'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!
Hüseyin Baş
Son Köşe Yazıları

'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

28.11.2011 05:00
Güncellenme:
Takip Et:
\n

Arap Baharının başlangıcı sayılan Kahirenin ünlü meydanı Tahrirdeki mitingler bir süredir, demokrasi ve özgürlük savaşlarının değil, kadınlara kitlesel tecavüzlerin merkezi haline gelmiş görünmektedir. Tahrir Meydanı birkaç ay önce demokrasi, insan ve kadın hakları, özgürlükler için savaşanların büyük kitleler halinde bir araya geldiği bir alan unvanına sahipken bugün iki gazeteci kadına kitlesel tecavüzle, ne yazık ki, bu ününü kaybetmişe benzemektedir. Uluslararası medyanın geçtiği haberlerde, en az yüzü aşkın bir güruhun, onca kalabalığın orta yerinde iki korumasız genç gazeteci kadına alçakça tecavüz ettiklerinden söz edilmektedir. Ancak olayın çok daha vahim olan tarafı talihsiz kadınlara, onları tecavüzcülerin elinden kurtaran ve içişleri bakanlığının mekânlarından birine götüren güvenlik güçlerinin, ayrıntılarını vermeye zorlandığım bir biçimde tecavüze devam etmeleridir. Bu açıdan yaklaşıldığında Tahrir Meydanı özgürlük ve demokrasi savaşımının alanı değil, gözü dönmüş çapulcuların gönüllerince at oynattıkları sefil bir mesire, bir aşağılık panayır alanıdır demek gerçek demokrasi savaşçılarını düşünerek pek de içimden gelmese de ne yazık ki görünen o.

\n

Bu yüzden Arap Baharı beklentisi içinde olanlar Tanrı bilir ne zamana kadar bekleyeceklerdir. Oysa çöplükte çiçek açmaz, bahar çöplüklere uğramaz. Demokrasi, özgürlük, insan ve kadın hakları gökten zembille inmez. Demokrasi ve özgürlüğün ödenmesi gereken ağır bedelleri vardır. Yeniden şu ünlü Arap Baharına dönüldüğünde çok sayıda insan bu baharın gelmesinin zor olacağı kanısındadır. Olup bitenlere bakıldığına bunu görmek için kâhin olmaya gerek yok. Sonuçta Kaddafi devrildi. NATO Libyanın petrolü için değil, özgürlüğü(!) için savaşa girdi ve Kaddafinin devrilmesini sağladı. Ardından, doğal olarak demokratik bir yönetimin gelmesi beklenirken, geçici hükümet Libyanın birliği gerekçesiyle şeriatı yeğledi. Böylece NATOnun anlı şanlı özgürlükleri, demokrasiyi, insan haklarını ağızlarından düşürmeyen üyeleri sayesinde Libyaya şeriat gelmiş oldu.

\n

***

\n

Libyada böyle oldu da baharın beklentisi içinde olan diğer Arap ülkelerinde ne oldu? Olanlar üç aşağı beş yukarı farklı değil. Arap Baharını ilk ateşleyen laik deneyimli, eğitimli Tunusta ilerici partiler bir araya gelmekte zorlanırken kendisine Rönasans adını yakıştıran dinci parti Ennahda aradan sıyrılarak seçimleri kazandı, ama iktidar için ilerici partilerle koalisyona razı oldu. Dert değil, bugün olmazsa yarın olur, sonunda şeriat gelir. O zamana kadar özgürlüklere karşı çıkmamak, kırılgan demokrasiye uyum sağlamak dinci parti için bir zorunluluktur, zamanı geldiğinde gerçek kimliğiyle nasılsa ortaya çıkacaktır. Takıyye sağ olsun! Şu ana kadar hesapta olmayan Fasta 25 Kasımda yapılan erken seçimleri önde bitirerek iktidara yaklaşan Müslüman Kardeşlerin Adalet ve Kalkınma Partisinin bu zaferi İslamcı partilerin bölgenin tümüne hâkim olacakları anlamına gelmektedir. Dinci partilerin, özellikle de Müslüman Kardeşler kökenli Salafistlere yakın dinci partilerin yakın gelecekte Mısırın da katılmasıyla Mağripten başlayarak Arap dünyasının tümüne hâkim olacakları güçlü bir olasılık sayılmaktadır. Müslüman Kardeşler yasaklı, ama güçlü örgütsel yapısıyla şu sıralarda iktidarı bir türlü bırakmak istemeyen askerlerle değişimden yana olan muhalefet arasında ikili oynamakta, tek başına iktidarın yolunu gözlemektedir. Sözü geçen dinci partilerin Körfez ülkelerinin petrol zenginlerinin politik ve parasal desteğine de sahip oldukları bilinmektedir. Örneğin Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) lideri de herkesin bildiği gibi Müslüman Kardeşler kökenli dinci partilerin hamileri arasında yer almaktadır. Nitekim AKP lideri haziranda ülkesine davet ettiği Suriye liderine kabinesine dörtte bir ya da üçte bir oranda Müslüman Kardeşlerden bakan almasını, bunu yaparsa ülkeyi sarsan silahlı direnişin sona ermesi için elinden gelen çabayı göstereceğini önermiştir. Bir yabancı diplomatın AFPye yaptığı açıklamaya göre Beşşar Esad ülkesininin azınlıktaki Alevilerin bir mensubu olarak dinciliğin Suriyenin laik karakteriyle bağdaşmadığı gerekçesiyle AKP liderinin önerisini dışişleri bakanı aracılığıyla geri çevirmiştir.

