Festival şenliktir

01 Haziran 2022 Çarşamba

Ellinci yılını dolduran Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’ne geri sayım çoktan başladı. Açılış, 06 Haziran günü AKM’nin Türk Telekom Opera Salonu’nda yapılacak. Yeni AKM’nin ilk festivali olacak.

“Festival” sözcüğü kendi içinde sınırsız ve ulvi bir coşku barındırır. 

Bugün yeryüzünde bunca sorun varken festivaller de artık mitolojik çağdakilerin benzeri bir coşkuyla kutlanmıyor. Yerel toplumlarda geleneksel olmuş, belli mevsimlerde, belli günlerde, hatta belli saatlerde yapılan bu etkinliğin adı Latince “Festa”dan gelir. Özellikle doğanın uyanışı için şenlikler yapılırmış. Eski Mısır’da da benzer törenler varmış. Antik Yunan’da  tanrılar için kutsal yerlerde ve tapınaklarda festivaller düzenlemek ve her yıl aynı zamana denk getirmek bir gelenektir. Tanrıları onurlandırmak adına düzenlenen bu festivallerde müzik, tiyatro ve spor yarışmaları yapılır. Bu dönemin en önemli festivallerinden bir tanesi üzüm bağları, şarap ve esriklik tanrısı Dionysos adına düzenlen festivaldir. İ.Ö. 7. yüzyıla dek uzanan yıllarda doğaçlamalar, danslar ve spor oyunlarıyla seçkinlerin düzenlediği şenlikler zamanın simgesi olmuştur. Şenliklerde tanrıların ve yarı-tanrıların dünyasındaki olaylar pandomim, dans ve çalgı eşliğindeki şarkılarla dile getirilir. Aulos, flüt ve çitara gibi insan sesine eşlik etmiş eski Yunan çalgıları da bu festivallerin tarihi içinde gelişim göstermiştir.

Ortaçağ öncesindeki Hellenistik (eski yunan) kültürün mimari yapıtları, heykelleri ve edebiyat örnekleri günümüze dek korunduğu halde, bugün o çağın müziğine ilişkin hemen hiçbir örnek kalmamıştır. Röne­sans’tan bu yana papirüs yazıları, kil tabletleri ve mağara duvarlarındaki resimsel kalıntıları inceleyen müzikbilimciler, nota benzeri işaretlerden ezgiler üretip yıllar boyunca o dönemin müziğini okumaya çalıştılar. 

Eski Yunan’da müzik, dans, şiir ve dinsel törenler birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Antikçağın Anadolu ozanı Homeros, İlyada ve Odysseia destanlarında müziği, Tanrısal bir uyarı, insan kişiliğini etkileyen üstün bir güç olarak gösterir. Kimi müzik biçimlerinin kökü de Apollon ve Dionisos törenlerinde yatar. Bu iki temel Tanrının kendi kimliklerine göre müzikli törenler, çalgılar, danslarla müzik çağları oluşmuştur: Örneğin Apollon, güneş, okçuluk, akıl ve kehanet tanrısıdır. Simgesi olan çitara telli bir çalgı olup, lirin gelişmiş şeklidir. Apollon’un müziği, dingin ve huzurlu etkiler doğurur. Şiirsel biçimler ve müzikteki Klasik Dönem (Haydn Mozart dönemi) Apollon törenlerinden esinlenmiştir. Öte yandan, Dionisos, şarap ve taşkın coşkunun tanrısıdır. Esrikliğin, şehvetin, dansın, yaşamdan zevk almanın simgesidir. Çalgısı aulos, çifte kamışlı, zurna benzeri bir üfleme çalgıdır. Dionisos törenlerinden de tiyatro sanatları türemiş ve 19. yüzyılın Romantik Dönemi esinlenmiştir.

Festival şenliktir. Her yıl yeni dansların, yeni şiirlerin, yeni tiyatro yapıtlarının sunulduğu, izleyicilerin de yaratıcılıkla, neşeyle yaşadığı bir dönemdir. 

Çağlar ilerledikçe, daha ileri toplumlarda konularına göre ayrılan festivallerin en coşkulusu da yine müzik festivalleri olmuştur. Şimdi bu gözle yeni başlamakta olan 50. İstanbul Festivali’ne bakınca “ah bir zamanların festivallerindeki gibi bir opera da olsaydı, bir dans, bale gösterisi de, dünyanın diğer ülkelerindeki gibi daha çok boyutlu bir festivalimiz olsaydı” diyoruz . Yine de unutmayalım ki çocuklar için, gençler için hazırlanmış programlar ve ilk kez seslendirilecek yapıtlarla 50. İstanbul Festivalimiz de bugünün bütçesi içinde olabildiğince alımlı gösteriler sunacak.

06 Haziran’da yeni AKM’de buluşmak üzere.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Eski bayramlar 10 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları