Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Var Oğlu Var
Muzaffer İlhan Erdost, TİHAK Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, insana insanca yaklaştı:
“Temel hak ve özgürlükler açısından ulusal hukuk ile uluslararası hukuk, birbiriyle çelişen, çatışan kurallar kümesi değil, insanın insanlıkla sarıldığı, insanlığın insanı koruduğu uygarlık çağının tüzel planda kucaklaşmasıdır.
Ülkenin parsel parsel paylaştırıldığı, bireyler olarak doğuştan alınan ve sonradan edinilen etnik, dinsel, siyasal ve felsefi farklılıklara göre lime lime doğranıp doğratıldığı şu günlerin burkacında, sorunların çözümü için daha çok gereksinimimiz var insanın insanlıkla kucaklaşmasına ve insanlığın insanı kucakladığı uluslararası hukuka. Çünkü birçok belalımız var. Bellerinde eğri hançer kabadayılarımız var, ‘Bölüyorum lan, var mı bi diyceen!’ diyen, ‘Asar keserim ulan!’ diyen sümüklüböceklerimiz var... Anasını doğramış, bacısını tandırda pişirmiş taşnaktan maşnaktan özür imzasına çağıranlar var. Var oğlu var!”
Varlığımız egemenlerin varlığına armağan olsun...
Tarih Düşkünlüğü
Bülent Uluer’in, milletvekili aday adayı olduğu HDP’ye ilişkin görüşlerini gazetemizden öğrendik. Uluer, HDP’yi Türkiye’deki siyasi tarihin en önemli değişikliğine yol açabilecek parti olarak görüyormuş.
Bülent Uluer, biliriz, tarihe çok düşkündür. Örneğin şu görüşler onundur:
“Aslında Kurtuluş Savaşı olmadı, İkinci İnönü Savaşı’nda iki kişi öldü, birisi de attan düştü.”
“Türk Kurtuluş Savaşı, büyük kurtulamayış savaşı, enteresan bir savaştır. Yunanlılara karşı bir savaştır. Hilafetin kaldırılması, fesin gitmesi (kılık-kıyafet devrimi diyorlar) moda şeylerin değiştirilmesi gibi bir şey. Padişahlık gitmiş yerine daha tehlikeli bir yönetim gelmiştir. Mustafa Kemal bir diktatördü.”
Uluer, Meclis’e girecek, kurtuluş savaşı verecek, tarih değişecek.
Kelepir AOÇ Arsası
Araştırmacı dostumuz Ahmet Demirtaş, üzerine Recep Sultan Sarayı yapılan AOÇ’deki alana yönelik ilk talanın “Söğütözü Fidanlığı’nın TOBB’ye hukuk dışı olarak satılması ile başladığını” köşemizde duyurmuştu. Bunun üzerine TOBB, söz konusu alanın ihale ile alındığını belirtmiş ve “TOBB olarak bütün faaliyetlerimizin hukuk içerisinde, kanun ve nizamlara uygun olarak yapılması ilk önceliğimizdir” açıklamasını yapmıştı.
Ahmet Demirtaş, konuyu Orman Genel Müdürlüğü’ne (OGM) sormuş, şu yanıtı almış: “OGM ile TOBB arasında 4.8.2010 tarihinde imzalanan protokol kapsamında idaremize ait arsanın TOBB’a verilmesi karşılığında idaremizin ihtiyacı olan Orman ve Su İşleri Bakanlığı Yangın ve Acil Durum Üniteleri TOBB tarafından yapılacaktır. Söz konusu ünitelerin yapılmasını müteakip bahse konu arazi TOBB’a devredilecektir.”
Anlaşılacağı üzere, OGM, koskoca orman fidanlığını birkaç ünite yapılması karşılığı TOBB’a vermiş. İki kurum arasında yapılan protokole göre, TOBB’un alacağı arsanın miktarı ve yeri de belirsiz gibi gözüküyor üstelik.
Ailecik Üniversitesi
Oğulcuğun ailecek can verdiği TÜRGEV’in geçen hafta Meclis’ten geçen yasa ile bir de İbn-i Haldun Üniversitesi olacak artık. Babacığın başbakan olduğu dönemde vergiden muaf edilen bu vakfın ilk kurulunda bulunan isimleri CHP’li Engin Özkoç şöyle sıralıyor:
“Bilal Erdoğan, Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu; Esra Albayrak, Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı; Serhat Albayrak, Recep Tayyip Erdoğan’ın damadının ağabeyi; Reyhan Uzuner, Bilal Erdoğan’ın kayınvalidesi; Ziya İlgen, Recep Tayyip Erdoğan’ın eniştesi; Şule Albayrak, Recep Tayyip Erdoğan’ın kızı Albayrak’ın eltisi; Ahmet Ergün, Recep Tayyip Erdoğan’ın en yakın arkadaşlarından; Bülent Turan, AKP İstanbul Milletvekili; Hasan Can, AKP’li Ümraniye Belediye Başkanı; Mevlüt Uysal, AKP’li Başakşehir Belediye Başkanı; Mustafa Demir, AKP’li Fatih Belediye Başkanı; Mehmet Doğan Kubat, AKP İstanbul Milletvekili; Mustafa Ataş, AKP İstanbul Milletvekili.”
MHP’li Alim Işık da, oğulcuğun vakfı ile ilgili birçok soru önergesi vermişti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın bir soru önergesine verdiği yanıt, TÜRGEV’in malvarlığı konusunda epey bilgilendirici:
“Eğitim ve sosyal hizmet alanında faaliyet gösteren vakfın toplam 142 adet gayrimenkulü bulunmaktadır.”
Hey maşallah!
Görev Tamamlandı
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un ifadesiyle, 2008-2010 yılları arasında, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne karşı çok kapsamlı asimetrik psikolojik harekât yürütülmüştü.
Harekâtı yürüten, AKP ile onun Cumhuriyet devrimine yönelik kinine ortak olan ABD’ye sığınmış vaizin cemaatiydi.
Yine Başbuğ’un ifadesiyle, “sapla saman karıştırıldı, asılsız, hiçbir somut kanıta dayanmayan savlar”la davalar açıldı ve sonuçta Türk ordusunun laik-ulusal kanadı çökertildi.
Pentagoncu generaller ile cemaatin birlikte kurguladığı Balyoz uydurmacası ile haksızlığa uğratılan yüzlerce subay, sonunda beraat etti.
Çünkü, Balyoz ile “mission impossible” (olanaksız görev) olanaklı kılınmış ve yerine getirilmişti.
Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Asgari ücret artarsa verimlilik artar
- Yankı Bağcıoğlu'ndan Suriye uyarısı:
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
En Çok Okunan Haberler
- Son anket: AKP eridi, fark kapanıyor
- Adliyede silahlı saldırı: Ölü ve yaralılar var!
- Serdar Ortaç: 'Ölmek istiyorum'
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- NATO Genel Sekreteri'nden tedirgin eden açıklama
- İBB'den 'Pınar Aydınlar' açıklaması: Tasvip etmiyoruz
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- İmamoğlu'ndan 'Suriyeliler' açıklaması
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Edirne'de korkunç kaza