Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!
Hüseyin Baş
Son Köşe Yazıları

Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

13.02.2012 04:59
Güncellenme:
Takip Et:
\n

\n

Nükleer santrallar konusunda neredeyse dünyanın tümü Mersine giderken ülkemizi yönetenler olabildiğince sessiz ve derinden tersine gitmekte kararlı görünüyorlar. Geçen yılın aralık ayında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Akkuyuda (Mersin) Türkiyenin ilk nükleer santralını inşa edecek Rus şirketine iki koşul öne sürmüştü. Koşullardan biri, bölge halkı başta olmak üzere sivil toplum örgütlerinin ve ilgili kurumların, nükleer santrallar konusunda sorularının tümü, çeşitli seminerler, basılı malzemeler, yerelde uygulanacak simülasyon gösterileriyle yanıtlanacak; yöre halkı, sivil toplum kuruluşları, nükleer karşıtı örgütlerin katılımıyla sorun enine boyuna irdelenecek ve sonuçta herkesin ikna olması sağlanacaktı. Girişimin tabir yerindeyse sloganı da amaca uygundu: “Halkı ikna et, santralı kur.

\n

Ne ki daha başlangıçta işe çevik kuvveti getirmişler, bir avuç nükleer karşıtını zor kullanarak toplantının dışına kovalamışlardı.

\n

Nasılsa içeride kalmayı başaran birkaç nükleer karşıtı ise sesleri pek duyulmasa da nükleerin bölgeye ve ülkeye zararlarından söz ederek bu tehlikeli sevdadan uzak durulmasını dile getirmişlerdi. Aslında bu toplantı her türlü ciddiyetten uzak bir oyalama girişiminden başka bir şey değildi. Ortalıkta ne seminer, ne basılı malzeme ne de halkı nükleere ikna edecek somut veriler vardı. Üstelik nükleer karşıtı sivil toplum ve çevre örgütlerinin katılımı da gizli-açık bahanelerle önlenmişti. Bu açıdan bakıldığında Halkı ikna et santralı kursloganı bütünüyle çocuklar için masaldan ibaret kalmış. Dahası bu cafcaflı girişim fiyaskoyla sonuçlanmıştı.

\n

Aslında fiyaskodan çok dağ fare doğurdudemek daha isabetli olurdu. Zira bakanlık ve Rus şirketinin bu konudaki tek başarısı soyadı Kaleolan ve o zamana kadar kararlı bir nükleer karşıtı sağlam bir kale olarak yöre halkı ile birlikte nükleere direnen Sayın Başkanın, bu kez ikna olarak kalenin kapılarını santrala açmış görünmesiydi. Başkan, Devletimizin büyükleri buraya nükleer santral yapılmasına karar vermişlerdir. Artık bizim ve yöre halkının fikirleri çok da önemli değildirdiyerek nükleer santral kurulmasına ikna olduğunu açıklamıştır. Ancak Sayın Başkan, nükleere dönüşü karşılığında Rus şirketinden tek bir bahçıvan da olsa işe alınma söz konusu olduğunda bunun bu yöreden sağlanacağıyla ilgili söz almıştır. Sayın Başkan böylece bir taşla iki kuş vurarak hem santrala kavuşacak hem de işsizliğe çare bulmuş olacaktır. Ancak bunu yaparken önemli bir hususu unutmuş görünmektedir. Trajedi o ki, Sayın Başkan yöredeki azımsanmayacak sayıdaki insanlar gibi, nükleer konusundaki gelişmelerden, Çernobilden, hele son Fukuşima faciasından ve facianın otuz bini aşkın cana, milyarlarca dolar zarara patlayan yıkımından ve bugün bu ülkenin nükleere karşı olduğundan zerrece habersiz görünmektedir. Bizce bu habersizlik nükleer kadar tehlikelidir. Ayıca nükleer salt bulunduğu yöre için değil komşu iller, dahası komşu ülkeler için de tehlikelidir. Ayrıca doğanın en önde gelen yardımcıları bahçıvanlara santral yörelerinde ihtiyaç yoktur. Çünkü o topraklarından elde edilen ürünler zehirlidir. Çocuklar elli kilometrelik çevrede kan kanserine yakalanırlar. Fukuşima valiliği Çernobilin ardından çocukları kırıp geçiren tiroid hastalığının korkusuyla Fukuşima yöresinde yaşayan 360 bin çocuğu tıbbi incelemeden geçirmek zorunda kalmıştır. Turizm cenneti yörelerimiz ise çok geçmeden kimsenin uğramadığı zehirli birer çöle dönüşeceklerdir.

