorumluluk alan kadın bakanların, vekillerin iyi niyetli olsalar bile, pek de başarı sağladıklarını söyleyemeyiz. AKP ideolojik olarak kadını aile içinde, evde görmek istiyor. Erkeğe hizmetçi gördükleri kadınların, neredeyse öldürülmelerini kendi davranışlarından kaynaklı olduğuna inanır haldeler. Bana kalırsa Diyanet, AKP’nin sesidir ve kadını koyduğu en iyi yer “emanet” olma halidir. Cinayetler toplumsal destek olmadan yaygınlaşamazdı. Bu yüzden kimse “AKP’den önce de cinayetler vardı” demesin. Evet, vardı. Çünkü AKP’den önce de ülke gericiydi. Ama AKP, bu gericiliği kurumsallaştırdı ve artık geri dönülemez biçimde sağlam zemine oturttu. Sorun budur.
Güçlü kadın avukatlar sayesinde mahkemelerde büyük mücadele veriliyor. O kadar öznel ölçülerle karar veriyor ki hâkimler, mağdur olan suçluya dönebiliyor. Yıllarını AKP iktidarında geçiren “kindar nesil” çocukları, şimdi mahkeme başkanı oldu. “Kadın cinayetleri siyasaldır” gerçeğinin önemli bir göstergesi de budur. Hâkim, kafadan “kadın kabahat işlemezse erkek niye zıvanadan çıksın” diye düşünüyor. Somut örnekleri avukat arkadaşlar yayınlarda anlattı. Bunu bilen katil; tıraş oluyor, kravat bağlıyor, yüzüne mahcup bir ifade koyarak “Çok sevdim, namusumu temizledim” diyor örneğin. Soyut kavramlar, somut olgunun önüne geçiyor. “Sevgi”, “namus” benzeri kişiden kişiye değişen kavramlar üzerinden “iyi halli” olduğu kanısı oluşuyor erkeğin. Neden? Çünkü hâkim de aynı kafada, oradan bakıyor yaşama. Dedim ya, gericilik salgın hastalık, toplumu öldürmek üzere.
Peki, çözüm ne? Önce bakış değişmeli. Söz gelişi “kadın sığınmaevleri” yerine “erkek ıslahevleri” kurulmalı. Daha ilk aşamada, çocuğuna tokat attığı an mesela, kişi hemen yasal zorunlulukla bu evlere gitmeye mecbur edilmeli. İlk aşamada diyelim on hafta. İleri giderse belki bir yıl. Israr ederse mahkûmiyet olmalı. Bu evlerde cinsiyetçi dil, insan hakları, İstanbul Sözleşmesi türü dersler uzman kadınlar tarafından erkeklere verilmeli. Kadın tecrit edileceğine, erkek bedel ödemeli. Okul öncesi eğitimden başlayarak kesin laiklik ilkesine sadık, evrensel ölçüde bilimsel eğitim verilmeli. Elbette Diyanet kapanmalı, mal varlığı ve iktisadi kaynakları kadınlar ve çocuklar için kullanılmalı (Bu ayrı mesele).
Diyeceksiniz ki “bunlar nasıl olacak?” Eldekinden başlayalım. İmamoğlu; AKP’nin dinci vakıflara aktardığı 357 milyonu “kadın ve çocuklara harcayacağım” desin. Bunu tüm başkanlar yapabilir. Bu parayla okul öncesi eğitim kurumları açılsın örneğin. Tüm çalışanlar kadın olsun. Böylece hem istihdam yaratılmış olur kadınlara, hem de okulda gerici eğitime maruz kalacak çocuğun sağlam temel alması sağlanmış olur. Geliri düşük kadınlara lojman verilsin. Bu süreçte iş sahibi olmaları için eğitim sunulsun. Belediye işe alımından öncelik sağlansın. Bir yerden başlamak gerek.
Kılıçdaroğlu, muhafazakâr seçmeni ürkütmemek için ihtiyatlı olunmalı” tutumundan vazgeçmeli. Genel başkan olduğu günden beri bence en güçlü döneminde. “Diyanet kapatılsın”, “Zorunlu din dersleri kaldırılsın”, “İmam hatipler sınırlandırılsın” diyebilmeli. Sandığından öte destek bulacaktır.
Toplum, AKP’nin uydurduğu dinden rahatsız, bunu söyleyebilmeli! Kültürel İslam ile yaşananların ilgisi yok. Tarikat, cemaat bataklığı toplumu usandırdı. Cesur olmak gerek, toplumsal dönüşüm ancak böyle sağlanır. Ayrıca, hemen bir çalıştay yapıp alınan kararları tüm belediyelerde uygulayabilir CHP. (Elbette çalıştayı bıyıklı heriflerle yapmayacaksın.) Somut adımlar toplumsal güveni sağlar.