\n

Neresinden bakılırsa bakılsın, içinden çıkılması zor bir arapsaçı!

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Dünyanın Su ile de Başı Dertte

Devamını Oku
26.03.2012
Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

Devamını Oku
19.03.2012
Tunus Nereye?..

Devamını Oku
12.03.2012
Taksim Gezi'nin Ağaçlarına Sahip Çıkmak Doğaya Sahip Çıkmaktır

Devamını Oku
05.03.2012
Avrupa Borç KriziOrtamında, Sarkozy'nin Yeniden SeçilmeŞansı Var mı?

Devamını Oku
27.02.2012
Komşunun Bitmeyen Çilesi Üzerine...

Devamını Oku
20.02.2012
Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

Devamını Oku
13.02.2012
Yeşil Sahada Kan İzleri...

Devamını Oku
06.02.2012
Isınan GezegendeKıyamete Koşar Adım

Devamını Oku
30.01.2012
Nükleerde 'Danışıklı Dövüşün' Bu Kadarına Pes!

Devamını Oku
23.01.2012
Sarkozy'nin 'Karakuşi' Yasası (*)Onca Öfkeye Değer mi?

Devamını Oku
16.01.2012
En Büyük 'Kitle İmha Silahı' Açlıktır

Devamını Oku
09.01.2012
'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

Devamını Oku
02.01.2012
Bir Bardak Suda Fırtına...

Devamını Oku
26.12.2011
Durban 17. İklim Konferansı'nınArdından...

Devamını Oku
19.12.2011
'Nükleerin Sorumlusu Yoktur...'

Devamını Oku
12.12.2011
Deprem Ülkesinde Nükleer Santral(!)

Devamını Oku
05.12.2011
'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

Devamını Oku
28.11.2011
Avrupa Yol Ayrımında

Devamını Oku
21.11.2011
Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken...

Devamını Oku
14.11.2011
Batı Petrol, Arap DünyasıŞeriat Peşinde...

Devamını Oku
31.10.2011
Tunus Seçimleri ve KapıdakiYeni Tehlike...

Devamını Oku
24.10.2011
'17. İklim Zirvesi' Yaklaşırken...

Devamını Oku
17.10.2011
Kabak Tadı!

Devamını Oku
10.10.2011
147 Milyon Ağacın 'Annesi' KenyalıWangari Maathai'nin Ardından...

Devamını Oku
03.10.2011
Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

Devamını Oku
26.09.2011
Arap Baharı Çiçek Açmakta Zorlanırken..

Devamını Oku
19.09.2011
Nükleer Felaket Yaklaşırken...

Devamını Oku
12.09.2011
Trafik Kazaları SavaşGibi Can Alırken...

Devamını Oku
05.09.2011
Dünya Nüfusu Nereye...

Devamını Oku
29.08.2011
İsrail'de 'Bahane' Bitmez!

Devamını Oku
22.08.2011
On İki Milyon İnsan Kaç Para Eder?

Devamını Oku
15.08.2011
Barış Korkusu!

Devamını Oku
08.08.2011
GIEC Başkanı: Ülkeleri Yönetenlerİklim Bilimini Mutlaka İzlemelidirler

Devamını Oku
01.08.2011
Issız Denizlerimizin Hayalet Gemileri

Devamını Oku
25.07.2011
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!

Devamını Oku
18.07.2011
İsrail - Filistin Barışının Engellenmesinde Aşırı Dincilerin Rolü..

Devamını Oku
11.07.2011
DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine...

Devamını Oku
04.07.2011
Alamet ve Kıyamet Üzerine...

Devamını Oku
27.06.2011
Sayıların Ağırlığı ya da Aşırı Nüfus Kaygısı Üzerine...

Devamını Oku
20.06.2011