\n\n

Yazarın Son Yazıları

Dünyanın Su ile de Başı Dertte

Devamını Oku
26.03.2012
Artan Doğa FelaketlerineSeyirci Kalmak...

Devamını Oku
19.03.2012
Tunus Nereye?..

Devamını Oku
12.03.2012
Taksim Gezi'nin Ağaçlarına Sahip Çıkmak Doğaya Sahip Çıkmaktır

Devamını Oku
05.03.2012
Avrupa Borç KriziOrtamında, Sarkozy'nin Yeniden SeçilmeŞansı Var mı?

Devamını Oku
27.02.2012
Komşunun Bitmeyen Çilesi Üzerine...

Devamını Oku
20.02.2012
Sayın Başkan, LütfenNükleere 'Kale'ninKapısını Açmayınız!

Devamını Oku
13.02.2012
Yeşil Sahada Kan İzleri...

Devamını Oku
06.02.2012
Isınan GezegendeKıyamete Koşar Adım

Devamını Oku
30.01.2012
Nükleerde 'Danışıklı Dövüşün' Bu Kadarına Pes!

Devamını Oku
23.01.2012
Sarkozy'nin 'Karakuşi' Yasası (*)Onca Öfkeye Değer mi?

Devamını Oku
16.01.2012
En Büyük 'Kitle İmha Silahı' Açlıktır

Devamını Oku
09.01.2012
'Halkı İkna Et, Santralı Kur!'

Devamını Oku
02.01.2012
Bir Bardak Suda Fırtına...

Devamını Oku
26.12.2011
Durban 17. İklim Konferansı'nınArdından...

Devamını Oku
19.12.2011
'Nükleerin Sorumlusu Yoktur...'

Devamını Oku
12.12.2011
Deprem Ülkesinde Nükleer Santral(!)

Devamını Oku
05.12.2011
'Arap Baharı' ya da Kafdağı'nınArdındaki Serap!

Devamını Oku
28.11.2011
Avrupa Yol Ayrımında

Devamını Oku
21.11.2011
Avrupa Ekonomik Krizin Kısırdöngüsünde Sarsılırken...

Devamını Oku
14.11.2011
Batı Petrol, Arap DünyasıŞeriat Peşinde...

Devamını Oku
31.10.2011
Tunus Seçimleri ve KapıdakiYeni Tehlike...

Devamını Oku
24.10.2011
'17. İklim Zirvesi' Yaklaşırken...

Devamını Oku
17.10.2011
Kabak Tadı!

Devamını Oku
10.10.2011
147 Milyon Ağacın 'Annesi' KenyalıWangari Maathai'nin Ardından...

Devamını Oku
03.10.2011
Nükleer Santral Korkusuyla Yaşamaya Son Verilmeli...

Devamını Oku
26.09.2011
Arap Baharı Çiçek Açmakta Zorlanırken..

Devamını Oku
19.09.2011
Nükleer Felaket Yaklaşırken...

Devamını Oku
12.09.2011
Trafik Kazaları SavaşGibi Can Alırken...

Devamını Oku
05.09.2011
Dünya Nüfusu Nereye...

Devamını Oku
29.08.2011
İsrail'de 'Bahane' Bitmez!

Devamını Oku
22.08.2011
On İki Milyon İnsan Kaç Para Eder?

Devamını Oku
15.08.2011
Barış Korkusu!

Devamını Oku
08.08.2011
GIEC Başkanı: Ülkeleri Yönetenlerİklim Bilimini Mutlaka İzlemelidirler

Devamını Oku
01.08.2011
Issız Denizlerimizin Hayalet Gemileri

Devamını Oku
25.07.2011
Dadaab'da Açlıktan Ölenler Salt İnsanlar Değil, Tüm İnsanlıktır!

Devamını Oku
18.07.2011
İsrail - Filistin Barışının Engellenmesinde Aşırı Dincilerin Rolü..

Devamını Oku
11.07.2011
DSK Olayı ve Fransız Başkanlık Seçimleri Üzerine...

Devamını Oku
04.07.2011
Alamet ve Kıyamet Üzerine...

Devamını Oku
27.06.2011
Sayıların Ağırlığı ya da Aşırı Nüfus Kaygısı Üzerine...

Devamını Oku
20.06.2011