Yazarın Son Yazıları

Cumhuriyet okuruna veda

Ustam Feridun Benden aradı “Altmış yıldır Cumhuriyet okuruyum, gazetenin sahibi sayılırım.

Devamını Oku
05.04.2021
İflas

İflas

Devamını Oku
25.03.2021
İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

İstanbul Sözleşmesi erkekleri de yaşatır!

Devamını Oku
22.03.2021
Vicdan terazisine güvenmek

Ahmet Oktay gazeteciliği bırakıp zamanının tamamını edebiyata vermişti; söyleşirken “Günlük meseleler hep yazmaktan çaldı” dedi.

Devamını Oku
18.03.2021
12 Mart’ı doğru okumak

12 Mart’ı doğru okumak

Devamını Oku
15.03.2021
Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Yeni Türkiye’de makbul vatandaş kimdir?

Devamını Oku
08.03.2021
‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

‘Ne yapmalı’ sorusuna yanıt!

Devamını Oku
04.03.2021
Grev

Grev

Devamını Oku
01.03.2021
İçindeki faşisti sustur!

İçindeki faşisti sustur!

Devamını Oku
18.02.2021
Sürü gururuna kapılmak!

Sürü gururuna kapılmak!

Devamını Oku
15.02.2021
Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Uzaya gitmek mi zor, anayasa yapmak mı?

Devamını Oku
11.02.2021
İstifa istemek demokratik haktır!

12 Eylül faşizminin güler yüzlü kahramanı Özal, ülkenin okuryazarlarını içeri tıkan darbenin ardından meydanı boş bulmuştu.

Devamını Oku
08.02.2021
İnsan olan boyun eğer mi?

İnsan olan boyun eğer mi?

Devamını Oku
04.02.2021
Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Kılıçdaroğlu haklı mı, haksız mı (!)

Devamını Oku
01.02.2021
Yeni Türkiye’nin elçisi!

Yeni Türkiye’nin elçisi!

Devamını Oku
28.01.2021
Hayat damarları kesilmiş ülke

Hayat damarları kesilmiş ülke

Devamını Oku
25.01.2021
Tek kale demokrasi oyunu

Tek kale demokrasi oyunu

Devamını Oku
21.01.2021
Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Kar, pisliğin üstünü örter mi?

Devamını Oku
18.01.2021
Her yönüyle düşkünler toplumu!

Her yönüyle düşkünler toplumu!

Devamını Oku
14.01.2021
Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Kurtarıcılardan kurtulmak lazım!

Devamını Oku
11.01.2021
Boğaziçi rektörsüz de olur!

Boğaziçi rektörsüz de olur!

Devamını Oku
07.01.2021
Neye şaşırdınız ki?

Neye şaşırdınız ki?

Devamını Oku
04.01.2021
Tuz koktuktan sonra!

Tuz koktuktan sonra!

Devamını Oku
31.12.2020
Yobazın duası kabul olur mu?

Yobazın duası kabul olur mu?

Devamını Oku
28.12.2020
Değişim hamaseti!

Değişim hamaseti!

Devamını Oku
24.12.2020
Kullar ve yurttaşlar!

Kullar ve yurttaşlar!

Devamını Oku
21.12.2020
Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Sınıf bilinci yoksa kuru ekmek bile yok!

Devamını Oku
17.12.2020
Modern gericilik!

Modern gericilik!

Devamını Oku
14.12.2020
Paranın dini imanı

Paranın dini imanı

Devamını Oku
03.12.2020
Katar’a devredilen ülke!

Katar’a devredilen ülke!

Devamını Oku
30.11.2020
Cin, cemaat, cehalet!

Cin, cemaat, cehalet!

Devamını Oku
26.11.2020
Ve Arınç yeniden sahnede!

Ve Arınç yeniden sahnede!

Devamını Oku
23.11.2020
Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Ağzının tadı ne zaman kaçacak kardeşim?

Devamını Oku
19.11.2020
Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Saray dalkavuksuz, entrikasız olur mu?

Devamını Oku
16.11.2020
Bir kira, bir yuva

Bir kira, bir yuva

Devamını Oku
12.11.2020
Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Bir ‘ABD’ Doları kaç ‘Türk’ Lirası!

Devamını Oku
09.11.2020
Kapitalizmin tanrısı!

Kapitalizmin tanrısı!

Devamını Oku
05.11.2020
Enkaz!

İzmir deprem haberi önüme düşünce, pek çok kişi gibi hemen kendi deneyimlerimi anımsadım. İstanbul’da iki kez sallanmıştık, günlerce parkta yatıp, dehşet içinde haberleri gözlemiştik; ilk saatlerin ne denli zor olduğu gün gibi aklımda hâlâ!

Devamını Oku
02.11.2020
Devrimci Cumhuriyet için!

Devrimci Cumhuriyet için!

Devamını Oku
29.10.2020
Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Popstar dinciler ve Cumhuriyet

Devamını Oku
26.10.2020