Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Semele
Mitolojinin imge zenginliğine bayılırım. Yıllarca radyoda mitoloji-müzik programları yaptım, bu konuda dersler verdim.
Süreyya Operası’nda, Opera İstanbul tarafından sahnelenen “Semele” operasının son temsilini izledim. Yunan mitolojisinde Zeus, Kadmoslu Harmonia’nın kızı Semele’ye âşık olur, ancak karısı Hera kızı kıskanır ve yaşlı bir sütnine kılığına girerek Semele’ye şöyle der: “Tanrıların Tanrı’sı Zeus’a yalvar da sana kendini insan şeklinde değil, Tanrı olarak bütün görkemiyle tanıtsın.” Semele de bunu Zeus’tan ister. Oysa Zeus bilir ki şimşek ve yıldırımlar çakan asıl benliği ortaya çıkınca Semele’yi yakacaktır. Kız o kadar yalvarınca dayanamaz ve bütün hışmıyla, şimşekleriyle yeri göğü sarsar. Onun şimşekleri Semele’yi de yakar ve ölürken yedi aylık çocuğunu düşürür. Zeus onu alıp baldırının içine saklar, vakti gelince çocuk Zeus’un baldırından yeniden doğar. Bu çocuk Şarap Tanrısı Diyonisos’tur.
George Frideric Handel’in “Semele” adlı operası değerli rejisörümüz Aytaç Manizade’nin ilginç buluşlarıyla sahnelendi. Aytaç Hanım kendini operaya adamış, 60’a yakın eser sahnelemiş değerli bir rejisörümüz. Mitolojik konunun güncel değerler içinde sahnelendiği “Semele” operası “Geç Barok” döneminin özelliklerini taşıyor. Solistlerin yanı sıra küçük bir çalgı topluluğu ve küçük bir koro var. Orkestra şefi Batuğhan Uzgören ve klavsenci Ozan Zincir temsilin zengin değerleri.
Semele’nin mitolojideki konusunu hafifleterek ele alınmış:
Semele ölümsüz olmak hırsıyla yanıp tutuşmaktadır, oysa Prens Anthemas ile evlenmek üzeredir. Düğün sırasında kendini insan şeklinde gösteren Zeus kızı kaçırır. Bunu öğrenen kıskanç Hera hipnoz tanrısına bir ayna yaptırır. Semele’nin o ayna ile sahnedeki dansı ve ışık efektleri çok güzel kullanılmıştı. Zeus’a “Beni seviyorsan ve istiyorsan kendini Tanrı olarak göster bana” diye ısrar eder. Aytaç Hanım yapıtı modern bir reji ile bugüne uyarlamış: Hera’yı bir holding sahibi olarak ele almış. Zeus’u da çok çapkın bir adam!
Oyunun benim izlediğim kastı şöyleydi: Semele: Tülay Uyar Hatip, Jüpiter (Zeus): Onur Turan, Juno: İpek Evre, Prens Anthamas: Kaan Buldular, Kadmus ve Somnus: Ozan Kutlar, Ino: Esen Demirci, İris: Dilan Olgun Şimşek.
Aytaç Manizade “Opera İstanbul”un kuruluşunu şöyle anlatıyor:
“Viyana’da beş ayrı opera kendi programını yapıyor. İstanbul’da da devletten bağımsız ikinci bir opera kurmak istedik. Yeter ki sponsor bulunsun. Devlet operalarının hiç oynamadığı küçük kadrolu yapıtlarla yenilik getirmek istiyoruz. Opera İstanbul bu işlevi görecek. Amacımız operanın tiyatro özelliğini öne çıkartmak. Drama aynı ama küçücük ayrıntılarla değişikliğe uğruyor.”
Salonu tıka basa doldurmuş genç dinleyicinin Semele’yi nefes almadan izlemesi ve uzun alkışları çok güzeldi.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- ‘Bir an önce ilan etmelerini bekliyoruz’